Dünyanın gündeminde pandemi kapsamında ikinci dalga konusunun yer aldığı son günlerde; güçlü bir bağışıklık sisteminin önemi daha da arttı. Okulların açılması ve yaz tatili dönüşlerinin tamamlanmasıyla birlikte virüse karşı en etkili koruma kalkanları arasında yer alan bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolları aranmaya başlandı. Bu kapsamda vücudun bütünsel enerji dengesini sağlayarak, bağışıklık sistemini dengelemek amacıyla son yıllarda sıklıkla tercih edilen ACMOS Method’a yönelik ilgi de arttı. Türkiye’deki sayılı ACMOS terapistleri arasında yer alan Burcu Budak Albayrak ise “ACMOS Method, pandemi dönemi ile birlikte çok büyük ilgi görmeye başladı. Söz konusu metot ile öncelikle beden kontrol ediliyor, frekanslar sayesinde hangi noktalarda neler eksik, neler fazla, kişilerin genlerinden hangi hastalığa yatkınlığı var tespit ediliyor. Kişinin diyabete ya da romatizmaya yatkınlığı dahi ortaya çıkabiliyor. ACMOS, güçlü bir bağışıklık sistemi için kişiye özel bir yol haritası çıkarıyor. Böylece kişiler önlemlerini çok daha erken alıyor ve daha sağlıklı bir yaşam sürebiliyor” dedi.
Pandemi kapsamında tüm dünyada yaşanan ikinci dalga endişesi ile birlikte güçlü bir bağışıklık sisteminin önemi de yeniden yükselişe geçti. Kış aylarının yaklaşmasıyla çoğu kişi, bağışıklık sistemini koruyacak ve güçlendirecek yöntemlere yöneldi. Bu kapsamda da son yıllarda tüm dünyada dikkat çeken ACMOS Method, ön plana çıktı. Söz konusu tedavi yöntemi hakkında bilgiler veren Homeopati Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve The Centre for Homeopathic Education (CHE) Türkiye eğitmenliğinin yanı sıra ACMOS terapisti de olan Burcu Budak Albayrak, bağışıklık sistemini korumak adına çoğu kişinin ACMOS Method’tan faydalanmaya başladığını anlattı.
ACMOS
Method’un koruyucu bir tedavi yöntemi olduğunu anlatan Burcu Budak Albayrak,
“ACMOS, yaşam enerjisini; çevre ile uyumlu hale getiren bir teknoloji.
Öncelikle beden kontrol ediliyor, hangi noktalarda neler eksik, neler fazla,
kişilerin genlerinden hangi hastalığa yatkınlığı var tespit ediliyor. Kişinin diyabete
ya da romatizmaya yatkınlığı ortaya çıkabiliyor. Bu tür hastalıklara neden olan
frekansları güçlendiriyoruz. Eksik olan elementler, iz elementler yükleniyor,
intoleranslar, alerjenler konusunda uyarıyoruz. Zayıf olan devreleri
yükseltiyoruz ve böylece kişilerin yatkın olduğu hastalıklara yakalanma oranı
düşüyor” diye konuştu.
