AIDS ve HIV hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Akalın, resmi kayıtlara göre 2021 yıl sonu itibarıyla 26 bini erkek olmak üzere toplam 32 bin 376 kişinin HIV ile yaşadığını söyledi. İlk olarak 1981 yılında tanımlanan Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu’nun (AIDS), en sık cinsel temas ve damar içi uyuşturucu kullananlarda aynı enjektörün paylaşılması ile bulaşıyor.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Halis Akalın, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, hastalığın ortaya çıktığı günden bugüne bir pandemi haline geldiğini ve halen de bu şekilde devam ettiğini belirtti.
Akalın, HIV enfeksiyonunun bulaşma yolarına ilişkin,”Kan transfüzyonu, organ transplantasyonu, HIV ile yaşayan anneden bebeğe ve sağlık çalışanlarında mesleki maruziyet sonrası bulaşma olabilir.” dedi.
AA’nın haberine göre; Akalın, Türkiye’de HIV virüsü ile yaşayanların en yoğun oldukları yaş aralığının 20-45 olduğunu aktardı.
Son yıllarda resmi kayıtlara giren HIV virüslü kişi sayısının azalmasının ise test yaptırma olanaklarının koronavirüs salgınından olumsuz etkilenmesine bağlandığını, 2023 yılında bu artış ivmesinin normale dönmesinin beklendiğini bildirdi. Akalın, bu artışın önüne geçebilmek için cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunma konusunda bilincin artırılması gerektiğini kaydetti.
HIV enfeksiyonu ile AIDS’in aynı olmadığına dikkati çeken Akalın, şöyle devam etti:
“HIV vücuda girdikten sonra genellikle viral bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi seyreden akut dönemini, kronik enfeksiyon dönemi izler. Bu dönemde de HIV enfeksiyonundan şüphelenebileceğimiz ağızda tekrarlayan mantar enfeksiyonları, gece yanığı (zona) gibi hastalıklar oluşabilir. HIV vücuda girdikten sonra bağışıklık sisteminin hücrelerini zaman içinde doğrudan ve dolaylı olarak hasara uğratır, azaltır ve bağışıklık sistemini zayıflatır.”
Prof. Dr. Akalın, bu bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısının da belli bir oranın altına düşmesi ile AIDS döneminin başladığına işaret ederek, “HIV enfeksiyonu eğer zamanında tanınarak tedavi edilmezse yaklaşık 8-10 yıllık süre içinde bu döneme ulaşılır. Bağışıklık sisteminin iyice zayıfladığı bu dönemde, bağışıklık sisteminin normal olduğu kişilerde hastalık yapmayan ya da sık görülmeyen mikroorganizmaların yaptığı fırsatçı enfeksiyonlar ve kaposi sarkomu, lenfoma gibi kanserler gelişir.” bilgisini verdi.
2021 sonu itibarıyla dünyada 38,4 milyon HIV enfeksiyonu ile yaşayan kişi olduğunun tahmin edildiğini belirten Akalın, şunları kaydetti:
“Günümüze kadar yaklaşık 40 milyon kişi, AIDS ya da AIDS ile ilişkili fırsatçı enfeksiyon ya da kanserlerden kaybedilmiştir. 2021 yılında 1,5 milyon yeni HIV enfeksiyonu saptanmış olup, AIDS ve AIDS ile ilişkili komplikasyonlar nedeniyle 650 bin kişi yaşamını yitirmiştir.
Ülkemizde 2021 yılı sonu itibariyle Sağlık Bakanlığı resmi kayıtlarında 26 bini erkek, 32 bin 376 kişi HIV ile yaşıyor olarak raporlanmıştır. Hastalığını bilmeyen kişilerin olma olasılığının yüksek olması nedeniyle ülkemizde HIV ile yaşayanların sayısının 65-70 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tahmini de bu yöndedir.”