Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki Mezopotamya Bölgesi’ne yerleşen Eti Türkleri, Orta Asya’dan Anadolu’ya göç ettiklerinde bugünkü adı Midyat’a yaptıkları yer altı mağaralar keşfedilmeyi bekliyor.
Şehmus EDİS (Mardin Haber)
Mezoptamya’nın mağaralar kenti olarak da bilinen Midyat, Mardin’in en turistik rotalarından biri olma özelliği taşıyor. Midyat; dünyanın en eski yerleşim bölgesi olan Yukarı Mezopotamya’da yer aldığı için tarih boyunca Sümerler, Asurlular, Urartular, Makedonyalılar, Persler ve Romalılar gibi birçok uygarlığın egemenliğine sahne olmuştur.
Mardin’de 1973 İl yıllığında ilçenin tarihçesi hakkında verilen bilgilere göre; Orta Asya’dan göçüp Anadolu’ya gelen Eti Türkleri, Mezopotamya denilen Dicle ve Fırat Nehirleri arasında yer alan ve verimli topraklara sahip olan bölgeye yerleştiği yazıyor. (M.Ö. 2000 yıllarında) Bölgeden geçişleri sırasında Midyat’a yerleşen Etilerin, burada kentin altında büyük bir mağara şehri kurduğu Midyat’ın altındaki mağaralar o devirlerde barınak olarak kullanıldığı ve bu mağaraların birbirleri ile bağlantıları olduğu ifade ediliyor.
Bazı tarihçilerin kaynaklara göre, İlçenin adı birçok değişimlerden sonra Farsça, Arapça ve Süryanice karışımından meydana gelmiş “AYNA” anlamına geldiğini Midyat, Mağaralar Kenti anlamına gelen ” MATİATE” kelimesinden ismini aldığını ifade ediyor.
Bu görüşü ileri sürenler tarihçiler ayrıca “MATİATE” isminin Asur yazıtlarında M.Ö. 9.Yüzyılda geçtiğini Asur imparatorlarından II. Aşurnasipal M.Ö. 879 yılında ‘Matiate’yi (Midyat) ve köylerini buyruğum altına soktum. Bol ganimet edinip, onları yüklü haraca ve vergiye bağladım’ der. Bu görüşe paralel olarak Midyat’ta ilk yerleşim yerinin mağaralar olduğunu gösteren “Elath” mevkiinin (Midyat’a 3 Km. uzaklıkta ve Acırlı Beldesi yakınında bulunan Ziyaret-Mesire Yeri) Romalılar döneminden günümüze kadar geldiği bölgede çok sayıda yer alan mağaralar olduğu görülüyor.
KAZI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, Ulucami Mahallesi’nin altında geniş bir alana yaygın 3.ve 4. Yüzyıllarda yaşam alanı olarak kullanılan saklı bir kent ortaya çıkarıldığını, kazı, temizlik ve restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü iş birliğiyle, arkeologların denetiminde yapılan kazı ve çalışmalar neticesinde birbirine bağlanan mağaraların yeraltı şehri ortaya çıkarıldığını anlatan Başkan Şahin, ” Kazılarda ortaya çıkan mozaik ve veriler, üretim ve yaşam alanı olarak uzun süre kullanılan mağaraların, belli bir dönemden sonra üzerlerine yapılaşamaya gidildiğini ortaya koyuyor. Mahallede geniş bir alana yaygın saklı kent görüntüsü veren mağara ve tünellerde, kuyular, üretim alanları, havalandırma bacaları; geçmişteki yaşama ışık tutmasının yanında gelecek nesillere bırakılacak tarihi değerlerin olduğu ifade ediliyor. Estel kesiminde tarihi çarşı, sokak iyileştirmeleri ile yeraltı şehrinin turizme büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.
“MAĞARALAR TURİZME KAZANDIRILSIN”
Bu arada tarihçiler ise Midyat’ta Etiler zamanında yer altında yapılan mağaraların gün yüzüne çıkarılması halinde burada çok farklı bir medeniyetin izlerine rastlanabileceğini ve Midyat’ın asil tarihi ortaya çıkacağını öne sürüyor.
Ayrıca Mezopotamya’nın incisi Midyat’ın dünden bugüne Asurlular, Araplar, Selçuklular, Kürtler, Farslılar, Moğollar, Osmanlılar gibi zengin kültüre sahip güçlü devletlerin yönetimine girmiş; dinlerin, dillerin, kültürlerin buluştuğu bir kültür mozaiği olmuş. Labirenti andıran geçitlerle uçurum altına inşa edilen taş evleri, tarihi merkezinde yer alan medreseleri, kiliseleri, manastırları, camileriyle dünya turizmine kazandırılmasını istiyor.