Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ayşegül Yılmaz, duyulan cümlelerin ve seslerin tekrarlanması olarak tanımlanan ekolali hakkında değerlendirmede bulundu. Ekolalinin ayrıca afazi, demans, travmatik beyin hasarı ve şizofreni semptomunda da görülebildiğini kaydeden Ayşegül Yılmaz, ekolalinin yönetiminin bakım verenler, nörolog, psikiyatrist, dil ve konuşma terapisti, psikolog ve özel eğitimciden oluşan multidisipliner bir ekip gerektirdiğini ifade etti.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ayşegül Yılmaz, ekolalinin “duyulan seslerin ve cümlelerin tekrarlanması” olarak tanımlandığını belirterek “Ekolali iletişim kurma ve dil öğrenme girişimidir. Ekolali aslında çocuk gelişiminin normal bir parçasıdır. Küçük çocuklar konuşmayı öğrendikçe duydukları sesleri taklit ederler. Zamanla, normal gelişim gösteren bir çocuk dili öğrenir ve yeni sözcükleri birbirine bağlayarak ihtiyaçlarını ve fikirlerini iletmek için dili kullanabilir. 3 yaşına geldiklerinde çoğu çocuk, kendi benzersiz seslerini ve tonlamalarını kullanarak kelimeleri seçerek veya cümleler kurarak başkalarıyla iletişim kurar. Semptom olarak ortaya çıkan ekolali dili anlamlandırma, bağlama uygun kullanma güçlükleri, bilişsel becerilerdeki yetersizlikler nedeniyle görülebilir. Ekolalinin başkalarıyla etkileşim başlatma işlevi bulunmaktadır.” diye konuştu.
Küçük çocuklarda yaygın olarak görülüyor
Ekolalinin, dil gelişiminin yaygın bir parçası olduğunu ve genellikle iletişim kurmayı öğrenen küçük çocuklarda görüldüğünü ifade eden Ayşegül Yılmaz, “2 yaşındaki çocuklar duyduklarının tekrarıyla birlikte yeni sözcük ve cümleler de kullanmaya başlar. 3 yaşında, çoğu çocuğun ekolalisi minimal olacaktır.” dedi.
Ani ve gecikmiş ekolali şeklinde görülebiliyor
Ekolalinin ana belirtisinin, duyulan cümlelerin ve seslerin tekrarlanması olduğunu ifade eden Ayşegül Yılmaz, “Çocukların sözcükleri duyduktan hemen sonra tekrar etmesi, ani ekolali olarak adlandırılır. Daha sonra yapılan tekrar, gecikmiş ekolali olarak adlandırılır. Gecikmiş ekolali olağandışı görünebilir çünkü bu cümleler bağlam dışı kullanılır. Ekolalinin diğer belirtileri, depresyon ve sessizlik olabilir.” dedi.
Afazi, demans ve beyin hasarında da görülebiliyor
Ekolalinin dil gelişiminin bir parçası olduğunu ve iletişim kurmayı öğrenen küçük çocuklarda görüldüğünü belirten Ayşegül Yılmaz, ekolalinin ayrıca afazi, demans, travmatik beyin hasarı ve şizofreni semptomunda da görülebildiğini, bununla birlikte çoğunlukla otizm spektrum bozukluğu ile ilişkili olduğunu kaydetti.
Ekolalinin kimi durumlarda yetişkinlerde de görülebildiğini kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ayşegül Yılmaz, “Edinilmiş dil bozukluğu yaşayan kafa travması, amnezi, afazi öyküsü olan yetişkinler dil becerilerini yeniden kazanmaya çalışırken ekolali yaşayabilirler.” dedi.
Ekolalinin çeşitli hastalıklarda görülen bir semptom olduğunu belirten Yılmaz, konuşma esnasında değerlendirme yapılarak tespit edildiğini söyledi.
Otizmli çocuklar ekolali kullanabiliyor
Otizm spektrumundaki pek çok çocuğun ekolali kullandığını kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ayşegül Yılmaz, “Otizm spektrumundaki çocuklar, dili farklı şekilde öğrendikleri için ekolali kullanırlar. Otizm spektrumundaki veya gelişimsel gecikmeleri olan çocukların, özellikle de konuşma gelişiminde gecikme yaşıyorlarsa, çocukluklarının ilerleyen dönemlerinde ekolali yaşamaları yaygın bir durumdur. Tipik olarak gelişmekte olan çocuklar, önce tek kelimeleri anlayarak ve kullanarak dil öğrenmeye başlama eğilimindedir ve daha sonra, cümleleri ve cümleleri oluşturmak için bunları yavaş yavaş bir araya getirirler. Otizm spektrumundaki çocuklar genellikle farklı bir yol izlerler. İlk dil denemeleri, daha küçük parçalara ayıramadıkları daha uzun kalıplar (ifadeler veya cümleler) olabilir. Bu parçalar dilbilgisi açısından kendilerinin bir araya getirebileceklerinden daha karmaşıktır ve tek tek kelimelerin ne anlama geldiğini anlamazlar.” diye konuştu.
Ekolali yönetimi, multidisipliner bir ekiple yapılmalıdır
Ekolali tedavisi etiyolojiye bağlı olduğunu kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ayşegül Yılmaz, ekolalinin yönetilmesinin önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Ekolalinin yönetimi; bakım verenler, nörolog, psikiyatrist, dil ve konuşma terapisti, psikolog ve özel eğitimciden oluşan multidisipliner bir ekip gerektirir. Ekolali işlevseldir bu durumu bastırmak yerine model olma yolu ile kişinin becerilerinin geliştirilmelidir. Ekolaliyi yönetmenin yolu; konuşma tekrarının nedenini bilmek ve iletişim kurmayı öğrenmeye yardımcı olacak şekilde yanıt vermektir. Ekolalinin stres ve anksiyete ile tetiklendiği durumlarda ilaç tedavisi de uygulanabilir. Ekolalinin yönetiminde konuşma terapisi ve ilaç tedavilerinin kombinasyonu kullanılabilir.”