CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, tam kapanma sürecinde tarım kesimine destek verilmesi çağrısında bulundu. Geçen yıl pandeminin başlangıcında uygulanan yasaklar döneminde birçok kesime destek verilirken çiftçinin unutulduğunu kaydeden Sarıbal, halkın gıda hakkının korunması, vatandaşın sağlıklı beslenmesi için tarım kesiminin desteklenerek üretimin devamının sağlanmasını önemine vurgu yaptı. Sarıbal, çiftçilerin borç faizlerinin silinerek uzun vadeli yapılandırılmasını, tarımsal girdi desteği verilmesini ve Tarım Kanununa göre hakkı olan doğrudan desteğin 56 milyar liraya yükseltilmesini talep etti.
Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın açıklamasında hükümetin pandemi ile mücadelede başarısız olduğunu belirterek, şunları söyledi:
AKP pandemi ile mücadelede başarısız
“Bütün dünyada hükümetler, vatandaşlarını pandeminin etkilerinden korumak için çeşitli önlemler aldılar, destekler sağladılar. Bu konuda en başarısız ülkelerin başında ise AKP’nin yönetimi altındaki ülkemiz geliyor. Bizde ne sağlık süreci başarılı yönetildi ne de tarım sektörü başarılı yönetildi.
Dünya Bankası’nın Türkiye Ekonomik İzleme raporunda, 2018’de Türkiye’de 6 milyon 939 bin olan mutlak yoksul sayısı 2019’da 8 milyon 420 bine, 2020’de 10 milyon 171 bine yükseldiği tahmini yer aldı. Aynı şekilde Dünya Bankası, 2011 yılı satın alma gücü paritesi rakamlarıyla kişi başı günlük tüketimi 5,5 dolar seviyesinin altında olan kişileri mutlak yoksul olarak tanımlıyor. Ülkemiz, OECD ülkeleri içinde en yüksek gıda enflasyona sahip. İnsanımız sağlıklı gıdaya ulaşmak için gereken alım gücüne sahip değil.
Ülke kaynaklarını har vurup harman savuran AKP Hükümetleri ve Tek Adam Keyfi Yönetimi, pandemi sürecinde halkımızı açlığa yoksulluğa mahkum etmiştir.”
CHP’li Sarıbal, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeniden bir tam kapanma uygulamasına geçildiğini, geçen yıldan farklı olarak, sadece çiftçilere değil hiçbir kesime destek verilmediğini belirtti. Geçen yıl çeşitli kesimlere destekler verildiğini, kamu alacaklarının yapılandırıldığını hatırlatan Sarıbal, desteklerden çiftçilerin yararlandırılmadığını, borçlarının da yapılandırılmadığını aktardı.
“Pandemi sürecinde çiftçinin korunması, böylelikle gıda arzının güvence altına alınması için yaptığımız önerilere AKP yönetimi maalesef duyarsız kaldı” diyen Sarıbal, şöyle devam etti:
Bedeli ağır olur
“Bu süreçte; 70’ten fazla ilde doğal afet meydana geldi, çiftçinin doğal afetlerden gördüğü zarar karşılanmadı. Mazot, gübre, ilaç, tohum, elektrik, su gibi tarımsal üretim girdileri yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artarken, ürün fiyatları yerinde saydı. Çiftçinin ürünü tarlada kaldı. Domates, biber, patates, soğan tarlada-depolarda çürüdü. Çiftçi borç yükü altında ezildi. Sadece bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borcu 146 milyar lirayı geçti. Çiftçinin borçları yapılandırılmadı. Tarım Kredi Kooperatifi çiftçilerin tarlasını, traktörünü, hayvanını, evini haczetti. Kısacası bir yılı aşkın süredir yaşamımızı esir alan pandemi sürecinde AKP kayda değer hiçbir önlem geliştirmedi, geçici çözümlerle sorunları halının altına süpürdü. Her geçen gün tablo ağırlaştı.
Geldiğimiz noktada pandeminin ne zaman ve nasıl biteceği ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Bu belirsizlik sonucu dünyada gıda fiyatları üst üste artarak rekorları kırarken, ithalata bağımlı olan ülkemiz gıda enflasyonunda dünyada ikinci sırada yer alıyor.
