ZEYNEP SUDE YAVUZ

Başkan Bozbey, konuşmasının başında Filistin ve Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekerek, tüm dünya için adalet ve barış çağrısında bulundu:

"Başta İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm başkanlarımızı selamlıyorum. Bu salondan selam, selam ayrıca Filistin ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına... İnsanlık suçunun işlenmesi hepimizin vicdanında derin yaralar açmaktadır. Adaletin, barışın ve insanlığın bir an önce dünyada hakim olmasını arzu ediyoruz. Küresel çapta sergilenen dayanışma mesajı, tüm dünyaya insanlık dersi vermektedir. Filistin'deki o mezarlığın altında inleyen kardeşlerimize bu salondan selam gönderiyoruz."

Hızla Büyüyen Kentlerin Zorlukları ve Bursa Tecrübesi

Başkan Bozbey, hızla büyüyen kentlerin iklim krizinden barınma sorununa, afet risklerinden gelir adaletsizliğine kadar birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirtti. Teknolojinin sınırsız imkanlarına karşın, sosyal eşitsizliklerin derinleştiğini ve doğal kaynakların tükenmesi gibi yaşamsal tehditlerin bulunduğunu ifade etti.

Bursa'nın yaşadığı felaketlere atıfta bulunan Bozbey, belediyelerin hem orman yangınlarına hem de endüstriyel tesis yangınlarına karşı daha hazırlıklı olma sorumluluğu olduğunu vurguladı:

"Ülkemizde birçok yer, geçtiğimiz aylarda maalesef yaşadığımız yangın felaketlerinde çok zorluklar yaşadı... Bursa'da maalesef on bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanı ve doğal yaşam alanını kaybettik. Sadece orman alanını değil, o alanlarda yaşayan canlıları da kaybettik."

Çevre Eğitimi Seferberliği ve Marmara Denizi Vurgusu

Afetler sonrası gönüllülükle başlattıkları "Temizle Yaşa" kampanyasıyla toplumsal duyarlılığı ve çevre farkındalığını artırmayı hedeflediklerini belirten Bozbey, temizlik sırasında karşılaştıkları kirliliğin "içler acısı" olduğunu kaydetti. Bozbey, bu durumun ancak kapsamlı bir eğitimle aşılabileceğini savundu:

"Yerel yönetimler olarak anaokulundan başlamak üzere çevre seferberliğini, çevre eğitim seferberliğini yapmak zorundayız. Aksi takdirde doğamızı önce çöple, daha sonra da yaşanmaz alanlara dönüştürmek olanağı ortaya çıkar."

Başkan Bozbey, Marmara Denizi'nin önemine de dikkat çekerek, bu küresel öneme sahip hazineye sahip çıkmanın sadece bölgede yaşayan 30 milyon insanın değil, tüm ülkenin ve Avrupa'nın ortak sorunu olduğunu vurguladı.

MARUF 2025'in Dört Temel Sorusu

Mustafa Bozbey, sorunların tek bir kurum veya ülkeyle çözülemeyeceğini, çözümün iş birliği, ortak akıl ve yenilikçi fikirlerle hayata geçirileceğini belirtti. Forumun bu yılki teması olan "Tüm Mümkünlerin Kıyısında" kavramının, belirsizlikler ve fırsatlar arasındaki anı temsil ettiğini ifade etti.

Başkan Bozbey, forumda tartışılacak dört temel soruyla kenti yönetenlere yol göstermeyi amaçladıklarını söyledi:

1. Yerel demokrasinin benimsendiği, katılımcı, güvenilir ve hesap verebilir kurumsal yapılara sahip adil bir kent nasıl olabilir?

2. Afetlere, iklim krizine, çatışmalara ve ekonomik krizlere dayanıklı bir kent nasıl inşa edilir?

3. Eşitsizliği bertaraf eden, gelişen, güvenli ve tüm canlıları gözeten bir kent nasıl kurulur?

4. Farklılıkları kucaklayan, dayanışmacı ve birlikte yaşamaya elverişli bir kent nasıl yaratılır?

Konuşmasının sonunda Bozbey, forumun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlendiğini belirterek tüm paydaşlara teşekkür etti.