Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen Müstakil Düşünceler Konferansı, “2022’den 2023’e Küresel Ekonomik ve Türkiye” temasıyla gerçekleştirildi.
Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, SMMM Bağımsız Denetçi Dr. Murad Kayacan ve İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dünya Gazetesi Yazarı Doç. Dr. Cüneyt Dirican’ın konuk konuşmacı olduğu konferansın moderatörlüğünü ise BUÜ Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak üstlendi. Konferansta; MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Nihat Alpay, yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda üye hazır bulundu.
Konferansın açılışında konuşan MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Nihat Alpay, “Müstakil düşünceler konferansımızın konusu 2022’den 2023’e Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Türkiye. Bu yılın değerlendirilmesi ve gelecek yıldan beklentiler şeklinde klasik hal almış olan toplantımızla alakalı programı gerçekleştireceğiz. Bizim önemli gördüğümüz birkaç başlığımız var. Birincisi verimlilik ve nitelik, ikinci başlığımız eğitim strateji, üçüncü gündem maddemiz ise tasarruf. İlave edeceğim diğer madde de hukuk olacaktır. Biz bu dört maddeyi geniş bir rapor halinde genel merkezimize de sunacağız. Bu akşamki toplantımızın merkezinde ise 2022 yılıyla alakalı değerlendirmeler ve 2023 yılından beklentiler gibi çok geniş bir çerçeve var. Ben bu akşam katılımlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.
“MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE””
Dünya ve Türkiye’nin ekonomisi hakkında açıklamalarda bulunan Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, Türkiye’nin merkez ülke olduğunu aynı zamanda Türkiye’nin kendi konumu ile ekonomi politikasını belirleyerek hareket eden bir seviyeye ulaştığını ifade etti. Dr.Ferman, “Türkiye her yerde, Türkiye merkez ülke. Böyle olunca opsiyonlarınızı açıkta tutarsınız. Bir takım dayatmalara, zorunluluklara uymak durumunda değilsiniz. Biz dünya ekonomisi içerisinde kendi dokunuşlarımızla hareket edeceğiz. Yerli ve milliliğin de aslında altında bu vardır. Kendini dünyanın bir tarafına karşı kapatarak ya da sürekli bir tarafa açık hale getirerek değil. Duruma göre konum alacağız. Her şeyi, her oyunu bileceğiz fakat bir yere konumlanmayacağız, kendimizi hapsetmeyeceğiz. Türkiye berrak bir su gibidir tüm coğrafyalara gelir. Aktığı yerde ferahlık bırakır, tortu bırakmaz” dedi.
“İHTİYATLI İYİMSERLİK”
Piyasaları çetin bir dönemin beklediğini ve tüm analizlerde 2023 yılının büyüme özürlü bir yıl olacağına işaret ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Murat Ferman, analizler incelendiğinde Türkiye’nin bu durgunluktan ise pozitif ayrışacağını verilerle ortaya koyduğunu söyledi. İşletmelerin 3 sac ayağıyla hareket etmesinin gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Ferman sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’ye büyüme çok yakışır. Çünkü Türkiye insanı aslanlar gibi borcuna sadık, ödeyen ve daima daha iyisini, bereketlisini isteyen bir yapıdadır. Çok büyümek, hızlı büyümek iyi değildir. Yerinde, ölçekli büyümek lazım. Burada da işletmelerin önemi çok. İşletme iktisadının üçlü sac ayağı var. Verimlilik, etkinlik ve etkililik. Bunları işletmelerimizde içselleştirmemiz lazım. Kısa vadeli düşünmek yerine uzun soluklu düşünmeliyiz. Rakiplerimizi ortadan kaldıralım. Peki kime göre kendimizi konumlandıracağız. Rakipler olmadan biz bir hiçiz. O yüzden rakipleri yok etmeye değil, kendimizi nasıl geliştiririz ona odaklanacağız. Tüketim yerine tasarruf artı tüketimle beraber üretim örneğin bu noktada geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik öne çıkıyor. Küresel düşünüp yerel hareket edeceğiz. Önümüzdeki yıl ve gelecekte makul olanı yeniden keşfetmek lazım. Makul ölçekler, makul kâr ve makul hedefler. Makulda buluşmak genel ahlakımız ve anlayışımız ne olacak? İhtiyatlı iyimserlik. Bizi kurtaracak olan da budur.”
GÜÇLÜ DOLAR SENDROMU
Ülke ekonomilerinin güçlü dolar sendromunun altında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Murat Ferman: “Kurucusu ve hamisi Amerika olan ekonomik sistemin adeta damarda dolaşan para rezervi dolar. Dolayısıyla her türlü iktisadi varlığın kıymetinin doğrudan veya dolaylı tayininde temel nokta. Doların küresel anlamda bir sorun haline gelen enflasyonla mücadelede FED’in faizi arttırması güçlü dolar sendromunu oluşturuyor. Güçlü dolar gündemde olduğu sürece bizim de içinde olduğumuz ekonomilerin işi zorlaşıyor. Cari dengenin kurulmasında fonların teminine kadar her şey ulusal para değerini görece kaybından bunun izale edilmesine kadar her şey daha pahalı daha güç hale geliyor. Çok sayıda ülke bu sendromun altında hareket ediyor. O nedenle enflasyonu sadece ülke dinamikleriyle açıklamak güç” şeklinde konuştu.
Öte yandan konferansın bir diğer konuk konuşmacısı İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dünya Gazetesi Yazarı Doç. Dr. Cüneyt Dirican da iktisattaki yöntemler, ekonomi politikaları ve bu politikaların dünyada uygulama yönetmeleri hakkında bilgiler paylaştı.
SMMM Bağımsız Denetçi Dr. Murad Kayacan ise merkez bankalarının görevi, piyasaların yapısı, kripto para birimleri ile borsada alınan hisseler konularını değerlendirerek, üyelere tavsiyelerde bulundu.
Bu kapanacak 20 saniye