PEYZAJDER'in organize ettiği bu dijital eğitim programına, PEYZAJDER Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Fulya Akfidan Sevim, Hydrain Su ve Mühendislik Teknolojileri'nden Mimar Ebru Ademoğulları, dernek yönetim kurulu üyeleri, peyzaj mimarlığı öğrencileri ve kamu görevlileri iştirak etti.
"Yeni Perspektifler Edineceğiz"
Çevreye saygılı uygulamaları desteklemeyi ve peyzaj sektörüne bilimsel dayanaklı katkılar sunmayı amaçlayan toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren PEYZAJDER Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Fulya Akfidan Sevim, "PEYZAJDER, tüm paydaşları bir araya getirerek, sürdürülebilir çevre politikaları ve kaliteli peyzaj uygulamaları geliştirmeyi hedefleyen bir meslek kuruluşudur. Derneğimiz, bilimsel bilgi ve uygulamayı birleştirerek şehirlerimizin ve doğamızın geleceğine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu kıymetli eğitimde bizlere rehberlik edecek olan Hydrain Su ve Mühendislik Teknolojileri’nden Mimar Ebru Ademoğulları'na şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisi, yağmur suyunun toplanması, depolanması ve çeşitli kullanım alanlarına entegrasyonu konularında bizlere farklı bakış açıları sunacaktır" şeklinde konuştu.
"Sürdürülebilirliğin Kilidi Burada Saklı"
Hydrain Su ve Mühendislik Teknolojileri'nden Mimar Ebru Ademoğulları, sunumunda yağmur suyu hasadının çevre, şehir altyapısı ve sürdürülebilirlik açısından taşıdığı önemi vurguladı. Ademoğulları, "Biz yağmur suyunu toplayıp, filtreleyerek farklı kullanım alanlarına dahil ediyoruz. Bu sistemlerde bakım maliyeti düşük, verimlilik yüksek olmalı. Çünkü sürdürülebilirliğin esası burada yatıyor" diyerek sözlerine başladı.
"En Çok Tercih Ettiğimiz Su, Yağmur Suyudur"
Sistem tasarımına ilişkin teknik bilgiler aktaran Ademoğulları, "Bizim öncelikle tercih ettiğimiz yağmur suyu, çatıdan gelen sudur, zira en az kirliliğe maruz kalan kaynak budur. Filtrasyon sistemlerimiz, çatı alanına uygun olarak boyutlandırılır ve kuş atıkları, yapraklar gibi materyalleri suya karışmadan ayırır. Bu sistemler vortex prensibiyle işler; kendini temizler, sadece yüzde 5 oranında suyu temizlik için kullanır ve yüzde 95'i doğrudan depoya aktarılır. Böylece depodaki kötü koku, çamur gibi sorunlar da engellenmiş olur" ifadeleriyle modern yağmur suyu sistemlerinin çalışma prensibini açıkladı.
"Kuraklıkla Savaşta Büyük Bir Avantaj Sağlıyor"
Geleneksel metotlarla çağdaş teknolojileri karşılaştıran Ademoğulları, sürdürülebilir çözümlere dikkat çekerek, "Açık sistemlerde UV ışınları sebebiyle su çabucak kirleniyor, buharlaşma ile yüzde 30'lara varan kayıplar yaşanıyor. Beton depolar ise çatlama riski taşıyor ve bakımı masraflı. Halbuki bizim kullandığımız modüler sistemlerde hem üzerine otopark yapılabiliyor, hem de spor alanı inşa edilebiliyor. Bu sistemle yer altı sularını da beslemek mümkün. Dahası kuraklıkla mücadelede büyük bir avantaj sağlıyor. Bizim önerdiğimiz çözümlerle suyu yerinde toplamak, filtrelemek ve tekrar kullanmak hem çevresel hem de ekonomik açıdan çok daha mantıklı" şeklinde konuştu.
Sunumun ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümüyle etkinlik sona erdi.






Yorumlar