Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla 142 gündür tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması için bugün hakim karşısına çıktı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı, mütalaasını açıklayarak Özdağ için 1.5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti. Duruşmaya bir süre ara verildi.
Özdağ, 19 Ocak’ta Antalya’da yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle gözaltına alınmış ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Özdağ’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan başka bir davanın ilk duruşması ise 29 Nisan’da İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.
Uzun bir aradan sonra duruşma salonunda ilk kez kameralara yansıyan Ümit Özdağ, savunmasında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini” belirtti. Özellikle kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarında, olayları yatıştırmak için sosyal medya üzerinden paylaşım yaptığını söyledi. Özdağ, fiillerinin hepsinin hukuka uygun olduğunu, Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemediğini dile getirdi.
Özdağ, kendisinin ve Zafer Partisi’nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüğünü ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini ifade etti. Ülkenin sığınmacı ve kaçakların ekonomik, demografik, sosyolojik ve kültürel baskısı altında olduğunu belirten Özdağ, uyarılarını halkı bilinçlendirmek amacıyla yaptığını savundu.
Savunmasında, “Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum” diyen Özdağ, “Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü “ihbar eden” olarak yer alıyor. İddianamede, Özdağ’ın sosyal medya hesabından farklı tarihlerde yaptığı 34 paylaşımda Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplara ilişkin dezenformasyon içerikli paylaşımlar yaptığı ve bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı belirtiliyor.
Özdağ’ın paylaşımlarının “halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte” olduğu ifade edilen iddianamede, Kayseri’de meydana gelen olayların oluşumunda Özdağ’ın paylaşımlarının etkili olduğu vurgulandı.
İddianamede, Özdağ’ın “basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde yer alan “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” hükmünün uygulanması da isteniyor. Savcının duruşmadaki mütalaasında ise bu ceza talebi 1.5 yıldan 4 yıla kadar olarak güncellendiği görüldü.