İletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber bilgiye ulaşmak oldukça kolaylaştı. Doğru bilginin yanında yanlış bilgilere de ulaşmanın kolaylaştığı ve pandemi nedeniyle yanlış bilgilerin çok kolay yayıldığı bu günlerde, COVID-19 tedavisinde kullanılan ilaçları Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Levent Büyükuysal’a sorduk.
Farmakoloji alanında önemli işlere imza atan Büyükuysal, sosyal medyada dolaşan iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bir ilacın ilk gün önerilen dozuyla ilgili spekülasyonları değerlendiren Prof. Dr. Büyükuysal, “Sözü edilen ilaç Favipiravir… Diğer antiviral ilaçlar ile karşılaştırıldığında en etkili gözüken ilaç bu. Önerilen doz, ilk gün içi 2×1600 mg. Sonraki günlerde doz yarıya iniyor. Favipiravir’in tabletleri 200 mg olduğu için ilk gün 2 defa 8 tablet ilaç kullanmak gerekiyor. Yani günde 16 tablet. Tabii bunun hasta üzerinde olumsuz bir algı yaratması normal. Eğer tabletler 800 mg olsaydı ilk gün 2×2 tablet, sonraki günler 2×1 tablet alınması yeterli olacaktı. Böyle olsaydı hastalar üzerindeki olumsuz intibası da çok daha az olacaktı. İlacın tabletleri hangi gerekçe ile 200 mg olarak üretilmiş onu bilmiyorum. Bir ilaç ne kadar sık aralıklar ile ve ne kadar çok miktarlarda alınırsa hastanın tedaviye uyumu da düşer” ifadelerini kullandı.
Kalp krizine sebep oluyor iddiası
Hastalıkta tedaviye erken başlanın ilacın etkinliği açısından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Levent Büyükuysal, yine insanlar arasında dolaşan bir diğer söylentiye de açıklık getirdi. COVID-19 tedavisinde kullanılan bir ilacın kalp krizlerine sebep olduğu iddiasını değerlendiren Büyükuysal, söz konusu ilacın Favipiravir değil, Hidroksiklorokin olduğunu belirtti. Hidroksiklorokinin teorik olarak kullanılmaması gerektiğini belirten Profesör Büyükuysal, bu ilacın kalp ritmi üzerinde etki gösterebildiğini söyledi ve ekledi: “Öğrendiğim bilgilere göre bu ilaç artık hastalara verilmiyor. Favipiravir bu anlamda daha güvenilir bir ilaç. Daha az yan etkiye sahip daha güvenli.”
Aşıya ihtiyaç var
Levent Büyükuysal aşı konusunda ise şunları söyledi: “Bu aşılar oldukça hızlı bir şekilde geliştirildiler, zira ihtiyaç oldukça fazla. SARS ve MERS’te olduğu gibi virüsün bulaşıcılığını bitiren bir mutasyon görmedik bu yüzden aşı çalışmaları dünyanın dört bir yanında hızla başlatılmıştı. Elbette etkinlikleri ve yan etkilerinin uzun dönemde ne olacağı çok net değil lakin bu pandemi koşullarında bu aşıyı yaptırmak başka çare yok gibi. O da aşıya ulaşılabilirse ki bu da üzerine çok ince düşünülmesi gereken bir süreç.”