DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
14°C
Bursa
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
10°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
11°C

Bursaspor sevgimiz tarif edilemez (Özel Röportaj)

Bursaspor sevgimiz tarif edilemez (Özel Röportaj)
A+
A-

Bursa’ya kendi deyimiyle 1989 yılında babasının göçüyle gelen Fevzinur Dündar, 1990 yılında tribünlerle tanışıyor ve o günden sonra Bursaspor aşkı tüm benliğini sarıyor. 30 yılı aşkın süredir Bursaspor’u destekleyen ve hep daha iyisi için çaba sarf eden Dündar ile çok özel ve çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdik.

Sevinç ÇELEBİ (bshaberler)

Sizi sizden tanıyalım… Fevzinur Dündar Kimdir?

Fevzinur Dündar, Erzurum Olur doğumlu. 1989 yılında göçle Bursa’ya geldik. 1990 yılında Bursaspor tribünleriyle tanışarak 1992 yılında deplasmanlara gitmeye başladım. 1993-1994 yıllarında ise Bursasporlu Taraftarlar Derneği adına Mutlu Çınar’la birlikte ‘Tribündeki Timsah’ dergisini Taraftarlar Dernek Başkanı rahmetli Mesut Ağrak’ın zamanında ve akabinde yine Mutlu Çınar ve Recep Günay Ağabeyimizle birlikte Bursa Aktüel Dergisi’ni çıkardım. Ayrıca kantincilik, emlakçılık ve profesyonel yöneticilikle uğraşan, Bursasporlu Esnaflar Derneği’nin Kurucusu, Bursa ve Bursaspor aşığıyım.
Öyle ki; ömrümde ilk mahkemeye Bursa için çıktım. Ömrümde ilk hapis Bursaspor için yattım.  

BURSASPOR FORMASIYLA GELENE TOSTUN YANINDAKİ AYRAN BEDAVA…

Bir sürü işiniz ve vasfınız var, ancak spor sevdası sanırım hepsinin ütünde geliyor?

Doğru! Az önce de dediğim gibi. Ben her şeyden önce Bursaspor aşığı, Bursaspor armasına saygı duyan, seven birisiyim.  Öyle lafta değil! Gönülden yeşil-beyaz renklerine bağlıyım. Ve Bursaspor için Diyarbakır’a deplasmana gitmiş bir insanım. Bu duyguyu bir tek Bursaspor sevdasını içinde taşıyanlar bilir ve her Bursasporlu gibi, benim de içimdeki sevgi tarif edilemez. Gönül istiyor ki; Bursa’da yaşayan herkes Bursasporlu olsun! Bu yüzden kantincilik işletmeciliğimizde bile Bursaspor formasıyla gelen öğrencilere belki diğer çocuklar da Bursaspor’a sevdalanır düşüncesiyle tostun yanında ayranı bedava veriyordum..

DAĞ YÖRESİNDEN GELEN ÇOCUKLAR BAŞKA TAKIMLARI TUTUYORLARDI

Çünkü baktığımda gördüm ki, Bursa’nın dağ yöresinden kantin işlettiğimiz okula gelen çocukların hepsi başka takımları tutuyordu ve Bursaspor sevgisini bilmiyordu. Bu sebeple onları bir nebze de olsa bilinçlendirmek adına bir şeyler yapmak istedim ve bu konuda uğraşlar verdim. Yeri geldi bedava ayran verdim, yeri geldi forma aldım, yeri geldi maça götürdüm. Takvimler bastık ve bayraklarla birlikte köylere dağıttık. Emlakçılık yaptığım için gittiğim köylerde sağda solda başka takımların bayraklarının dalgalanmasını görmek zoruma gidiyordu…. Bu durumu içime sindiremediğim için köylerin çoğuna, gücümüzün yettiğince takvim ve bayrak dağıtarak Bursaspor sevdasını aşılamaya çalıştım.

“TARAFTAR ÇOK YANLIŞ TANINIYOR”

Bursasporlu Esnaflar Derneğinin kuruluş amacı nedir?

