DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Karla Karışık Yağmurlu
9°C
Bursa
9°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
15°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
10°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C

Emre Alkin: Biz bugüne bakalım

Emre Alkin: Biz bugüne bakalım
A+
A-

Bağımsız Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin; Türkiye’deki tüketim hızının geleceğini, seçimlerden sonraki ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğine değinerek MAG Business’a anlattı. 

business colleagues working together and analyzing financial figures on a digital tablet

Bağımsız Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin yazısında, Türkiye’deki tüketim hızının ve seçimlerden sonraki ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğini detaylı olarak anlattı. Dünya çapında bir marka ile yaptığı görüşmeden bahseden Alkin “Geçenlerde bir dünya markasıyla ile Zoom toplantısında bir araya geldik. Türkiye ofisinin merkezinden gelen talep üzerine bağımsız bir ekonomistten fikir almak istemişler. Bağımsızdan kasıt, tam ortada duran bir ekonomist imiş. Benden bir sunum talep ettiklerinde kendi tarifimi de böylece anlamış oldum. Tam bir saat süren toplantıda bana sorulan sorular şunlardı: “Türkiye’de tüketim bu hızla devam eder mi?, Orta gelir seviyesindeki halkın durumu ne olacak?, Seçimlerden sonra ne değişir?, Tedarik zincirinde değişiklik yapmaya gerek var mı?” Kendilerine, olabilecek en detaylı şekilde cevap verdim. Tüketim hızının; sürekli artan maaş ve ücretler, fiyatların daha da yükseleceği korkusu, tedarik konusundaki endişeler ve düşük faiz sebebiyle bir yıl daha bu şekilde devam edebileceğini, seçimlerden önce kredi musluklarının açılmasıyla bu devinimin sigortalandığını söyledim” dedi.

Türkiye’nin OECD araştırmasındaki sıralamasından ve gelir dağılımından da bahseden Bağımsız Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin “Açıkçası orta gelirin durumunu neden sorduklarını merak ettim, çünkü söz konusu markanın ürünlerinin artık ilave gümrük vergileri ve artan döviz sebebiyle lüks mal kategorisinde değerlendirilmesi gerekir. İnsanların, elindeki parayla yaşayacakları tek lüksün ayakkabı, çanta, kıyafet ve lokanta harcaması olduğu için, sordukları sorunun Türkiye için bir geçerliliği olmadığını söyledim. Çok yakından takip ettiğim için markanın cirosunun Türkiye’de sürekli yükseldiğini de biliyorum. Verdiğim cevaptan tam olarak tatmin olmadıklarını anladığım için, OECD’de yapılan bir anketi hatırlattım. “Orta Gelir Seviyesinde Olmadığı Halde Kendini En Çok Öyle Hisseden Ülke” araştırmasında Türkiye birinci gelmiş. Halkın % 49’u alt orta, orta ve üst orta gelir seviyesinde olduğu halde vatandaşların % 70’inden fazlası kendini orta gelir seviyesinde sanıyormuş. Bu durumda az bir motivasyon ile harcama hemen hızlanıyor” açıklamasında bulundu. 

“Seçimden Sonra Ne olur?” başlığı altında açıklamalar yapan Alkin “Seçimlerden sonra Türkiye’de mevcut ekonomi politikalarından tam bir dönüş olmayacağını ancak, para politikasına bir kısım yumuşama gelebileceğini ifade ederken; asıl mesela olarak, dünyanın hızla liberal demokrasiden uzaklaştığını, Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen işgal etmeye çalışabileceğini, ABD seçimlerinden sonra ortalığın karışabileceğini söyledim. Tüm bunlar, Türkiye’deki seçimler kadar bölge siyasetini etkileyecek konular. Bundan başka Cumhur İttifakının son zamanlarda kamuoyunda yerini dengelediğini de ekledim” dedi. 

“En önemli soru belki de sonuncusuydu” diyen Prof. Dr. Emre Alkin “McKinsey’nin 2020 sonunda hazırladığı rapor gösteriyor ki ilaç sektörü, deri-giyim-ayakkabı-beyaz eşya gibi sektörlerde tedarik zincirleri yeniden yapılanacak. Dolayısıyla, marka yetkililerine AB’ye yakınlığı göz önüne alarak Türkiye’ye yatırım yapmaları gerektiğini söyledim. Nestle, Ford, Mercedes, Roche, Coca-Cola, Siemens, Renault gibi markaların bazılarının neredeyse yüz yıldır Türkiye’de faaliyette olduğunu hatırlatıp “geleceği parlaktır bu ülkenin” diyerek sözlerimi bitirdim” açıklamasında bulundu. Alkin “Dilerim yaptığım sunum bu önemli markanın ülkemizdeki faaliyetlerini artırmasına fayda sağlar” sözleriyle yazısını bitirdi.

ETİKETLER: