DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
15°C
Bursa
15°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
11°C

6 haftalık radyoterapi 30 dakikaya iniyor

6 haftalık radyoterapi 30 dakikaya iniyor
A+
A-

Meme kanserinde yeni gelişmelerle birlikte tedavi süreleri de önemli derecede kısalıyor. Meme kanseri tedavisinde 6 haftalık radyoterapi süresinin ameliyat sırasında uygulanan Intraoperatif radyoterapi sayesinde 30 dakikaya kadar indiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Meme kanserinin tedavisinde meme koruyucu cerrahi yöntemler her geçen gün yaygınlaşıyor. Koltuk altına yapılan lenf bezi cerrahisi ise giderek azalıyor” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Metin Çakmakçı

Meme kanseri tedavisinde günümüz radyoterapi uygulamalarıyla artık daha az yoğunlukta, daha az dozda, daha az bölgeye, daha kısa sürelerle müdahale etmeye odaklandıklarını vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı ve Radyasyon Onkolojisi Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar ise “Önceliğimiz, hastanın yaşam süresini uzatırken yaşam kalitesini de düşürmemek” dedi.

Prof. Dr. Hale Başak Çağlar

Meme kanseri tedavisinde genel olarak önce tümörün çıkarılması amacıyla cerrahi işlem yapılıp ardından da 4-6 hafta boyunca radyasyon tedavisi uygulandığını anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı ve Radyasyon Onkolojisi Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar ile Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Uygun hastalarda tüm memeyi ışınlamak yerine, sadece tümörün çevresini ışınlamak anlamına gelen ‘kısmi meme ışınlaması’ sayesinde hem hastaların daha kısa zamanda tedavi olması hem de yan etkilerin daha az olması sağlanabilir. Kısmi meme ışınlaması yöntemlerinden biri olan intraoperatif radyoterapi, yani ameliyat sırasında yapılan radyoterapi ile tüm ameliyatın süresi 15-20 dakika daha uzatılarak 6 haftalık radyasyon tedavisi 30 dakikaya indiriliyor” açıklamasında bulundu.

Meme kanseri, yeni tedavilerle artık korkutmayan bir kanser

Meme kanserinin tedavisinde meme koruyucu cerrahi yöntemlerin her geçen gün yaygınlaştığının altını çizen Radyasyon Onkolojisi Uzmanı ve Radyasyon Onkolojisi Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar ile Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Koltuk altına yapılan lenf bezi cerrahisi ise giderek azalıyor. Tüm bunlar da lenfödem sorununun çok daha az yaşanmasını sağlıyor. Meme kanseri çok sık görülen bir hastalık; kadındaki en sık kanser. Bunun iyi tarafı, meme kanseriyle ilgili çok sayıda araştırma yapılıyor olması. Hem tanı hem de tedavi yöntemlerinde pek çok gelişme söz konusu. Meme kanserinin türlerine göre tedavi seçenekleri de gün geçtikçe farklılaşıyor ve kişiye özel tedaviler ön plana çıkıyor. Meme kanseri riskinin ortalamadan yüksek olduğunu bildiğimiz kadınları daha iyi ayırt ediyor olmamız, kadınların meme yapılarını daha iyi tanımaları, memelerindeki değişikliklerin farkına varmaları ve zamanı geldiğinde koruyucu meme taramalarını yaptırmaları gibi bilinçli davranışlar günümüzün tıp teknolojisiyle birleştiğinde, meme kanseri korkutmayan bir kanser türü haline geliyor” dedi.

6 haftalık radyoterapi seansı tek bir seansa indiriliyor

Radyoterapi sürelerinin günümüzde geçmişe oranla büyük ölçüde azalmasının tedavinin kalitesini de artıran önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hale Başak Çağlar ile Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Gereksiz koltuk altı ışınlamaları tarihe karıştı bile. Bu sayede hastalar artık kollarda şişme, yani lenfödem gibi durumlarla karşılaşmıyor. Intraoperatif radyoterapi olarak bilinen, ameliyat sırasında uygulanan radyoterapi yöntemi de tedavi sürelerini kısaltan önemli yeniliklerden biri” açıklamasında bulundu. Bu yöntem sayesinde meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalarda ameliyattan sonra verilmesi şart olan radyoterapinin ameliyat sırasında uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Hale Başak Çağlar ile Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Böylece hem 6 haftalık tedavi tek bir seansa indiriliyor, hem de tümörün yerleştiği bölge çok daha iyi gözlemlenerek daha doğru bir tedavi uygulanabiliyor. Ayrıca ameliyattan hemen sonra yapılan radyoterapi de geride kalma ihtimali olan tümör hücrelerinin çoğalmasına fırsat vermeden daha etkili oluyor. Ancak bu tedavi henüz belirli özellikleri olan hasta grubunda önerilebiliyor; dolayısıyla hasta seçimi en kritik nokta olma özelliğini koruyor” şeklinde konuştu.

Tedavide yan etkiler azalıyor, yaşam kalitesi yükseliyor

Radyoterapideki gelişmelerle artık radyasyonun çok daha sınırlı bir bölgeye, sadece tümöre verilebildiğin altını çizen Prof. Dr. Hale Başak Çağlar “Böylece özellikle meme kanseri hastalarında kalp de olumsuz etkilenmiyor, hastada yan etkiler çok daha az görülüyor. Artık daha az yoğunlukta, daha az dozda, daha az bölgeye, daha kısa sürelerle müdahale etmek önemli. Çünkü öncelik, hastanın yaşam süresini uzatırken yaşam kalitesini de düşürmemek. Bu yaklaşım da hastaları, günlük iş ve sosyal yaşamlarından koparmayacak kadar rahat bir tedavi süreciyle tanıştırıyor. Radyasyon alan hastalar artık cilt yanıkları gibi sorunları da yaşamıyor, hatta yaz aylarında tedavi sonrasında denizin tadını bile çıkarabiliyorlar” şeklinde konuştu.