DOLAR 42,4433 EURO 49,3649 STERLİN 56,4180 GRAM ALTIN 5.663,63 BIST 100 10.914,65 BITCOIN $90.956
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

ERSİYAD: 2026 asgari ücretinde istihdam ve üretim öncelikli olmalı

2026 yılı asgari ücret belirleme süreci yaklaşırken, iş dünyası ve çalışanlar yeni düzenlemeleri merakla bekliyor. Bu konudaki görüşlerini paylaşan ERSİYAD (Erzurumlu Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği) Başkanı Bülent Öz, sürecin tüm paydaşlar açısından önemine dikkat çekti.

Giriş: 14.11.2025 15:54
Paylaş
ERSİYAD: 2026 asgari ücretinde istihdam ve üretim öncelikli olmalı

Öz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Üretimden istihdama kadar ekonominin tüm paydaşlarını yakından ilgilendiren bu sürecin adil, dengeli ve sürdürülebilir bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguladı. Bu sadece çalışanların değil, aynı zamanda işverenlerin ve ülke ekonomisinin geleceği açısından da kritik bir konudur.” ifadelerini kullandı.

Asgari ücret sürecinin yalnızca rakamsal bir karar olmadığını belirten Öz, mevcut duruma dair şunları söyledi:
“Bugün asgari ücret 22.104 TL düzeyindedir. Ancak son üç yılda artan enflasyon, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, yükselen kredi maliyetleri ve üretim girdilerindeki keskin artış; özellikle KOBİ’lerin istihdamı sürdürme gücünü önemli ölçüde zayıflatmıştır. ERSİYAD olarak, Türkiye ekonomisinin üretim gücünü sırtlayan KOBİ’ler, ihracatçı firmalar ve istihdamın temel taşı olan reel sektör adına; 2026 yılı asgari ücret belirleme sürecine dair görüş ve çözüm önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”

Son 12 aylık TÜİK ve TCMB verilerine göre üretici fiyat endeksi, tüketici fiyatlarının üzerinde seyretti. Aynı dönemde işletmelerin enerji, hammadde ve lojistik maliyetleri %35–48 oranında artarken, ticari kredi faizleri %36–52 seviyelerinde gerçekleşti. Analistler, bu gelişmelerin işletmelerin finansmana erişiminde zorluklar ve maliyetlerde artış yarattığını belirtiyor.

Öz, asgari ücret belirlenirken sadece enflasyonun değil, üretimin sürdürülebilirliği ve istihdamın korunmasının da öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çalışanların yaşam koşullarını iyileştirecek adımların desteklenmesini önemsediklerini belirten Öz, “Ancak ücret artışının, üretim ve istihdamı ayakta tutan işveren kesimine gerekli destekler olmadan yapılması; KOBİ’lerde istihdam kaybına, üretim kapasitesinin daralmasına ve kayıt dışılığın artmasına yol açabilir.” dedi.

ERSİYAD, devlet ve yetkililere çağrılarını şu şekilde sıraladı:

  • SGK işveren primlerinde en az 12 ay süreyle %3–5 oranında destek sağlanması,

  • KOBİ’ler için düşük faizli, teminat destekli kredi paketlerinin devreye alınması,

  • Mevcut istihdamı koruyan işletmelere vergi indirimi sağlanması,

  • Yeni istihdam yaratan işletmelerde sigorta primlerinin ilk 6 ay devlet tarafından karşılanması.

Öz, asgari ücret artışının işveren destekleriyle birlikte açıklanmasının önemine işaret ederek, “Asgari ücret, yalnızca bir maaş artışı değil, üretim zincirinin dengesidir. Bu nedenle ücret artışı, işveren destekleriyle birlikte açıklanmalıdır. Güçlü işletme, güçlü üretim; güçlü üretim, ülkemiz için sürdürülebilir istihdam demektir.” ifadelerini kullandı.

ERSİYAD, Türkiye ekonomisinin %98’i KOBİ ölçeğindeki işletmeler tarafından yürütüldüğünü ve toplam istihdamın %73’ünün bu işletmeler tarafından sağlandığını hatırlatarak, işveren desteklerinin ücret artışlarıyla birlikte ele alınmasının istihdamın sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu vurguladı.

Yorumlar

Haber Arama