Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı'na bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü'nün öncülük ettiği 'Bursa Bellek-Kent Söyleşileri' projesi, Bursa'da doğmuş, büyümüş veya yaşamının bir bölümünü bu şehirde geçirmiş sanatçıların kentle ilgili anılarını kayda almayı amaçlıyor. Her ay farklı bir sanatçının konuk edildiği bu özel etkinliğin son misafiri, Türk tiyatrosunun ve sinemasının duayenlerinden Ali Sürmeli oldu.

"Bursa'ya Yolculuk"

Sibel Bağcı Uzun'un moderatörlüğünde, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi'nde gerçekleşen söyleşiye, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, Ali Sürmeli'nin çocukluk arkadaşları ve çok sayıda sanatsever katılım gösterdi. Usta oyuncu Ali Sürmeli, bu anlamlı etkinlikte sanat yaşamını, tiyatro ve sinemaya olan tutkusunu, sanatın insan hayatındaki dönüştürücü gücünü dinleyicilerle paylaştı. 1959 Bingöl doğumlu olan Sürmeli, Bursa macerasının babasının Büyük Postane'ye atanmasıyla başladığını ifade etti. Babasının "Bursa'ya gidiyoruz" dediğinde ilk sorusunun "Orada sinema var mı?" olduğunu söyleyen Sürmeli, Dilek Sineması'nda seyrettiği filmlerin gençlik hayallerini yeşerttiğini dile getirdi.

Simit Tezgahından Sahneye Uzanan Bir Yolculuk

İpekçilik ve Tahtakale'de geçen yıllarında Demirtaşpaşa Endüstri Meslek Lisesi'nde eğitim aldığını belirten Sürmeli, "1977–1980 seneleri arasında Merinos Fabrikası'nda elektrik işçisi olarak çalışırken, akşamları da kardeşlerimin Heykel'de simit sattığı tezgâhın başına geçiyordum. Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nin önüne kadar simit arabasını sürerken, tiyatrodan çıkan insanları seyre dalardım. Erkeklerin dahi güzel koktuğu, benim ise yalnızca simit ve susam koktuğum zamanlardı. Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu'nun Gençlik Kursu sınavına girmemle hayatım bambaşka bir yöne evrildi. Kenan Işık'ın jüri üyesi olduğu sınavda Erkan Can ile tanıştım. Bu tanışma, sadece bir sınav hatırası değil, seneler sürecek bir kardeşlik ve dostluğun başlangıcı oldu. Bana ilk kez 'zenci' gibi davranmayan, ‘birader’ diyen sarışın bir adamdı. 1980 darbesinin karanlığında beni hayata bağlayan şey tiyatro oldu" şeklinde konuştu.

"Gençler, Sanata Sımsıkı Sarılın"

Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarını, yer aldığı tiyatro, sinema ve dizi projelerini de anlatan Sürmeli, sanatın, toplumun ruhunu şekillendiren mühim bir güç olduğunu vurguladı. Gençlere sanata sahip çıkmaları yönünde çağrıda bulunan sanatçı, sanatın kendini ifade etme yolu olduğunu belirterek, korkmadan ve çekinmeden üretmek gerektiğini vurguladı. Etkinlik, sanatçıya günün anısına bir armağan takdim edilmesiyle son buldu.