KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “Otomotiv Sektörel Bakış” raporuna göre dünya genelinde 2022 yılında yaklaşık 85 milyon motorlu taşıt üretilirken satılan motorlu taşıt sayısı 81,6 milyon oldu. Türkiye’de ise 2022 yılında 1,3 milyon araç üretilirken 827 bin araç satıldı. 2023 yılında ise Türkiye otomotiv sektörünün toplam otomotiv ihracatının 34 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.
Türkiye’nin de dâhil olduğu Avrupa bölgesinde ise yeni binek aracı kayıtları 2022 yılında yıllık bazda yüzde 10,4 oranında geriledi. Yarı iletken tedarikindeki sorunlar ve devam eden Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu gelişmede etkili olan sebepler arasında öne çıktı. Avrupa Birliği’nde binek aracı üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,1 oranında artış kaydetti. Öte yandan aynı dönemde Rusya ve Ukrayna’da üretimin sırasıyla yüzde 67,4 ve yüzde 79,7 oranında azalması Avrupa genelinde üretimin 2022’de yıllık bazda yüzde 1,6 oranında gerilemesine neden oldu.
Türkiye’de ise otomotiv pazarı 2022’de baz etkisinin de desteğiyle 2021 yılına göre yüzde 7 oranında artış kaydetti. Ayrıca 2022 yılında otomotiv sanayii firmalarının kapasite kullanım oranı pandemi yıllarındaki yüzde 65 düzeyinden yüzde 70’e yükseldi. Diğer yandan sektörde küresel çip krizi ve Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinin devam ettiğinin belirtildiği rapora göre, üretimin talebi karşılaması güçleşirken söz konusu durum fiyatlara artış olarak yansıyor. Ayrıca ÖTV oranları da 2022 yılında iç talep üzerinde bir miktar baskı yarattı. Türkiye otomotiv sektöründe 2022 yılında 1,3 milyon araç üretilirken 827 bin araç satıldı. 2021 yılında bu rakamlar sırasıyla 1,2 milyon ve 773 bin seviyelerinde idi. Türkiye otomotiv sektöründe 2022 yılında 970 bin araç ihracat edilirken ithalat edilen araç sayısı 454 bin oldu.
2023 yılı Ocak – Haziran döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 15 ve euro bazında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 17,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken otomobil ihracatı yüzde 20 artarak 5,4 milyar dolar seviyesine ulaştı. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 16 artarak 4,9 milyar euro düzeyinde gerçekleşti. 2023 yıl sonu tahminlerine göre toplam otomotiv ihracatının 34 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenmekte.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli, “Özellikle son yıllarda yaşanan pandemi tüm sektörleri olduğu gibi otomotiv sektörünü de derinden etkiledi. Yaşanan bu kriz ile beraber, sektörün büyük bir değişim sürecine girdiğinin farkındaydık. Sektördeki oyuncuları zorlayacağı öngörülen; düşük karbon salınımlı hibrit ve elektrikli araçların geçmişe göre daha çok tercih edilmesinin yarattığı talep değişimi, tedarik sorunları ve çip krizi gibi sorunların yanı sıra hızlanan dijitalleşme, üretim süreçlerinin otomasyonu, inovatif akıllı mobilite alternatifleri ve bağlantılı araç özellikleri sunan yeni pazar oyuncularının eklenmesi, sektörün eşi benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşüm sürecine girmesine sebep oldu. Bununla birlikte raporumuzda sektörü bekleyen önemli fırsatlar olduğu da belirtiliyor. KPMG olarak 2022 sonunda düzenlediğimiz araştırmamıza katılan yöneticilerin yüzde 83’ü, 2021’deki yüzde 53’lük orana kıyasla önümüzdeki beş yıl içinde daha yüksek kâr elde edeceklerinden emin. Bir diğer pozitif gelişme sektördeki dijitalleşme. Üretim tarafından satış pazarlama kanallarına kadar her süreç dijitalleşmeden nasibini alıyor. Üretim süreçleri artık akıllı otomasyona tabi, satış tarafında müşterilerin ihtiyacı doğrultusunda bayiler fiziksel olmaktan çıkarak dijitale dönüyor, bağlantılı araçlar ve otonom araçlar IoT (nesnelerin interneti) destekli parçalardan oluşuyor. Özetle sektör genelinde fizikselden dijitale hızlı bir geçiş söz konusu.” dedi.
