Temmuz ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte konut ve iş yeri kiralarında yaşanan sınırsız artış, vatandaşın bütçesini zora soktu.

Uzun süredir yüzde 25 ile sınırlanan kira artışları, 1 Temmuz'dan itibaren serbest bırakıldı. Bu durum, enflasyonun yüksek seyretmesiyle birlikte kiralarda ciddi artışlara yol açtı. TÜİK'in açıkladığı Temmuz ayı enflasyon verileriyle birlikte, kira zam oranı yüzde 65,93 olarak belirlendi. Bu oran, son yıllarda görülen en yüksek kira zam oranlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Vatandaşın Alım Gücü Erozyonu Hızlandı

Yüzde 65,93'lük kira zammı, zaten zor durumda olan vatandaşın alım gücünü daha da eritti. Özellikle gençler ve çalışan kesim, konut sahibi olma hayallerinden uzaklaşırken, mevcut kiracılar da yüksek kira artışlarıyla karşı karşıya kaldı. Bu durum, birçok ailenin bütçesini zorlayarak, yaşam standartlarını düşürdü.

Kira Zammı Ekonomideki Belirsizlikleri Artırdı

Yüksek kira artışları, sadece bireyleri değil, aynı zamanda ekonomiyi de olumsuz etkilemektedir. Tüketici harcamalarının azalması, ekonomik büyümeyi yavaşlatırken, işsizlik oranlarının artmasına da neden olabilir. Ayrıca, yüksek kiralar, üretim maliyetlerini artırarak enflasyon üzerindeki baskıyı artırmaktadır.

Kiracıyı Korumak İçin Ne Yapılmalı?

Yüksek kira artışlarının önüne geçmek ve kiracıları korumak için çeşitli önlemler alınabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

• Kira artışlarına dair yeni bir düzenleme: Enflasyon oranına endeksli, daha adil bir kira artış mekanizması oluşturulabilir.
• Sosyal konut projelerinin desteklenmesi: Vatandaşların uygun fiyatlı konutlara erişimini kolaylaştırmak için sosyal konut projelerine daha fazla kaynak ayrılmalıdır.
• Kira yardımı programlarının genişletilmesi: Düşük gelirli ailelere yönelik kira yardımı programları artırılarak, kira yükünün hafifletilmesi sağlanabilir.