Betül Tarıman, söyleşide yaptığı konuşmada, yazının keşfinden itibaren mektubun insanlık tarihindeki önemine vurgu yaparak, kadim Asur ve Antik Mısır medeniyetlerinden örnekler sundu. Kendi kuşağının mektuplaşarak büyüdüğünü ifade eden Tarıman, "Günümüzde iletişim uygulamaları nedeniyle dili kısaltarak kullanmaktayız. Bu durum, kendimizi doğru ifade edemememize neden oluyor. Oysa mektuplar, insanların birbirini tanımasına ve derin ilişkiler kurmasına imkan tanır. Mektup ve kart gönderme gibi gelenekleri yaşatmalıyız," dedi. Tarıman, Gültekin Emre ile olan yazışmalarının kişisel tarihlerinin bir nevi belgesi olduğunu da belirtti.
Gültekin Emre ise mektubun yaşamındaki esas yerinin, 1983'te Almanya'ya göç etmesiyle başladığını dile getirdi. Gurbetteyken eşine, çocuğuna ve Türkiye'deki dostlarına her gün mektup yazarak onlarla iletişimini sürdürdüğünü anlatan Emre, "Bir taraftan Almanya'daki hayata uyum sağlamaya çalışırken, diğer taraftan sevdiklerimle irtibatımı koparmamak için çok sayıda mektup kaleme aldım. Mektubun insan yaşamındaki değerini hiçbir zaman küçümsemedim. Ancak maalesef günümüzde postaneye uğramadan büyüyen çocuklar var," şeklinde konuştu. Emre, Tarıman ile olan yazışmalarını bir paylaşım olarak değerlendirdi ve yaşamındaki gözlemlerini bu yazışmalarda aktardığını sözlerine ekledi.
Söyleşinin sonunda söz alan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer'in bir kültür sanat merkezi olduğunu vurgulayarak, söyleşinin konukları Betül Tarıman ve Gültekin Emre ile katılımcılara teşekkürlerini sundu. Şahin, yazarlara günün anısına armağan takdim etti.
Dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Betül Tarıman ve Gültekin Emre, söyleşinin akabinde okurları için "Zarfsız Mektuplar" adlı kitaplarını imzaladılar.






Yorumlar