DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
14°C
Bursa
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
11°C

“İHA’larda Olduğu Gibi Farklı Yüksek Teknolojili Ürünlerde Markalaşabilmeliyiz”

“İHA’larda Olduğu Gibi Farklı Yüksek Teknolojili Ürünlerde Markalaşabilmeliyiz”
A+
A-

Global Bilişim Derneği’nin (BİDER) düzenlediği çevrim içi etkinlikte konuşan İstanbul Okan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güner Gürsoy; yerli kaynaklarla uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek kalitede yüksek teknolojili milli ürünler üretilmesinin çok önemli olduğunu bildirdi.

BİDER’in çevrim içi etkinliğinin moderatörlüğünü derneğin yönetim kurulu üyeleri Hüsnü TavlaşSamet Bayrakcı ve Arzu Tufan yaptı.

BİDER Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gürsoy, toplantıda yaptığı konuşmada, “Endüstri 4.0”ın siber fiziksel robotlar dünyası ile bizleri tanıştıracağını, dördüncü sanayi devriminin belli alanlarda tanımlı iş pozisyonlarının sonlanmasına yol açacağından, buralarda işsizlik oluşma ihtimalinin mevcut olduğunu söyledi.

Gürsoy, mevcut iş gücüne farklı alanlarda yetkinlik kazandırılarak, işsizlik yerine yeni kariyerler edinmelerinin temin edilebileceğini ifade ederek, “İş gücünün yetkinlik dönüşümü bizler için hayati olacak. Eğitim bugüne kadar olduğundan çok daha önemli olacak, formatı ve eğitim yöntem ve teknikleri daha da gelişecek.” dedi.

Gelecekte yetkinlik tabanlı diploma, sertifika ve rozet eğitimlerinin öne çıkacağı bir dönem olacağını değerlendiren Gürsoy, değişim hızında ve değişimlerin büyüklüklerindeki artışların yeni mezunların yaşam döngülerince 8-10 farklı kariyer edinme ihtiyacını ortaya çıkaracağını belirtti.

İnsanların hayatında eğitimin vazgeçilmez bir noktada olacağı gerçeğinin her zaman ortaya koyulduğuna dikkati çeken Gürsoy, şunları kaydetti:

“Eğitim sistemi blended veya flipped diyeceğimiz hibrit modellerle öğrenme yönetim sistemleri (LMS) aracılığıyla yapılmaya devam edilecek. Ancak zamanla; LMS, öğrenme eğilimlerini profilleyerek bireysel öğrenmeyi arttıracak öğrenme tecrübeleri platformuna (LXP) dönüştüğünü göreceğiz. Yükseköğretim sisteminin 3 yıllık lisans ve lisans eğitimine entegre ve yüksek lisans eğitimleriyle uzmanlaşacak bir formata dönüşmesini bekliyorum. Böylece herkese her şeyi öğretmek yerine altyapıyı inşa ederek uzmanlık alanlarında odaklaşmaya geçilmesini arzu ederim.”

Prof. Dr. Gürsoy, başarılı bir yükseköğretim yolculuğu ve kariyer serüveni için ilk ve en önemli adımın üniversite ve program tercihi olduğuna inandığını belirtti.

“Başarısız insan yok, yanlış tercih yapmış insanlar var” yaklaşımıyla bireye özgü doğru tercihlerin öne çıkması gerektiğini vurgulayan Gürsoy, “Bunun için tavsiyem bilimsel kişilik envanterlerinin daha yaygın kullanılması olacaktır. Liseden itibaren davranışsal olgunluk yaşı kabul edilen 16 yaş üstündeki öğrencilere mesleki eğilim testlerinin yapılması faydalı olacaktır. Öğrencinin güçlü yönleri keşfedilerek bunlar üzerinde üniversite ve program tercihleri inşa edilmelidir. Bu amaçla İstanbul Okan Üniversitesi olarak bunu ücretsiz olarak adaylarımıza sunuyoruz. Bireye göre tasarlanmış müfredat yapılarına geçmek de yakın zamanlarda hayal olmayacak. Ne okuduğunuz kadar neyi nasıl okuduğunuzun çok daha öne çıkacağı bir döneme giriyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Çevrim içi etkinliğin sonuna katılan BİDER Başkanı Şenol VatanseverProf. Dr. Gürsoy’a destekleri ve aktardığı bilgiler için teşekkür etti. Sivil toplum kuruluşları (STK), üniversiteler, iş dünyası ve öğrenciler arasında etkileşiminin ve iş birliğinin artmasının gençlere yeni kapılar açabileceğini kaydeden Vatansever, derneğin yapacağı çalışmalar ve “BİDER Akademi” ile bu süreçte önemli rolünün olacağına dair inancını ifade etti.

Vatansever, yerli ve milli teknolojilerin teşvik verilerek desteklenmesi yerine kamu kurumları tarafından satın alınmasının ve kullanılmasının daha değerli olduğunu söyledi. Böylece referans konusunda da rahatlayacak girişimlerin, markalarını global pazarlara açmasının ve ihracat yapmasının yolunun açılacağını sözlerine ekledi.