DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
14°C
Bursa
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
11°C

“BURSA’DA YENİ OSB’LERE İHTİYAÇ VAR”

“BURSA’DA YENİ OSB’LERE İHTİYAÇ VAR”
A+
A-

Kalite Birliği Derneği (KALBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaman, Bursa’da yeni sanayilere ihtiyaç olduğunu, OSB’lerde yer alan yüzde 26’lık boş alanın da nitelikli ve katma değeri yüksek ürün üretecek sanayiciye düşük bedellerle tahsis edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bölgesi ve ülkesiyle ilgili yaptıkları açıklamalar ile önemli konuları gündeme taşıyan ve her anlamda kalitenin bir üst noktaya taşınması için çalışmalar yapan KALBİR, bu anlayışla çağrılarını sürdürüyor.

Bursa’da OSB’lerin toplam doluluk oranının yüzde 76 olduğunu ifade eden KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, geri kalan yüzde 26’lık boş alanın doldurulması gerektiğini söyledi. Karaman, “Bursa’da; 17 Organize Sanayi Bölgesi’nde, 5 bin 163 hektar alanda, 2 bin 38 sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor. Tekstil sektöründe 769 firma, otomobil sektöründe 262 firma, metal sektöründe 172 firma, 2.038 firma da diğer alanlarda faaliyetlerini sürdürüyor. OSB’lerin toplam doluluk oranı yüzde 74. Demek ki, OSB’lerde yüzde 26’lık bir alan boş. Öncelikle bu alanların doldurulması gerekiyor ancak tedarikçiye veya fasoncuya değil, kendi markası ile nitelikli ve katma değeri yüksek ürün üretecek olan sanayiciye  bu arsalar çok düşük bedellerle tahsis edilmelidir. OSB arazileri rant aracı olmaktan çıkarılmalıdır” dedi.

“Yeni OSB’ler şu şartlarla kurulmalı…”

Karaman şöyle devam etti: “Bütün bu düzenlemelerden sonra, ihtiyaç hasıl olduğunda elbette yeni OSB’ler kurulmalıdır. ‘Artık, Bursa’da yeni OSB’lere ihtiyaç yok!’ anlayışının doğru olmadığına inanıyoruz. Ancak yeni OSB’ler kurulacaksa, şu şartlar mutlaka oluşturulmalıdır: Taşeron ve tedarikçi anlayışında olan sanayi kuruluşlarına yer verilmemelidir. Kendi markasıyla ve ‘Nitelikli ve katma değeri yüksek ürünler üretecek’ sanayi kuruluşlarına yer verilmelidir. Temiz üretim ve üretimi ile ilgili her alan da, milli belgelendirme kuruluşu olan TSE’den tüm belgeleri alma şartı getirilmelidir. Arsa satışı olmayacak, tahsis işlemi ile ilgili bir yöntem üzerinden hareket edilecek ve arsalar rant aracı olmaktan çıkartılacak. Arıtma tesisi, baca gazı analizi, çevresel etkiler konusunda, yetkili kuruluşların haricinde, OSB yönetimlerince hazırlanan protokol çerçevesinde, milli uygunluk değerlendirme kuruluşu olan TSE’ye denetim yetkisi verilecek.”

“Tarımdan asla vazgeçilmemeli”

Ülkenin, tarım alanında yeterli atılım yapamamasının faturasının OSB’lere çıkarılmasını doğru bulmuyoruz diyen Karaman, tarım alanlarında OSB kurulmaması gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle nokTaladı: “11 bin 200 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan Bursa’da, sanayi kuruluşlarının kapsadığı alanın binde 8 olduğu unutulmamalıdır. Gelişmiş AB ülkelerinin şehirlerin de, bu oranın yüzde 3 olduğu bilinmelidir. Elbette, tarım alanlarına OSB kurulmamalı. Mevcut OSB’lerin çevreye vermesi muhtemel zararlar ciddi denetimlerle engellenmeli. Binde 8 haricindeki alanlarda tarıma ağırlık verilerek, tarımdan vazgeçilmemeli. Ama ‘OSB’ler yeter’ düşüncesi ile de hamaset yapılmamalı. Fasonculuk terk edilmeli. Tedarikçilik anlayışı markalaşmaya dönüşmeli. Nitelikli ve katma değeri yüksek ürünler üretecek sanayicinin önü açılmalı. Sanayi olmazsa, gelişme ve kalkınmanın olmayacağı unutulmamalı. Hamaset bırakılmalı, milli ses verilmeli.”