SARE TAHTACI
Bursa’da, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen “Bursa Vakfiyeleri ve Vakıf Sergi Eserleri Fotoğraf Sergisi” açıldı. Etkinlik, Birlik Vakfı Murat Hüdavendigar İmareti Sergi Salonu’nda gerçekleşti. Açılışta Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Vakıflar Meclis Üyesi Mevlüt Çam, Uludağ Üniversitesi Rektörü Ferudun Yılmaz, Birlik Vakfı Bursa Şube Başkanı Muhammet Yılmaz ve Uludağ Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan gibi önemli isimler bir araya geldi.
Açılış töreninde konuşan Uludağ Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, İslam medeniyetinin bir vakıf medeniyeti olduğunu vurguladı. “Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 100. yılı, vakıf kurumunun İslam medeniyetindeki yerinin 100 yıl ile sınırlı olmadığını gösteriyor. İslam medeniyeti, vakıf uygulamalarıyla 1400 yıl boyunca birçok eseri beslemiştir,” dedi. Öcalan, vakıf kurulumlarının önemine değinerek, “Sadaka-i cariye” kavramının İslam hukuku açısından vakıf kurumu olarak nitelendirildiğini belirtti.
Birlik Vakfı Bursa Şube Başkanı Muhammet Yılmaz, vakıfçılığın sadece binalar ve malzeme ile değil, insan yetiştirmekle de ilgili olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Biz çocuklarımıza tarihe mal olmuş insanların isimlerini veriyoruz. Murat Hüdavendigar Hazretleri de bunlardan biridir,” dedi. Bu bağlamda, vakıfçılığın insan odaklı bir yaklaşım gerektirdiğini vurguladı.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Ferudun Yılmaz, vakıf medeniyetinin tarihsel bir geçmişe sahip olduğunu ancak günümüzde de varlığını sürdürdüğünü belirtti. Yılmaz, “Evet, biz bir vakıf medeniyetiyiz ama tarihte kalmış bir medeniyet değiliz. Varlığımız aynen devam ediyor ve vakıflar, çağdaş dünyaya en özgün ve önemli tekliflerimizden biri olarak varlığını sürdürüyor,” diye konuştu. Bu açıklama, vakıfların modern toplumdaki rolünün ve öneminin altını çizen bir mesaj olarak öne çıktı.
Vakıflar Meclis Üyesi Mevlüt Çam, vakıfların iki temel yönü olduğunu ifade etti. Çam, “Vakıfların bir yönü merhamet ve şefkat, diğer taraftan imar, inşa ve ihya yönüdür. Bu yönüyle de vakfiyelerimizi incelediğimizde, her bir vakfiyemizin bir iyilik harekâtı olmanın ötesinde bir medeniyet tasavvuru olduğunu görüyoruz,” dedi. Bu açıklama, vakıfların toplumsal hayattaki rollerinin ne denli derin olduğunu gözler önüne serdi.
Vakıf Geleneği ve Bursa Vakıfları Sempozyumu, 19-20 Aralık tarihlerinde devam edecek. Etkinlik, beş oturum halinde gerçekleştirilecek ve birçok konuşmacı, vakıf ve tarihi konuları ele alacak. Bu sempozyum, vakıf kültürünün ve tarihinin derinlemesine inceleneceği önemli bir platform olacak. Katılımcılar, vakıf medeniyetinin geçmişten günümüze nasıl evrildiğini ve günümüzdeki yansımalarını tartışma fırsatı bulacak.