Günümüzde hava kalitesinin korunması, insan sağlığı ile ilişkili en önemli çevre konularının başında geliyor. Dünyada her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor ve yılda 8 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklardan etkileniyor. Ulaşım kaynaklı emisyon kirliliği ise, hava kalitesini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerin başında geliyor.
Bu nedenle her yıl Eylül ayında gerçekleştirilen Avrupa Hareketlilik Haftası’nın bu yılki konusu da “Herkes İçin Sıfır Emisyon” olarak belirlendi. Şehirleri ve belediyeleri sürdürülebilir ulaşım tedbirleri almaya teşvik eden hafta boyunca, belediyelerin ulaşım planlamasının ve toplu ulaşım sisteminin geliştirilmesi, bisiklet ve yaya yollarının artırılmasının yanı sıra, vatandaşların bireysel araçlar yerine alternatif ulaşım metotlarıyla seyahat etmesini teşvik etmek için farkındalık çalışmaları yapıldı.
Zira, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2002 yılında 8,6 milyon olan taşıt sayısı 2020 yılının Temmuz itibarıyla 23 milyonu aştı. Son yıllarda motorlu taşıt sayısında yaşanan bu artış, şehirlerdeki ulaşımdan kaynaklı kirlilik oranlarını da yükseltti. Motorlu araçlar yaşlandıkça tükettikleri yakıt miktarı ve kirletici emisyonu da aynı ölçüde artıyor. Türkiye’de 0-5 yaş arasındaki taşıtların toplam içindeki oranı yüzde 33,4 iken, 6-10 yaş arası taşıtların oranı yüzde 21,7, 10 yaş üzeri taşıtların oranı ise yüzde 44,9’u buluyor.
Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında gerçekleştirilen çalışmalardan biri de T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Projesi’nin (CityAir), Türkiye Belediyeler Birliği ile ortaklaşa düzenlediği “Herkes İçin Sıfır Emisyon Özel Oturumu” oldu. Oturuma katılan belediye temsilcileri, ulaşımdan kaynaklı hava kirliliğinin ortadan kaldırılması için oluşturulacak eylem planlarını ve farklı belediyelerin uyguladığı iyi örnekleri masaya yatırdı.
Göktuğ Kara: Yerel ve merkezi yönetimlerin birlikte hareket etmeye ihtiyacı var
Oturumda konuşan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Göktuğ Kara; bu yıl Avrupa Hareketlilik haftası için Türkiye’den 551 belediyenin kayıt yaptırdığını belirterek; “Pandemideki üç aylık eve kapanma döneminde trafiğe çıkan araç sayısındaki azalmanın hava kalitesine yaptığı olumlu katkıyı bizzat deneyimledik. Bunun üzerinde Avrupa Hareketlilik Haftası etkinliklerine katılmak için 551 belediyemizin kayıt yaptırması konunun ne kadar sahiplenildiğinin en iyi göstergesi oldu. Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Gelir arttıkça hareket ihtiyacı da artıyor. Halihazırda sera gazı salımının yüzde 25’i ulaşım kaynaklı ve bunun yüzde 70’i şehirlerde gerçekleşiyor. Mevcut konjonktürde artan hareketlilik ihtiyacı, kentlerdeki ulaşım kaynaklı salımı artıracaktır. Asıl zorluk 2050 yılında bu oranı aşağıya nasıl çekebileceğimizdir. Bu yüzden kısa mesafelerde yürüme ve bisikleti tercih edebilecek çözümler öneriliyor olmalı. Sıfır emisyonlu hareketlilik için gerekli altyapı ve ulaşım türleri arasındaki entegrasyon tamamlanmalı. Akıllı ulaşım sistemlerine de önemli bir rol düşecek. Bunun için de yerel otoriteler ile merkezi yönetimlerin bir araya gelip yeni ihtiyaçlara cevap verecek sürdürülebilir hareketlilik planlarını standart olarak ortaya koyması gerekiyor” şeklinde konuştu.
