Sosyal medya uygulamaları ve kişisel veri güvenliği konularının sıklıkla konuşulduğu günümüzde, uzmanlar asıl tehlikenin, konum bilgileri, görsellerin elde edilmesinden öte ses gibi kişiye mahsus biyolojik datanın toplanması olduğunu vurguladı.
BURSA (İGFA) – İstanbul Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı, Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSUZEM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, son günlerde sıkça konuşulan sosyal medya uygulamaları ve kişisel verilerin gizliliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
WhatsApp’ın aslında kullanıcı verilerini kullandığını belirten Dr. Bingöl, son olarak kullanıcılara sunulan sözleşmenin uygulamayı yasal zemine taşımayı amaçladığını söyledi. Bu tür uygulamaların kullanılmasında dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Dr. Bingöl, özellikle kişisel bilgilerin paylaşılmaması gerektiğine dikkat çekti.
“TÜRKİYE’DE OIFİSLERİ BULUNMALI”
Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya uygulamaları ve platformların Türkiye’de ofis bulundurmasının gerekli olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, bu şirketlerin Türkiye’de ofis açmalarını istiyordu. Tüketici siteleri, satış siteleri de dahil ofislerini burada açmaya başladı. En büyük problemimiz burada yasal temsilciliği olmayan bir kuruluşa hesap soramıyoruz. Bizim ülkemizde iş yapmak istiyorlarsa bunların burada ofisleri olması ve bizim yasalarımıza tabii olması gerekir” dedi.
“EN BÜYÜK TEHLİKE SESİMİZİN TAKLİT EDİLEBİLMESİ”
Üsküdar Üniversitesi Yazılım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel ise kişisel verilerin paylaşımının önemli olduğunu belirterek burada en önemli tehlikenin sesin kopyalanması olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, asıl tehlikenin, konum bilgileri, görsellerin elde edilmesinden öte ses gibi kişiye mahsus biyolojik datanın toplanması olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Burada asıl kıymetli olan sizin WhatsApp üzerinden gönderdiğiniz sesiniz tekildir. Size mahsustur. Ses işleme algoritmaları ile size mahsustur. Artık sesi taklit etme algoritmalarını oluşturabiliyorlar. Sizin ses tonunuzla konuşan mobil uygulamadan veya bir uygulamadan algoritmadan bahsediyorum. Asıl zaten tehlike arz eden bu. Bizim metinlerimiz, paylaştığımız resimlerden ziyade bize ait tekil bir veriden bahsediyorum, o da ses datası. Arka tarafta konum bilginizi alıyorlar, görsellerini alıyorlar ama diğer taraftan asıl kıymetli olan ses gibi size mahsus biyolojik datayı da topluyorlar. O datanın işlenmesiyle bu bahsettiğim algoritmaları sizin sesinizi öğrenerek, sizin gibi konuşan duygusunu uyandıran, sizin gibi ifade eden, ses tonuyla sesi sizin gibi örtüşen bir algoritma oluşturmaya çalışacak. Asıl tehlike de varacağımız nokta o. Büyük veri üzerinden bir veri analizi. WhatsApp diyor ki , ben bu verileri Facebook’a sağlıyorum. Benim Facebook’um yok zaten. Size değil, büyük veri ambargosuna sağlıyor olacak. O da sonrası için büyük soru işaretleri barındıran bir konu olacak.”
“BİREYSEL GÜVENLİĞE DİKKAT”
Son olarak bu tür uygulamaların kullanılmasında dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, “Kişisel verilerin korunması gereği de bu bilgilerin paylaşılmaması gerekiyor. Kendinizi koruyacağız. Size mahsus verilerin bilgisayarlarınızda ve telefonlarınızda olmaması lazım. Bireysel güvenliğin sağlanması ve nelerin telefonlarda saklanacağına dikkat ediyor olması önemlidir” diye konuştu.