BTÜ, "kentle ve toplumla iç içe üniversite" ilkesi doğrultusunda, İznik'in tarihi kimliğinin afetlere karşı korunması için önemli bir adım atıyor. Erasmus+ programı kapsamında desteklenen "SCURE – Kentsel Dayanıklılık ve Katılım için Toplulukları Güçlendirme" projesiyle, İznik başta olmak üzere Avrupa'nın köklü kent merkezlerinde deprem ve diğer doğal afetlere karşı dijital temelli bir model geliştirilecek. BTÜ'lü akademisyenlerin İznik Belediyesi ile işbirliği içinde düzenlediği Proje Fikri Geliştirme Çalıştayı'nın bir ürünü olan bu proje, tarihi bölgelerin deprem riskine karşı güçlendirilmesini amaçlıyor.
Dijital Çözümlerle Güçlenen Direnç
SCURE projesi kapsamında, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanlı bir afet yönetim modeli, çok dilli bir dijital platform ve mobil uygulama, risk haritaları ve çeşitli eğitim materyalleri geliştirilecek. Bu sayede, yerel halkın afetlere hazırlık düzeyi artırılırken, tarihi kentlerin sürdürülebilir korunması için yenilikçi bir yöntem ortaya konulacak.
İtalya ve Valensiya da Güçlenecek
BTÜ'nün yanı sıra Berlin Teknik Üniversitesi, İznik Belediyesi, Valensiya Belediyeler Birliği ve İtalya'dan LARES Enstitüsü'nün ortaklığıyla yürütülen projenin koordinasyonunu Sakarya Üniversitesi üstleniyor. İznik'in yanı sıra İtalya ve Valensiya'nın tarihi kent merkezlerinin de afetlere karşı dayanıklılığını artırmayı amaçlayan bu proje, 24 ay sürecek.
Proje Ekibi
Bursa Teknik Üniversitesi Proje Destek Ofisi'nin koordinasyonunda yürütülen çalışmada; Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'nden Doç. Dr. İsmail Hakkı Demir, Doç. Dr. Ebru Kamacı Karahan, Doç. Dr. Merve Ersoy, Dr. Öğretim Üyesi Sinem Tapkı, Proje Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Oya Güler ve Öğretim Görevlisi Dr. Yasemin Sarıcaoğlu görev alıyor.
Rektör Çağlar: Ortak Akılla Gelişen Proje Avrupa Desteği Aldı
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, SCURE projesinin sadece bir araştırma projesi olmadığını, aynı zamanda Bursa Teknik Üniversitesi'nin vizyonunu yansıttığını vurgulayarak şunları dile getirdi: “BTÜ olarak kendimizi her zaman şehirle ve toplumla bütünleşen bir üniversite olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Bursa'nın çeşitli ilçelerinde belediyelerle işbirliği yaparak 'Proje Fikri Geliştirme Çalıştayları' düzenliyoruz. Bu çalıştaylarda akademisyenlerimiz ve yerel yönetim temsilcileri bir araya gelerek ortak çözümler üretiyor. İznik'teki çalıştayımızda da benzer bir süreç yaşandı ve tarihi kent merkezlerinin depreme karşı korunması fikri ortaya çıktı. Üniversitemizin bilimsel bilgi birikimi ve İznik Belediyesi'nin katkılarıyla bu fikir olgunlaşarak Erasmus+ desteği almaya hak kazandı. Bu çalışma, İznik başta olmak üzere tarihi kent merkezlerinin depremlere karşı dijital teknolojilerle korunması açısından hem bilimsel hem de toplumsal olarak son derece değerli bir adım. Proje ekibimizi tebrik ediyorum.”






Yorumlar