Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi tarafından organize edilen Müstakil Düşünceler Konferansı’nın bu ayki konuğu Tarihçi ve Ahilik Merkezi Başkanı Kazım Ceylan oldu.
Ahilik Kutlamaları Merkez Yürütme Kurulu tarafından bu yıl 34’üncüsü düzenlenen ve 13-19 Eylül tarihleri arasında kutlanmasına karar verilen Ahilik Haftası kapsamında Ahilik Merkezi Başkanı, tarihçi Kazım Ceylan, “ Türk-İslam medeniyetinde Ahilik ve Çağımızda hayat bulması” teması ile MÜSİAD üyelerine bilgiler verdi.
MÜSİAD Bursa Şubesi dernek merkezinde düzenlenen konferansa Bursa İl Ticaret Müdürü İsmail Aslan, Gürsu Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Ahmet Orhan’ın yanı sıra, MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda MÜSİAD üyesi katıldı.
Ahiliğin yalnızca bir esnaf teşkilatı olmadığının altını çizen Kazım Ceylan, “Osmanlı’nın bir cihan devleti olmasını sağlayan dünyevi ve uhrevi bir sistemdir. Ahilik, tarihimizin en büyük sivil toplum teşkilatlanmasıdır” vurgusunu yaparak şöyle konuştu, “Ahilik Teşkilatı Kırşehir’de kurulmuştur. Ahilik, tarihimizin en büyük sivil toplum teşkilatlanması olma özelliği taşıyor. Özünde yer alan iki ana unsur; Müslümanlık ve meslek erbaplığıdır. Bu bakımdan özünde Fütüvvetnâme ve buradan hareketle Kur’an-ı Kerim vardır. Ahilik ile birlikte Türk’ün teşkilatçılık özelliği İslam ile birleşmiştir. Milli kimliğimiz, mayamız ve karakterimiz oluşmuştur. Helal-haram dengesi ile üretim anlayışına dayanan iktisadi bir sistem oluşmuştur. Ahi kelime anlamı olarak ‘kardeş’ ve ‘cömert, yiğit insan’ demektir. Ahilerin kendine has bir eğitim sistemi mevcuttur. Eğitim sistemi yeni bir insan tipine yolculuk olarak değerlendirilebilir. Halka hizmet, Hakk’ın rızasını kazanmaya yöneliktir” dedi.
TEŞKİLAT YAPISI
Ahiliğin teşkilat şemasına da değinen Kazım Ceylan, “Ahiliğin teşkilat şemasını incelediğimiz zaman illerde 32 esnaf kendi içerisinde esnaf şeyhi ve onlar da kendi aralarında ahi baba vekilini seçmişlerdir. Yani bir seçim sistemleri mevcuttur. Ahi baba vekilleri ise Kırşehir’deki ahi baba veya “Şeyh’üş Şüyüh”e bağlı kalmışlardır. Kırşehir’deki ahi babalar zaman zaman farklı bölgelere giderek ahi teşkilatlarını teftiş etmişler, eksiklikleri giderilerek talimatlar vermişlerdir. Tarihi bir belge niteliğindeki bu yazışmalar da arşivlerimizde mevcut.”
NEDEN KIRŞEHİR
Ahi Evran’ın 93 yaşında Moğollara karşı savaşırken şehit olduğunu hatırlatan ve Ahi Evran’ın Türklüğün , Türk kültürünün hakim olduğu yerlerde yaşamayı seçtiğini dile getiren Ceylan, “Bir taraftan Fars kültürünün ve Moğolların etkili olduğu Konya; diğer tarafta Türklüğün ve Türk kültürünün hakim olduğu Kırşehir vardır. Moğollara karşı Türkmen direnişinin öncülüğünü yapan Ahi Evran-ı Veli, Anadolu’nun ortasında stratejik bir öneme sahip güvenli bir yer olan Kırşehir’i tercih etmiştir. Ahiliğin teşkilatlanması, Kırşehir merkez olmak üzere bütünüyle Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.