İsmail Raci Bayer: AB Çevre ve İklim Programı çerçevesinde 41 projeyi sözleşmeye bağladık
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Mali Yardımlar Daire Başkanı Dr İsmail Raci Bayer ise; AB Katılım Öncesi Mali Yardım Fonları (IPA) ile 335 milyon Avro bütçeli “Çevre ve İklim Eylemi Sektör Operasyonel Programı”nı yürütüklerini belirtti. Bayer; “Bu çerçevede ülkemize tahsis edilen 335 milyon Avro’nun yaklaşık yarısı, şu ana kadar imzalanan 41 adet proje ile sözleşmeye bağlandı. CityAir’in de bu kapsamda hayata geçirilen bir proje. CityAir’in en önemli farkı toplumsal farkındalık ayağının da olması. Bu farkındalığı oluşturabilirsek her vatandaşımız hava kalitesinin iyileştirilmesi için bireysel olarak katkıda bulunabilir” dedi.
Nazan Özyürek: Şehirlerde kirliliğin yüzde 15’i ulaşım kaynaklı
CityAir projesi kapsamında yapılan çalışmaları özetleyen T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Yönetimi Daire Başkanı Nazan Özyürek, öncelikli hedeflerinin hava kirliliğinin oluşumuna sebep olan bütün kaynakların tespit edilmesi olduğunu söyledi. Özyürek; şöyle devam etti: “Sanayi ve evsel ısınmanın yanı sıra ulaşım da en önemli kirleticiler arasında yer alıyor. Kentlerde kirliliğin yüzde 15’i karayolu taşıtlarından kaynaklanıyor. Çünkü bizim şehirlerimiz araç öncelikli şehirler. Şehirlerimizi bisiklet, scooter ve yürüyüş gibi alternatif ulaşım araçlarına uygun hale getirmek için bir dizi çalışma yapıyoruz. Hedefimiz yıl sonuna kadar yasal düzenlemeleri tamamlayarak 6835 kilometre bisiklet rotası oluşturmak ve dört ayrı güzergahta kullanıcıların hizmetine sunmaktır.”
Nilüfer Sivrikaya: Bisikleti hobi değil ulaşım aracı haline getirmemiz lazım
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Dış İlişkiler Müdürü Nilüfer Sivrikaya, bisikleti bir hobi olmaktan çıkarıp ulaşım aracı haline getirmek gerektiğini vurguladı. Sivrikaya, “TTB olarak belediyelerimizi teşvik etmek amacıyla yaptığımız çalışmalar meyvesini veriyor. 2018 yılında Avrupa Hareketlilik Haftası için 20 civarında belediyemiz başvuru yapmışken bu yıl 551 belediyemiz başvuru yaptı. Etkinliklere en yüksek başvuru 600’ün üzerinde belediye ile İspanya’dan yapıldı. Ancak oranladığımızda İspanya’da 8 binin üzerinde belediye varken Türkiye’de 1389 belediye var. Oranladığımızda en yüksek başvuru oranının Türkiye olduğunu sevinerek görüyoruz. Bu da konuyu ne kadar sahiplendiğimizi gösteriyor” dedi.
CityAir Projesi Hakkında:
Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması (CityAir) Projesi Türkiye’de 81 ilin Temiz Hava Eylem Planlarının güncellenmesi ve kamuoyu farkındalığının sağlanması amacıyla yürütülüyor. Bu amaçla düzenlenen eğitim ve iş birliği faaliyetleri, hava kalitesi çalıştayları ve saha ziyaretleri yerel yönetimlerde görevli personelin eğitiminde de büyük önem taşıyor.
Proje kapsamında, hava kalitesi yönetimine ilişkin konuların; karar vericiler yerel yönetimler çocuklar, kadınlar ve toplumun farklı seviyelerinde anlaşılması ve bu konuda farkındalığın artırılması için çalışmalar yapılıyor.
Projede; Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Muğla, Uşak, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye, Amasya, Çorum, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Afyon, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Kayseri, Konya, Nevşehir ve Niğde illeri yer alıyor.
Projede hedeflenenler:
Kamuoyunu bilinçlendirmek için atılan adımlar: