Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın güçlü üretim ve ihracatçı kimliğini mutlaka koruması gerektiğini belirterek, “Bugün Bursa ihracatta üst sıralardaysa, 60 yıl önce kurulan Organize Sanayi Bölgesi’nin büyük katkısı var. Dünyanın en büyük ekonomileri KOBİ’lerle büyüdü. Şehrin kalkınması için KOBİ’lerimizin büyümesinin önünü açmalıyız” dedi.
BTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binasında gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Oda olarak firmaların sorunlarına çözüm üreten, sektörlerin büyümesine imkan oluşturan bir anlayışa sahip olduklarını söyledi. BTSO meclis üyelerinin kendi sektörlerindeki firmaların talep ve beklentilerini en iyi bilen, sektörlerini en iyi şekilde temsil eden meslek mensupları olduğunu belirten Başkan Burkay, şehir içinde sıkışıp kalan ve kentin yükünü ağırlaştıran plansız tesislerinin otoyol, demiryolu ve limanlarla entegre bir şekilde planlı bölgelere taşınması gerektiğini söyledi.
BTSO’nun 2013 yılından bu yana hayata geçirdiği vizyon projelerin sadece Türkiye’de değil yakın coğrafyadaki ülkelerde de rol model alındığını kaydeden Burkay, “TEKNOSAB bunun bir örneği. Çin’den Avrupa’ya uzanan Kuşak-Yol projesinde yer alan 14 ülkenin 8’i Türk Cumhuriyetleridir. Bu bölgelerde üretimin ve ekonominin büyütülmesinde TEKNOSAB rol model bölge olarak alındı. Özbekistan’da kurulacak olan yeni nesil sanayi bölgesinin tüm yapı taşları TEKNOSAB’ın oyun planına göre kurgulandı.” dedi.
“Projelerimizde KOBİ’leri merkeze alıyoruz”
Dünyanın en büyük ekonomilerinde büyümenin KOBİ’lerle olduğunu ifade eden Başkan Burkay, “Biz hayata geçirdiğimiz yeni projelerde KOBİ’leri merkeze alıyoruz. KOBİ OSB için bakanlığımıza gittiğimizde firmalardan talep toplanmasını isteemişlerdi. KOBİ OSB için 2 bin 600 firmamız başvuru yaptı. KOBİ’lerin büyümesi geometriktir. İtalya, Almanya ve İspanya’da da durum böyle. KOBİ’lerimizi sağlıklı büyümesini sağlamak için mekânsal planlamaya ihtiyaç var.” diye konuştu.
“Hepimizin tarih önünde sorumlulukları var”
Bursa’nın üretim ve ihracatçı kimliğini mutlaka koruması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, “Tarih önünde hepimizin sorumlulukları var. 60 yıl önce Bursa’da ilk OSB kurulduğu zaman karşı çıkanlar olmuştu. Bugün Bursa ihracatta üst sıralardaysa, 1961 yılında kurulan Bursa OSB, bunun en büyük itici gücüdür. Bursa’nın sanayi şehri özelliğini kaybetmemeliyiz. Bursa 5 yıldır ihracatta 16 milyar dolara takıldı. Buna orta ihracat sendromu diyoruz. Mutlaka kentimizin önümüzdeki dönem üretim ve ihracatçı kimliğini koruması lazım.” ifadelerini kullandı.
Bursa’nın Türkiye’nin ekonomi dönüşümünde önemli bir merkez olduğunu dile getiren Burkay, “Binayı yapmak işin en kolay tarafı. Asıl mesele içini dizayn etmektir. Bizim önceliğimiz işletmeyi sürdürülebilir kılmak ve alt yapıyı sağlamak. Biz şu ana kadar yaptığımız her işte sürdürülebilirliği esas aldık. Bursa’ya 4 tane TEKNOSAB lazım diyoruz. Biz her projeyi ortaya koyarken istişare ediyoruz. Bursa’nın ihtiyaçları ortada. Oyun planımız Bursa’nın istediği oyun planı. Biz KOBİ OSB’yi firmalarımızın taleplerine göre şekillendirip Bursa’yı rahatlatmayı istiyoruz. Böylelikle KOBİ’lerimizin büyümesinin önünü açabiliriz. Yeter ki bu birlik ve beraberliği kaybetmeyelim” diye konuştu.
“Her işin başlangıcı zordur”
Başkan Burkay, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde dijital dönüşüm merkezinin kurulacağını belirterek, projenin bölge esnafının yeni nesil elektronik ticarete geçişini sağlayacağını vurguladı. BTSO olarak sektör ayırt etmeksizin tüm üyelere hitap eden projeler hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Burkay, “Küresel Fuar Acentesi, UR-GE, Ticari Safari, yeni nesil fuarlar gibi çalışmalar ile Odamız uzmanlık merkezi haline geldi. Bizler hiçbir zaman proje kolay olacak diye yola çıkmadık. İlk UR-GE’mizi yaptığımız bebe çocuk konfeksiyonu sektöründe 16 tane firma bulabildik. Her işin başlangıcı zordur. UR-GE’nin başlamasıyla bu firmalarımız Avustralya’ya, ABD’ye ihracat yapmaya başladı. Bu ilk adım sektörlerde farkındalık oluşturdu.” dedi.
BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, pandemi ile başlayan, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışla tırmanan küresel ekonomideki belirsizlik ortamının yeni boyutlar kazanarak devam ettiğini söyledi. Uğur, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon ve işsizlik rakamları son 50-60 yılın zirvesine ulaşmış durumda. Enerji kesintileri, Avrupa’da ciddi bir tedirginlik kaynağı haline gelirken, tedarik zincirlerindeki aksamaların etkileri birçok sektörde hissediliyor. Böylesine sisli bir ortamda iş dünyamızın önünü daha rahat görebilmesi için BTSO Meclisimize önemli görevler düşüyor. Önümüzde yoğun bir çalışma dönemi var. Yönetim Kurulumuza ve tüm meclis üyelerimize çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.