“Vücudun kendi kendini iyileştirme kapasitesi artırılıyor”
Pandeminin ardından ACMOS Method’u tercih eden ya da bu konuya ilgi duyan kişi sayısında da artış olduğunu aktaran Burcu Budak Albayrak, “Bağışıklık sistemimizin son derece önemli olduğu günlerden geçiyoruz. Okulların açılması ve yaz mevsiminin sona ermeye başlamasının ardından tatillerinden dönen çoğu kişi, söz konusu tedavi yöntemine yöneliyor. Kış aylarında kuvvetli bir bağışıklık sisteminin önemi daha da artıyor. Pandemi dönemini de eklediğimiz zaman kendimize normalden daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Bu kapsamda da ACMOS ön plana çıkıyor. Danışanlarımın çoğu kış aylarına kendini hazırlamak, daha az hastalanmak, hastalandıklarında da daha kolay toparlanmak adına bu yönteme yöneliyorlar. Çünkü ACMOS, güçlü bir bağışıklık sistemi için kişiye özel bir yol haritası çıkarıyor” ifadelerini kullandı. “ACMOS, vücudun bütünsel enerji dengesini sağlayarak, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor” diyen Albayrak, şu açıklamaları yaptı; “Böylelikle vücudun kendi kendini iyileştirme kapasitesi artırılıyor ve problemlerin patolojik boyuta taşınmasının engellenmesine yardımcı olunuyor. Vücuttan ‘Acmoprotokol’ olarak bilinen Acmos Kuantum Sorgulama iletişim tekniğiyle kişisel bilgi toplanıyor, kişinin rejenerasyon sistemi harekete geçirilerek etkinleştiriliyor. ‘Acmos Lecher’ anteni ile de kişinin her organının ve metabolizmasının enerji potansiyeli seviyesi tespit ediliyor. Yani beden genel bir taramadan geçiriliyor, enerji blokajları ölçülüyor. Hücreler dışarıdaki alanlar sayesinde tekrar uyumlandığında düzeltilebilir, bu da kendi frekanslarıyla rezone eden alanlara maruz bırakılması ile olur. Bu uyumların kaybolması mevcut ya da gelebilecek rahatsızlıkların habercisidir. Acmos regülatörleri organizmaya kaybetmiş olduğu bağlantıları; Acmodinamizasyon ve harmonizasyon teknikleriyle ile bütünleştiriyor. Stimulasyon bölümü de tıkanmış olan akupunktur noktalarını uyararak reaktive ediyor. Daha sonra ise kişiye özel olarak seçilen ACMOS doğal ürünleri ile enerjilerin düzenlenmesi sağlanıyor. Böylelikle toksinlerden arınan kişinin dengeli ve sağlıklı bir yaşama geçmesine destek sunuluyor.”
ACMOS Method Hakkında!
ACMOS Metodu Dr. René Naccachian tarafından 1986 yılında SBJ Uluslararası Teknik ve Bilimsel Araştırma Merkezi bünyesinde Paris’te geliştirildi. Otuz yıllık araştırmaların sonucunda Dr. René Naccachian, “Titreşimsel” bilim ile Doğu Tıbbı arasında paralel bir bağ buldu. Uzakdoğu enerjetik tıbbı ve kuantum fiziği temeline dayanan bu metot, bilimsel aletler kullanılarak vücuttan yayılan enerji alanlarının ve vücuttaki enerji devrelerinin ölçülmesini ve düzenlenmesini sağlıyor. ACMOS yöntemi, sağlık tedavisinde devrimsel bir yaklaşım olarak adlandırılıyor. İngilizce açılımı “Analysis of the Compability of Matter on the Organism and its Synergy’” olan ACMOS, “Maddenin Organizma üzerindeki Uyumunum Analizi ve Sinerjisi” anlamına geliyor.
Vücudun bütünsel enerji dengesini sağlamayı amaçlayan yöntem, aynı zamanda yiyecek, ilaç ve çevresel etkilerin organizma üzerindeki uyumluluğunun da analiz edilmesini sağlıyor. İnsan vücudunu bütünsel olarak ele alan ACMOS seansları sırasında enerji noktaları bioelektrik ölçümü, enerji ve kosmo-tellurik kanallarının akımının teşhisi sayesinde; kişiler vücut taramasından geçiriliyor. Tıkanıklık nedenleri bulunup, kişinin enerji noktalarını harekete geçirerek toksinlerden arınmasına yardımcı olunuyor. Aynı zamanda kişinin maruz kalabileceği stres, üzüntü, virüs, radyasyon gibi iç ve dış faktörler de analiz ediliyor. ACMOS ile kullanılan ilaçların, tercih edilen gıdaların ve yaşanılan çevrenin kişi üzerindeki uyumu araştırılıyor.
