ZEYNEP SUDE YAVUZ
Bursa Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde kırsal kalkınmayı desteklemek ve yerel değerleri geleceğe taşımak amacıyla Bursa Tarım Şenliği gerçekleştirildi.

Gökdere Millet Bahçesi-BUTATEM'de Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından 'Toprak Ana Günü' temasıyla düzenlenen bu etkinlikte, Bursa'ya özgü yerel tarım ve gıda ürünleri tanıtıldı. Çiftçilerin ve kooperatiflerin stantları yoğun ilgi görürken, şenlik sürdürülebilir üretimin ve kente özgü değerlerin korunmasının önemini bir kez daha hatırlattı.
Halk oyunları ve kortej yürüyüşü ile başlayan etkinlikte konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yerel üretimin gücünü vurgulayarak şu ifadeleri kullandı; “Öncelikle tarımın ne olduğunu anlamamız ve buna odaklanmamız lazım.
Bugün köylerimizde tarımla uğraşan kesimin yaş ortalaması altmışın üzerinde. Biz tarımın geleceğini düşünüyorsak, gençlerin de bu alanda gelecek görmelerini, tarımla iyi bir yaşam sürdüreceklerine inanmalarını ve bu nedenle desteklenmelerini istiyoruz.
Bütün dünyada Hollanda, Konya kadar toprağa sahip olmasına rağmen 120 milyar dolar civarında tarım ihracatı yapıyor. Biz yakın zamana kadar kendi kendine yeten ilk yedi ülke arasındayken ne oldu da bugünlere geldik?
Yerel yönetimler olarak, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri olarak, bizler tarıma ve tarımla uğraşanlara destek vermeli, gençlerimizi bu alanda mutlu ve gelecekle ilgili kaygı taşımadan üretim yapacak insanlar haline getirmek zorundayız. Aksi takdirde, başka ülkelerin zeytinine, peynirine, buğdayına muhtaç kalırız ki bu bizim yok oluşumuz demektir.
Bir pandemi yaşadık ve bu dönemde üç şey çok önemli hale geldi: gıdaya erişim, enerjiye erişim ve toprağın değeri. O zaman anladık ki toprak ne kadar değerli. Birçok insan 'gideyim bir dönüm yer alayım da ürününden faydalanayım' diye düşündü.
Ancak kalıcı olan, aile çiftçiliğimizi ve işletmelerimizi geliştirmeye yönelik projeler hazırlamaktır. Ben bir köy çocuğuyum. Sabah namazından önce tarlaya çıkıp akşam namazından sonra eve gelindiğini, hele o zamanlar tütünün parasını almak için 20 ay beklendiğini bilirim.
Onun için çiftçiye destek vermek boynumuzun borcudur. Çünkü toprağı koruyorlar, toprağa sahip çıkıyorlar ve sadece şehirlerimizin değil, ülkemizin geleceğine de katkı sağlama mücadelesi veriyorlar. Bu yüzden çiftçimize ve hayvancılık yapanlara destek olmak zorundayız.”

İKİ BARAJIN DOLULUK ORANI ORTALAMANIN ÇOK ALTINDA
Toprağı tanıyarak, ölçerek ve bilerek hareket edeceğiz. Bursa olarak, çok suya ihtiyaç duyan ürünlerden yavaş yavaş uzaklaşmak, daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmek zorundayız, çünkü su kaynaklarımız bellidir.
Şu anda iki barajımızın doluluk oranı ortalamanın çok altında. Yeni barajımızın havzası da belli. İklim değişikliğinin sorunları devam ederse ve aynı kuraklık anlayışı sürerse, ne mevcut barajlar ne de Çınarcık yetecektir. Bu nedenle, kaynakları düşünerek hareket etmek zorundayız.
Bunun yanında, tüketimde de radikal değişikliklere gitmek zorundayız.
Genç çiftçimizi koruyarak ve kazançlarını artıracak, aynı zamanda daha az sulamayla çözülebilecek ürünlere ve sistemlere yönlendirmeliyiz.







Yorumlar