Karacabey, 20.05.2021 – Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, mayıs ayı olağan meclis toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Özellikle Amerika Başkanı Biden’i sözde Ermeni soykırımına yönelik açıklamaları, İsrail’i de Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı uygulamaları nedeniyle kınayan Özkan, “Şanlı Türk tarihinde soykırım hiçbir zaman olmamıştır” diyerek tepkisini dile getirdi.
Özkan, toplantı açılışında yaptığı konuşmada, “Mayıs ayında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlandı. Bu vesileyle, tekrardan tüm emekçilerimizin bayramını tebrik ediyoruz. Yine Engelliler Haftası da bu ayın önemli günlerinden biriydi. Hepimiz, birer engelli adayı olduğumuzu unutmamalı ve engellilerin de yaşamını kolaylaştıracak adımlar atıp, kararlar almalıyız. Ramazan Bayramı’mızı, Ramazan ayımızı idrak ettik. Tabii pandeminin kısıtlamaları vardı. Bununla birlikte, Mescid-i Aksa’ya saldırılar yapıldı. Bu bayramı buruk ve hüzünlü bir şekilde geçirdik. Tekrardan mübarek Ramazan Bayramı’nızı tebrik ediyorum. Daha iyi bayramlarda buluşmayı ümit ediyorum” dedi.
Şiddetle karşı çıkıyoruz
“Bu süreçte, Amerika Başkanı Biden’in talihsiz açıklamaları oldu. Sözde Ermeni soykırımı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Şiddetle karşı çıkıyoruz” diyen Başkan Özkan, “Şanlı Türk milletinin şerefli tarihinde, hiçbir zaman soykırım olmamıştır. Eğer bir soykırım zihniyetinde olsaydık, dünyada İslamiyet’ten başka bir din, Türk’ten başka da bir ırk olmazdı. Bu gücümüz vardı. Fakat biz Türk milletleri, şanlı ve şerefli Türk tarihinin altın sayfalarında, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesiyle hareket ettik. Farklı dinleri, farklı etnisiteleri, farklı inançları huzur içerisinde, barış içerisinde, çokluk içerisinde, birlik düsturuyla yaşatmış ve tarihe bu şekilde mal olmuş bir milletiz. İstanbul’da bildiğiniz gibi Darülaceze’nin bahçesinde kilise, havra ve cami gibi üç dinin kutsal mekânları bir arada bulunmaktadır. Ve Türk milleti her zaman farklı inançlara, farklı ırklara müsamahalı yaklaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde farklı etnisitelerden, ırklardan insanlar, en üst makamlara ulaşabilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde kimsenin ırkına, etnisitesine, inancına bakılmadan, liyakat esasına göre değerlendirme yapılmaktadır. Bize bu eleştiriyi yapan Amerikalılar önce kendi kısa tarihlerine bakmalılar. Beyaz adamlar geldiler, teknolojik üstünlüğü kullanarak bu insanları katlettiler, köle olarak çalıştırdılar, sözde düzenlerini kurdular. O yerliler şimdi Amerika’da turistik eşya muamelesi görüyorlar. Ve batılı sözde medeni devletlerin, sömürge olarak kullandıkları devletlerdeki yaptıkları uygulamalara bakarsak zaten, her şey gün gibi aşikârdır diye düşünüyorum ve bunları kendilerine iade ediyoruz. Aynı şekilde, işte Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar bizi ziyadesiyle yaralamıştır. İsrail, tamamen bir terör devleti şeklinde hareket etmektedir. Bu da bütün İslam alemini yaralamaktadır, üzmektedir. Ama uluslararası camiada, milletlerarası mücadelede haklı olmak, tek başına yetmiyor. Aynı zamanda güçlü olmak durumundayız. Güçlü olmalıyız, teknolojik üstünlüğü yakalamalıyız. İslam alemi olarak da birlik ve beraberlik içerisinde bunu sağlayacak millet, yine Türk milletidir diye düşünmekteyiz. Bu gücü yakalayıp haklı davalarımızı muhafaza ederek, dünyada bir barışın tesis edilmesine öncü olmalıyız” ifadelerine yer verdi.