CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan, Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilde yıkıma neden olan depremden sonra, başlatılan enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkan yıkıntı atıklarının ilgili yönetmelik dışında gelişigüzel taşınıp dökülmesini , Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’a sordu.
Yüksel Özkan soru önergesi ile ilgili olarak şunları söyledi; Depremin yıkıma yol açtığı 10 ilimizde yaklaşık 20 bin bina yıkıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayımlanan raporda deprem atıklarının 50 milyon ton ile 110 milyon ton arasında olacağı belirtilmiştir. 1999 Marmara depreminde bu miktarın 13 Milyon ton olduğu düşünüldüğünde, ortaya çıkan enkaz atıklarının büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır.İlgili raporda, deprem atıkları için gerekli geçici ve nihai depolama alanı ihtiyacının yüksek düzeyde olduğu da belirtilmiştir.
Asbest ve Zararlı Kimyasallar Havaya Karışıyor.
Uzmanların açıklamalarına göre, deprem bölgesinde bulunan eski yapıların büyük kısmının inşaatında asbest kaynaklı yapı malzemeleri kullanıldığına dikkat çeken Özkan, bu binaların duvar sıvalarında, çatı malzemelerinde ve boyalarında insan sağlığı ve ekosisteme zararlı kimyasallar ve plastikler bulunuyor, enkazların kaldırılması ile ortaya çıkan tozların içerisinde bulunan başta asbest ve diğer kimyasallar havaya karışıyor, enkaz kaldırma faaliyetine katılanların ve bölge halkının mutlaka maske kullanması gerekiyor, asbestin havaya kalkacak tozla birlikte solunması asbestozis ve akciğer kanserine sebep olabilir, dedi. Özkan ayrıca, kurulan çadır ve konteyner kentlerin de enkazların kaldırıldığı bölgelere yakın olması bu riski daha da artıracağını belirtti.
Halk Sağlığı Sorunları Ortaya Çıkacaktır.
Moloz atıklarının mutlaka geçirimsiz alanlar ve toplum sağlığını etkilemeyecek bölgelere dökülmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, döküm sahaları belirlenirken sızdırmasız zeminlerin tercih edilmesini, yer altı ve üstü sularla temastan kaçınılmasını, sulak alanlardan ve yaban hayatı alanlarından uzakta olması gerektiğini vurgulayarak , 18/03/2004 tarihli 25406 sayılı yönetmelikte, doğal afetler sonucunda ortaya çıkan inşaat ve yıkıntı atıklarının çevreye zarar vermeyecek şekilde öncelikle kaynakta azaltılması, toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi ve bertaraf edilmesine ilişkin teknik ve idari hususlar ile uyulması gereken genel kurallar düzenlenmiştir, dedi.
İlgili yönetmelikte, inşaat yıkıntı atıkları içerisinde bulunan asbest, boya, florasan, civa, asit ve benzeri tehlikeli atıkların, diğer atıklardan ayrı olarak toplanacağı ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre bertaraf edileceğinin de yer aldığını sözlerine ekledi.
Yüksel Özkan şöyle devam etti; Sahadaki gözlemlerimize göre, molozların ilgili yönetmeliğe uygun olmadan, gerekli taşıma, depolama, ayrıştırma vb. işlemleri yapılmadan tabiat alanları, baraj çevresi ve hatta tarım arazilerine döküm yapılması üzerine, konuyu Bakanlığa sorduk. Depremin vurduğu bölgelerdeki tarım alanları ülkemizdeki tarım alanlarının yüzde 16’sını oluşturuyor. Bu atıkların tarım alanlarına ya da yakınına dökülmesiyle, zararlı maddeler yer altı sularına ve toprağa karışacak,burada yetiştirilen tarım ürünleri ile birlikte sofralarımıza kadar gelecek. Bu durum ileriki yıllarda kanser ve bir çok hastalığı da beraberinde getirerek, ciddi halk sağlığı sorunlarını ortaya çıkaracaktır.
Yüksel Özkan, Bakan Kurum’a şu soruları yöneltti:
1.Medyaya da yansıdığı üzere, enkaz kaldırma çalışmalarının başladığı 10 ilimizde, moloz vb. atıkların yönetmelikte yasaklanmış olan alanlara döküm yapıldığı iddiaları doğru mudur?
2.Doğal afet sonrasında, İnşaat molozlarının ve atıkların nereye döküleceğinin bir planı yapılmış mıdır?
3.Kahramanmaraş’ta Sır Barajı besleme alanı ve Hatay’da Milleyha Kuş Cenneti’ne inşaat molozları ve atıkları döküldüğü doğru mudur?
4.Deprem sonrasında oluşan molozların, Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde yer alan inşaat atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, ayrıştırılması ve bertaraf edilmesini sağlayacak bir aksiyon alınmış mıdır?