ESRA CAN– Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 25. yıldönümünde düzenlediği basın toplantısında, şehrin deprem hazırlıklarını ve alınan önlemleri değerlendirdi. Bozbey, depremin acılarını unutmadan, geleceğe yönelik daha sağlam adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
“DEPREM GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEK ZORUNDAYIZ”
Bozbey konuşmasında, 17 Ağustos depreminin Türkiye’nin en büyük felaketlerinden biri olduğunu ve bu acının hala tazeliğini koruduğunu belirtti. Depremin yaşandığı anları bizzat yaşayan Bozbey, olayın psikolojik etkilerine de değinerek, “Deprem sadece maddi hasar vermiyor, aynı zamanda psikolojik olarak da derin yaralar açıyor” dedi.
“6 ŞUBAT DEPREMİ BİZLERE ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ”
Geçtiğimiz yıl meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremi de hatırlatan Bozbey, bu felaketin, deprem hazırlıklarındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti. Bozbey, “6 Şubat depremi bize, deprem anında en temel ihtiyaçların su, gıda ve barınma olduğunu bir kez daha gösterdi. Bizler de bu doğrultuda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık” diye konuştu.
BURSA’DA DEPREM HAZIRLIKLARI
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak deprem konusunda birçok çalışma yürüttüklerini belirten Bozbey, şunları söyledi: “Şehrimizin zemin etüdünü yaptık, riskli yapıların tespiti için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda vatandaşlarımızı bilinçlendirmek için de çeşitli projeler uyguluyoruz. Ancak depreme karşı tam anlamıyla güvende olmak için daha yapacak çok işimiz var.”
“UNUTMAYALIM DEPREMLER HAYATIMIZIN BİR GERÇEĞİ”
Bozbey, konuşmasının sonunda, depremlerin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu ve bu gerçeği kabul ederek yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini vurguladı. Bozbey, “Deprem anında ne yapılması gerektiği konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Unutmayalım, deprem bir doğal afettir ancak alınacak önlemlerle etkilerini azaltabiliriz” dedi.
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Bozbey konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Evet tabii ki bunların yanında kentsel dönüşüm projeleri, deprem toplanma alanları, deprem sonrası arınma ve lojistik, acil ulaşım yolları, sanayi tesislerinin depreme hazırlığı, elektrik ve haberleşmenin kesintisiz sağlanabilmesi, yapılaşma gibi birçok konuyu çözmemiz elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Bugüne kadar deprem güvenliği, yapı güvenliği, hasar tespiti gibi konularda çokça konuştuk. Hala da konuşuyoruz. Ancak harekete geçerek depremlerin ülkemizde her defasında afete dönüşmesine engel olmalıyız. Bununla ilgili gerçek çalışmaları yürütmemiz gerekir.”