Gereken önlemler alınmaz, çiftçiye ve tarım kesimine destek sağlanmaz ise başta gıda enflasyonu olmak üzere çok daha ağır bedeller ödeyeceğiz.”
“Çiftçiyi desteklemek demek halkın gıda güvenliğini sağlamak demektir” görüşünü dile getiren Sarıbal, 17 Mayıs 2021 tarihine kadar uygulanacak kısıtlamalarla ilgili tarım ve tarım alanında alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
Ne yapmalı?
· Çiftçi borçları yapılandırılsın. Takip ve haciz işlemleri durdurulsun.
· Arz açığı olan ürünler başta olmak üzere hububat, yağlı tohumlar, kuru baklagil ve endüstri bitkilerinde üretiminin artırılması için hibe tohum dağıtımı yapılmalı.
· Temel ürünlerde taban alım fiyatları açıklanmalı ve ekim öncesi gider destekleri ödenmeli, hasat sonrası ise prim destekleri ödenmeli.
· Tarım Kanunun 21. Maddesinde yer alan “Tarım Destekleri Gayrisafi milli Hasılanın yüzde 1’den az olamaz” hükmü uygulansın. Çiftçiye verilmesi gereken destek, bu yıl açıklanan GSMH’ye göre 56 milyar liradır. Verileceği söylenen 24 milyar liraya kalan 32 milyar lira eklenerek ödensin.
· Pazarlar açık olsun. Tam kapanma döneminde pazarların tümünün kapatılması çok büyük bir haksızlığa neden olmaktadır. 200 binin üzerindeki Pazar esnafı mağdur edilirken, üretilen ürünler yeterli düzeyde satılamamaktadır. Çiftçinin ürünü tarlada kalmaktadır.
· Bu nedenle semt pazarlarının kuralları netleştirilerek, en azında belli saatlerde açılmasında yarar vardır. Pazarların açık olması Pazarcı esnafı ve çiftçi kadar tüketici için de gereklidir. Çünkü pazarlar üreticiden tüketiciye ürünleri en kısa yoldan en taze ve en uygun fiyatla ulaştığı alandır. Tüketicilerin tümünü marketlere yönlendirmek çok büyük ekonomik adaletsizliktir. Sağlık açısından da risktir. Çünkü marketler kapalı alanlar, pazarlar ise açık alanlardır. Bulaşı riski marketlere göre pazarlarda daha azdır.
· Vatandaşımızın geliri düşük olduğu için temel protein kaynağı olan et ve et ürünlerine ulaşamamaktadır. Pandemi döneminde sağlıklı beslenmek için insanlarımızın sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşması için gıda ürünlerinde KDV oranları düşürülmelidir.
· 2020 yılından kalan desteklerin Mayıs ayı sonuna kadar, 2021 yılının tarımsal desteği yaz aylarında ödenerek üretici rahatlatılmalıdır.
· Tarım temel giderlerinden olan gübre, artan zamlar nedeniyle üretici tarafından alınamaz hale gelmiştir. Çiftçi toprağını gübre ile beslemezse bu da verim kaybına neden olacaktır. Her ne kadar gübre desteği artırılmışsa da artan maliyetler karşısında gideri karşılayacak bir değere ulaşmamıştır. Tarımsal girdiler desteklenmelidir.
· İthalatla ülke insanımızın karnını doyuruyoruz. Dünyada tarımsal ürünlerin fiyatları artıyor. İçeride kur kontrol edilemediği için sürekli artıyor. Artan iki etkenle içeride gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu durumdan çıkış tarımsal girdilerin yerli üretimle karşılanmasıdır. Bunu ilk başta yapamıyorsak girdileri sabitleyecek ve maliyetleri düşürecek çözüm ve destekleri vermeliyiz.
· Tarımsal üretimin bel kemiği olan mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım ve yaşam koşulları iyileştirilmelidir.
· Çiftçilik Belgesi, tarımsal üretimin devamı için ÇKS sistemi dışında Ziraat Odasına kayıtlı çiftçilere de verilmelidir.
· Çiftçilerin tarımsal sulama ve elektrik borçları yapılandırılmalı. Borçlarından dolayı kesinti yapılmasına yasak getirilmelidir.
· Tarım ürünü taşımacılığı yapan araçların paralı otoyol ve köprülerden ücretsiz geçişi sağlanmalıdır.
Bu kapanacak 20 saniye