Camiada gördüğüm çokça eksik, diğer kulüplerde olup ta bizde olmayan, eksiklerin giderilmesi için Bursaspor Yönetimine söylediğimiz halde hiçbir şey yapılmaması, Bursaspor’da herkesin kendine göre bir bahaneyle kılını dahi kımıldatmaması  bizi bu derneği kurmaya zorladı.  Birde Bursaspor Taraftarının bu denli yanlış tanınması dernek kurma kararını tamamen pekiştirdi.
Örneğin; Pek çok kişi Bursaspor taraftarına bedava maça giden, işsiz güçsüz ortalıkta dolaşan ve nemalanmaya yer arayan kişiler gözüyle bakıyor.  Buna karşılık, Bursaspor taraftarının böyle insanlardan oluşmadığını, Bursaspor sevgisinin işi gücü olan insanlarda da olduğunu göstermek adına Bursasporlu esnaflar derneğini kurduk. Ve böylece Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş olduk. Çünkü ne Türkiye’de, ne de Dünya’nın hiçbir yerinde esnaflardan oluşan başka hiçbir takımın derneği yok.  Bundan dolayı bir çok kişiden teşekkür ve tebrikler aldık. Dernek Başkanlığından sonra da Bursaspor Kongre üyesi oldum ve zamanla güç sahibi olunca Bursa’da hatırı sayılır üç beş tane başkanın, başkan adayı olmasına sebep oldum.  Allah’a şükürler olsun ki o güce geldim ve Bursaspor camiasından Bursaspor’un Yönetim camiasının içine girdim.

PROFESYONEL YÖNETİCİ YOK

Kulüp yönetimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çünkü Her gelen günü kurtarma politikası, camiaya şirin görünme hareketleri yapmış! Ve dün olduğu gibi bugün de kulüpte çok acı ki gerçek manada yöneticilik vasfı olan bir tane bile profesyonel yönetici yok.! Koskoca bir şehrin takımı olduğumuz halde borç batağında batmışız! Aldıkları futbolcuların sonucunun nereye gideceğini, maliyetinin nasıl ödeneceğini,  Kulüp Bursaspor aşkından dolayı sorumluluk bilinciyle yönetilmek yerine, “Amaan boşver, ben imzayı attırırım, nasıl olsa bir sene sonra yokum” mantığı ile yönetildiği için bu durumda. O yüzden, bu saatten sonra başa zengin adam de gelse, belediye de gelse hepsi boş!

BELEDİYELER YARDIM ETMEMELİ

Belediyeler desteklemeli mi sizce?

Önemle belirtmek istediğim bir konu da; en başta belediye asla ve katta Bursaspor’a karışmamalı. Bursaspor’un ilk küme düştüğü seneyi bir hatırlayalım; BESAŞ’tan reklam almıştı ve bunun üzerine ‘Bu sene Bursaspor küme düşecek” demiştim. Basında da çıktı. Bu cümleyi kurduğum tarih 4 Aralık 2003’tür ve 16 Mayıs’ta Bursaspor Sakarya’da küme düştü.  BESAŞ Bursa’da kar ediyorsa bence fakir fukaraya daha ucuz ekmek vermeli. Zengin olup da Bursaspor’a destek çıkıyorsa… Orada bir yanlışlık var demektir. Bu yanlış da bir yerden çıkacaktı ve de çıktı. Bursaspor küme düştü! Bu sebeple şu an bile belediyelerin Bursaspor’a destek olmasına karşıyım.  Bizim dışımızda hangi büyük takımın belediyelerle alakası var? Kaldı ki küme düşmemize sebep zaten belediye ve siyasettir. Herkes işini yapsın! Belediyeler illa destek olmak istiyorlarsa gitsinler stattan kendilerine bir loca veya bilet alsınlar. Hediye etmek istiyorlarsa etsinler, ama Bursaspor’un iç ilişkisine yönetim tarzına karışmamaları lazım. Çünkü karıştıkları için bu hallere düştük!
 

