DOLAR 42,4433 EURO 49,3649 STERLİN 56,4180 GRAM ALTIN 5.663,63 BIST 100 10.914,65 BITCOIN $90.956
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Endişeli nesil: Çocukların çoğu ekonomik belirsizlikten korkuyor

Nilüfer Belediyesi ile Tarih Vakfı’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği “Tarih Buluşmaları”, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında önemli bir söyleşiye ev sahipliği yaptı. Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen programda İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, çocukların günümüz krizleri karşısındaki ruh halini araştırma sonuçlarıyla birlikte anlattı.

Giriş: 21.11.2025 12:34
Paylaş
Endişeli nesil: Çocukların çoğu ekonomik belirsizlikten korkuyor

Prof. Dr. Semerci, Şanlıurfa ve İstanbul’da yapılan çalışmanın bulgularını paylaşarak, çocukların geçmişe kıyasla daha fazla kaygı altında yaşadığını vurguladı. Dijitalleşme, ekonomik sorunlar, aile koşulları ve küresel krizlerin çocukların yaşam deneyimlerini tamamen değiştirdiğini belirten Semerci, “Bizim çocukluğumuzla bugünün çocukluğu aynı değil. Çocuklar artık geleceği daha fazla düşünüyor ve endişe duyuyor” dedi.

Araştırmaya göre çocukların yüzde 76’sı ekonomik koşullardan kaygı duyuyor. Aile bireylerine bir şey olmasından endişe edenlerin oranı yüzde 72 olurken, gelecekle ilgili planlarının gerçekleşmeyeceğinden korkanların oranı ise yüzde 64 olarak açıklandı. Semerci, bu oranların “çocukluk çağında kaygı seviyesinin alarm verici boyutta” olduğunu söyledi.

Çocuk işçiliği: Görmezden gelinen gerçek

Türkiye’de çocuk işçi ölümlerinin haberlerde yer aldığına dikkat çeken Semerci, konunun “hala konuşulması gereken bir toplumsal mesele” olduğunu ifade etti. Her yetişkinin kendi çocuğunu çalışan bir çocuk olarak hayal etmediğini söyleyen Semerci, bunun önemli bir yüzleşme alanı olduğunu belirterek “Bu sorun tek başına çözülemeyecek kadar büyük; konuşmadığımız sürece büyüyor” dedi.

Sınav baskısı çocukların yaşamını daraltıyor

Eğitim sisteminin çocuklar üzerindeki sınav baskısını artırdığını belirten Semerci, bu durumun yaşam kalitesini düşürdüğünü vurguladı. Çocukların sanat ve spor gibi kendilerini mutlu eden faaliyetleri bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Semerci, “Sistem yalnızca sınavda başarılı olanı görüyor. Başarısız olanlar ise adeta sistemin dışına itiliyor” diye konuştu.

Çözüm: Paydaşlık ve dijital farkındalık

Semerci, çocukların iyi olma halinin yalnızca akademik başarıya indirgenmemesi gerektiğini vurguladı. Çözümün ancak eğitimciler, aileler ve toplumun bütün bileşenlerinin ortak çabasıyla sağlanabileceğini belirten Semerci, dijitalleşmenin çocuklar için bir sosyal alan olduğuna da dikkat çekti. Bu alandaki risklere karşı hem çocukların hem ebeveynlerin dijital okuryazarlık becerisi kazanması gerektiğinin altını çizdi.

Yorumlar

Haber Arama