İnsanlık tarihi kadar eski, her hecesinde ve sesinde yüzyılların izini taşıyan, milletimizin keder ve sevinçlerine tercüman olan dilimiz, millî kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olup, Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277’deki; “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk Dili’nden başka dil kullanmaya.” fermanından bugüne kadar tam 744 yıldır resmi dil olarak kullanılmakta ve yüz yıllarca da kullanılmaya devam edilecektir.
Bir milletin hayatını anlamlı kılan en basit araç, dünyaya kendisini ifade edebilmesinin en kolay yolu, tarih boyu birikimini sağladığı ortak değer ve düşüncelerinin ağızlardan anlaşılır bir biçimde dökülmesi için adeta bir aynadır dil.
İşte bu bilinçle hareket ederek Türk Dili’ni, önümüzdeki yüz yıllar boyunca gelecek nesillere bozulmadan aktarmak ve çocuklarımızın kendisi, ailesi ve milleti ile manevi bağlarını, kültürel ve sosyal değerlerini canlı tutmak bizlerin en önemli vazifesi olmalıdır.
Türk Milletinin tarihi boyunca geçirdiği tüm evrelere tanıklık eden, varlığına ve birliğine güç katan Türk Dilinin gelişmesi için emek verenlere şükranlarımı sunar, 13 Mayıs Türk Dil Bayramını en içten duygularımla kutluyorum.