Bursa’ya spor şehri diyorlar…

Bir tane bile stadı olmayan şehir, nasıl oluyor da spor şehri olabiliyor. Şampiyonluk yaşadığın stadın bile yok oldu gitti… Şehrin dışına yıllardır bitmeyen bir stat yaptılar! Bursaspor’da para yok diyoruz! Ama buna rağmen stadın altında bulunan 40 tane dükkanı 6 senedir kiraya vermiyoruz. Neden!? Demek ki Bursaspor iyi yönetilemiyor. Belediye Bursaspor’a yük! Çünkü bu dükkanlar belediye yüzünden kiraya verilemiyor. Oysa, 40 tane dükkanın kirasından en azından kulübün giderlerini karşılayacak maliyet elde edilecek. Buna rağmen, hem para yok, hem gelirim yok diyorsun, hem de zenginler gibi kira getirecek yerleri kiraya vermiyorsun ve boş tutuyorsun… Böyle bir mantık yok!

 

Bursalıların Bursaspor’a bakış açısı nasıl sizce?

Bir acı gerçek daha var ki, o da maalesef bu konu. Bursalıların Bursaspor’a bakış açısının sıfır. Çünkü hep kandırılmışlar, hem ahmak yerine konulmuşlar! Anket yapsanız, Bursaspor ve Bursalılar en kandırılmış camialar arasında ilk sırada olurlar. Sonra da gelin “Bursa Spor Şehri” deyin! Kim ki Bursaspor’a bir iğne ucu kadar zarar vermişse Allah sorsun. Ben şahsen hakkımı helal etmiyorum. Artık bu saatten sonra vizyon sahibi güçlü büyük bir başkanın geleceğini de sanmıyorum, gelse de bir şey yapamaz. Bu yüzden bunda sonra Bursaspor camiası şunu diyecek: “Durumumuz belli, şampiyonluk filan bir tarafa, önce kulübümüzü kurtaralım”. Bunun için de; önce bir ekip kurulmalı, eski Bursasporlu futbolcular, bazı hatırı sayılır başkanlar bir araya gelmeli ve söz hakkı onlara verilmeli.  Eskiden Faruk Çelik döneminde olduğu gibi, yine öyle söz hakkı olan, Bursa camiasında sevilen, 22 tane iş adamı bir araya gelse Bursaspor’un borçlarının yarısı ödenir.  Yarısı ödendikten sonra da bir ödeme planı çıkartılır ve ayakta kalınarak geri kalan borç da ödenir ve ondan sonra önümüze çok daha net bakılır, Bursaspor’un adına yakışır bir şekilde 1996 yıllarındaki gibi borçsuz bir duruma gelir. Sonra Stadımızın Atatürk adı geri gelmeli.Kimse kusura bakmasın ama Bursa’da Bursa halkı gördüğüm kadarıyla Bursaspor’u desteklemiyor. Önce Bursalılar Bursaspor’u bir desteklesin.  Dilerim bu sene Bursaspor Süper Lig’e çıkabilir. Henüz geç değil!

“BİR AK PARTİLİ OLARAK CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİYORUM”

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istiyorum. 
Sayın Cumhurbaşkanım;  Bursaspor’un küme düşmesine sebep çok yazık ki AK Parti’dir. Ak Partinin o zamanki siyasetçileri ve o dönem sizin direktifinizde olan belediye başkanlarıdır.  Sizden ricamız; Bizler nasıl ki Büyükşehir ve Bursaspor camiası olarak  AK Partiyi desteklediysek,  sizde Bursaspor’u destekleyin, Bursaspor’un borçlarıyla ilgilenin ki Bursaspor layık olduğu yere yeniden gelsin.  Bursaspor’da uygulanan yanlış AK Parti siyasetinden şehrin yarısını küstürdüler. Allah razı olsun Faruk Çelik’in artıları sayesinde şu an birazcık da olsa AK Parti Camiasına kin nefret yok. Stadın açılışını AK Parti’nin yapması hataydı ayrıca. Bu davranışla insanları ve camiayı küstürdüler. Çünkü bu stada ve maçlara sadece AK Partililer değil, CHP, MHP, SAADET ve daha nice partiden ve parti tutmayanlar geliyor. Bu hata telafi edilmeli yardımcı olun lütfen! Madem ki, Bursa gerçekten spor şehriyse ve Büyükşehir olarak da bizler nasıl ki AK Parti’nin göğsünü kabarmasına sebep oluyor ve bayrağını burada dalgalandırıyorsak, onlar da bizim Bursaspor bayrağını 1. Lig’de dalgalandırsın.