DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
8°C
Bursa
8°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
15°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C

PROSTAT KANSERİNDE YENİ NESİL TEDAVİ!

<strong>PROSTAT KANSERİNDE YENİ NESİL TEDAVİ!</strong>

Ülkemizde her 100 erkekten 12’sinin hayatının bir döneminde karşısına çıkabilen prostat kanseri son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde en önemli risk faktörünün yaş olduğunu belirterek “Prostat kanseri sinsice ilerlediğinden özellikle 45 yaşından itibaren PSA denilen kan testi ve rektal tuşe (parmakla muayene) yaptırmak hayati önem taşımaktadır. Ailesinde özellikle baba tarafında prostat kanseri olanların bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir” diyor. Tedavide son yıllarda teknolojideki hızlı ilerlemeler sayesinde başarı şansının arttığını söyleyen Prof. Dr. Enis Özyar, kişiye özel tedavi planı ile tümörün 12’den vurulup, çevre organlara zararının önlenebildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, prostat kanserinde yeni nesil tedavi yöntemini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  

Ülkemizde son yıllarda görülme sıklığı artan prostat kanserinde, genetik faktörler ve ilerleyen yaşın yanı sıra kolestrolden zengin batı tipi beslenme, fazla kilo, hareketsizlik, sigara ve alkol gibi sağlıksız yaşam alışkanlıkları önemli risk faktörleri olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde erken tanı büyük önem taşırken, buna karşın toplumumuzda gerek muayene şekli gerekse yapılacak tedavilerin cinselliğe zarar verebileceği kaygısı erken tanıyı önlüyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, istatistiklere göre yılda yaklaşık 30 bin erkeğe prostat kanseri tanısı konulduğunu, günümüzde her 100 erkekten 3’ünün bu kanserden dolayı hayatını kaybettiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Prostat kanseri için tüm erkekler risk altında olup, yaş arttıkça görülme sıklığı artmaktadır. Tümör sinsice ilerlediğinden dolayı; özellikle 45 yaşından itibaren, kanda bakılan ve prostat kanserini işaret eden PSA testinin yaptırılması erken evrede teşhis konulması açısından son derece önemlidir. Ailesinde özellikle baba tarafında prostat kanseri olanların da bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir.”

İLERİ EVRELERDE CAN YAKACAK 

Erken dönemde herhangi bir yakınmaya yol açmayan prostat kanseri ileri evrelerde ise tümör kitlesinin idrar yollarına bası yapması nedeniyle idrar yapmada zorlanma, idrar akışında zayıflama, sık sık idrara çıkma, idrar torbasını tam olarak boşaltamama, ağrılı idrar ve idrar/menide kan gelerek kendini belli ediyor. Ancak bu bulguların ve her yükselen PSA’nın da tümör anlamına gelmediğini buna karşın PSA’yı çok üretmeyen saldırgan kanserler de olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar bu nedenle PSA değeri ne olursa olsun prostat dokusunda sertlik bulunması halinde gerekli görüntülemelerden sonra mutlaka biyopsi yapılması gerektiğini söylüyor.

YER DEĞİŞTİREN KANSERE TAM İSABET 

Prostat kanserinin erken evrelerde cerrahi ve radyoterapi ile başarıyla tedavi edilebildiğini, ileri evrelerde ise hormonal tedaviler ve yeni sistemik tedaviler uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Enis Özyar, günümüzde teknolojideki hızlı ilerlemeler sayesinde yeni nesil tedavi yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alınabildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, tedavide bağırsak hareketleri ve idrar torbasındaki idrar miktarı ile yer değiştiren prostata tam isabet eden ve çevre organlara vereceği hasarı büyük ölçüde önleyen yöntemi şöyle anlatıyor: “MRIdian ya da bilinen adıyla MR Linak son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan bir radyoterapi yöntemidir. Radyoterapi cihazı içine entegre edilmiş Manyetik Rezonans (MR), tümörü anlık ve net olarak görüntülerken, prostatın daha iyi görülmesini ve çevre organların daha iyi korunmasını sağlar. Her tedavi seansı öncesi alınan MR görüntüleri ile tedavi planlaması yapılıp, kişiye özel tedavi planı ile hedefin ışınlanma başarısı artarken, çevre organlara daha az zarar verilir.”

BİRÇOK KANSER TEDAVİSİNDE ETKİLİ 

MRIdian yönteminin prostat kanserinin yanı sıra birçok kanserin tedavisinde etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar “Bu yöntem prostat kanserinde farklı durumlarda kullanılır. Erken sınırlı evrede 5 fraksiyonluk, gün aşırı uygulanan tedavi ile 1.5 haftada tedavi tamamlanır. Geçmişte uygulanan 1.5-2 ayı bulan tedaviler yerine hastanın daha az hastaneye gelmesini sağlar. Ameliyatlı hastalarda 25-33 seans süren tedavilerde kullanılır. Ayrıca eğer vücutta kemik, böbreküstü bezi, lenf nodu gibi sınırlı bölgelerde hastalık varsa kısa süreli (1-5 seans)  tedavi ile başarı sağlanabilir” diyor. Prof. Dr. Enis Özyar, Radyasyon Onkoloğuna bir cerrah titizliğiyle ışınlama yapma imkanı sunan MRIdian’ın erken evrelerde tek başına tedavi yöntemi olduğunu söylüyor. 

ETİKETLER: ,