KPMG tarafından yayımlanan 23. Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’ne de yer verilen raporda otomotiv sektörü yöneticilerinin 2023 yılı başta olmak üzere yakın gelecekte nitelikli insan kaynağı bulma, hammadde tedariki, yüksek enflasyon gibi makroekonomik gelişmeleri önemli risk unsurları arasında gördükleri belirtiliyor. Bununla birlikte, yöneticilerin uzun vadede kârlı büyüme konusunda 2021’den daha iyimser olduğu da görülüyor. Sektör yöneticilerinin yüzde 83’ü önümüzdeki beş yılda sektörde yüksek kârlar elde edileceklerini öngörüyor. 2022 yılında küresel otomotiv pazarında takip edilen sorunlar ve risklerin 2023 yılında da bir miktar hafifleyerek devam etmesi beklenirken sektörde öne çıkan dijitalleşme, sürdürülebilirlik, otonom araçlar, hizmet olarak mobilite (MaaS) gibi trendlerin önemli teknolojik gelişmeleri tetiklemeye devam ederek müşteri deneyimini daha da geliştirmesi bekleniyor. Bu durumun elektrikli araçlar başta olmak üzere otomotiv sektöründe talebi yukarı yönlü etkileyeceği değerlendiriliyor. Ayrıca söz konusu trendlerin geleneksel tedarikçilerin yerini alan teknoloji şirketleri ve üretimde yerlileşme ile uzun vadede kârlılığı desteklemesi de bekleniyor.
*Pandeminin ardından küresel boyutta birçok sektörde yükselişe geçen dijitalleşme ve sürdürülebilirlik trendleri otomotiv sektöründeki gelişmelere de öncülük ediyor.
*Küresel otomotiv üreticileri 2030-2050 yılları arasında karbon nötr olma taahhütlerini korurken bunu başarmaya yönelik inovatif çalışmalar gerçekleştirmeye ve bu alanda elektrikli araç üretimini artırmaktan hizmet olarak mobilite’ye (MaaS) uzanan çeşitli alanlarda teknolojik gelişmelere öncülük ediyor.
*Akıllı şehirlerin oluşturulmasında en önemli unsurlar arasında yer alan bağlantılılık özelliği ile Akıllı Ulaşım Sistemleri (ITS) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi uygulamalar yaygınlaşıyor.
*Küresel otomotiv sektöründeki firmalar ile teknoloji firmaları otonom araçlara yönelik çalışmalar yaparken Türkiye’de mobilite alanında yazılım ve mühendislik hizmetleri veren firmalar da otonom araçlar ve bağlantılılık üzerine AR-GE çalışmalarını sürdürüyor.
*Pandemi döneminde Türkiye’de en hızlı büyüyen sektörler arasında yer alan e-ticaretin ülke genelinde yaygınlaşması ile bazı kargo şirketleri öncülüğünde teslimatta elektrikli araç ve elektrikli mikro araç kullanımı başladı.
*Dünyanın 14’üncü ve Avrupa’nın 4’üncü en büyük otomotiv üretim merkezi olan Türkiye’de otomotiv üreticileri yerel ve küresel iş birliklerinin yanı sıra stratejik birleşme ve satın alma faaliyetleri ile sektördeki istikrarlı konumunu konsolide etmeyi ve ilerletmeyi hedefliyor.
*Ulaşım sektörü için önümüzdeki ekonomik toparlama döneminde en kilit rolü oynayan teknolojilerin 5G, Edge Computing (uç bilgi işleme) ve bu teknolojileri akıllı hale getirecek ileri analitik sistemlerinin olacağı öngörülüyor.
*Genel olarak, otomotiv sektörü iklim değişikliği endişeleri, yasal gereklilikler ve daha çevreci ulaşım seçeneklerine yönelik tüketici talebi ve ulusal/uluslararası düzenlemeler gibi faktörlerin etkisiyle sürdürülebilirliğe doğru dönüştürücü bir değişim geçiriyor.