Mardin’de 2 bin 300 yıl öncesine dayanan ünlü Dara Harabeleri’nde kazılar yeniden başladı. Zengin bir kültürün olduğu Dara’da, arkeologlara göre bu kültürü çıkarmak için 100 yıl kazı yapılması gerekiyor.
MARDİN (İGFA) – Mardin’de açık hava müzesi görünümünde olan, yerli ve yabancı turistlerin gezmeye doyamadığı ve geçmişinin yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine dayandığı tahmin edilen Dara Antik Kenti, bir dünya harikası olarak tarih sayfalarında yerini aldı.
Mardin merkeze 30 kilometre uzaklıktaki Artuklu ilçesine bağlı olan Dara Köyü’nde bulunan Dara Antik Kenti, bölgedeki antik yerleşmelerin en görkemlisi olarak nitelendiriliyor. Antik adı Anastasiopolis olan kentin ne zaman kurulduğu net olarak bilinmeyen Dara, yüzyıllar boyunca Mezopotamya’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak arşivlerde yer almış durumda.
DARA, 7 İMPARATORLUĞA EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Persler, 363 yılında Nusaybin’i alınca Doğu’nun Efesi olarak bilinen Dara Antik kenti Roma İmparatorluğu’nun sınırı haline gelmiş. Şehir 5. yüzyılda İmparator Anastasius tarafından ileri sınır kapısı olarak tahkim edilmiş; 100 yıl sonra da Perslerin eline geçmiş. Kent, 7. yüzyılın sonlarına doğru Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, 15. yüzyılda da Osmanlıların hakimiyetine girmiş.
KAZDIKÇA TARİH ÇIKIYOR
Kaya içine oyulmuş yapılardan oluşan Dara şehri, çevresi ile birlikte geniş bir alana yayılmış. Doğusunda kaya mezarları yer alan ve çevresi 4 kilometrelik bir surla korunan kentin güney ve kuzeye açılan iki kapısı var. Yüzyıllardır tarihe tanıklık eden kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane, sarnıç ve su bendi kalıntıları halen görülebilmekte. 40 yıldan beri bilimsel kazı ve araştırmaların yapıldığı Dara Antik kenti, Doğu Roma İmparatorluğu tarafından Perslere karşı savaşlarda askeri üs olarak yapılan ve ismini Pers Kralı Darius’tan alıyor. Günümüzde ise kazılar maddi imkansızlıklar yüzünden durmuş vaziyette.
DOĞU’NUN ANTİK EFESİ
İzmir’deki Efes Antik Kenti’ne benzerliği nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ‘Efes’i olarak bilinen, Doğu Roma İmparatorluğu’nun, sınırını Sasanilere karşı korumak amacıyla kurduğu Mardin’deki Dara Antik kentinde bulunan zindanlar ziyaretçi akınına uğruyor. Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği antik kentteki kilise, saray, çarşı, zindan, tarihi mozaikler tophane ve su bendi kalıntıları turistlerin ilgisini çekiyor.
3 BİN YILLIK İNSAN KEMİKLERİ VE 40 METRE DERİNLİKTE SIĞINAK BULUNDU
Mardin’e bağlı Oğuz köyündeki Dara Harabeleri’nde iki yıl önce başlatılan kazı çalışmaları kapsamında ortaya çıkan eserler tarihe ışık tutacak nitelikte. MS 6. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen şemsiye ve çeşitli hayvan figürlü mozaikler, su sarnıçları ile 3 bin yıllık insanlara ait kemikler ortaya çıkarılmıştı. 2 yıl önce yapılan kazılarda ise zindan olarak bilinen 40 metre derinliğindeki yer altı sığınakları temizlendi. Açık hava tiyatrosu ve kaya evlerin bulunduğu alanlarda gerçekleştirilen kazılarda ise Babil ve Pers İmparatorluklarına ait askeri garnizon şehrinin erzak ve silah depoları ile kaya mezarlar ortaya çıkarıldı.
KAZILAR 100 YIL SÜRECEK
Mardin’deki ünlü Dara Harabeleri’nde kazıların yeniden başladığını belirten arkeologlar, Dara’da çok zengin bir kültür bulunduğunu, bu kültürü çıkarmak için 100 yıl kazı yapılması gerektiğini söyledi.
Dara’nın tarihini ortaya çıkarmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentin imar koruma planı hazırlanması gerektiğini kaydeden arkeologlar ise, koruma imar amaçlı planının bir an önce bitmesi gerektiğine dikkati çekti. Belli kamulaştırmalar yapılması gerektiğine vurgu yapan arkeologlar, “Vatandaşların kendi mülkiyeti olan alanlar var. Bunları kamulaştırmak gerekir. Bunlar bittikten sonra ancak arkeolojik kazılar hızlandırılması gerekir. Şu an Hazine adına kayıtlı olan alanlarda kazı yapabiliyor. Diğerlerinde yapılamıyor. Ama köyün yüzde 90’ı özel mülkiyette olduğu için ancak Hazine’ye ait bölgelerde kazı izni veriliyor” diye konuştu.