Gezegende hala yaşayan milyonlarca tür varken, son 500 yıl içinde yüzlerce türü kaybetmek önemli görünmeyebilir. Ancak doğa krizde ve durum daha da kötüye gidiyor. Türlerin yok olma hızı, son 10 milyon yılda eşi benzeri görülmemiş bir ivmeye erişti. Şu anda 1 milyondan fazla tür yok olmanın eşiğinde.
Bir hayvan türü yok olduğunda, onunla birlikte bir dizi özellik de kaybolur. Genler, davranışlar, faaliyetler ve evrimleşmesi binlerce, milyonlarca, hatta milyarlarca yıl sürmüş olan diğer bitki ve hayvanlarla etkileşimler de sonsuza dek yitirilir.
Her tür ekosistemin sağlığı için bir rol üstlenir. Bu rol ister polen yaymak ya da topraktaki besinleri yenilemek, ister ormanları gübrelemek veya diğer hayvan popülasyonlarını kontrol altında tutmak olsun, o türle birlikte kaybolur. Bu nedenle çok fazla türün kaybedilmesi felaketle sonuçlanabilir ve bütün bir sistemi çöküşe sürükleyebilir.
Pek çok hayvan nesli doğal yollarla ya da insan faaliyetleriyle ilgisi olmayan nedenlerle tükendi. Sağlıklı bir çevrede türler doğal yollarla yok olurken yeni türler evrimleşir ve evrimsel denge korunur.
Ancak bilim insanlarına göre son dönemde yok olan türlerin sayısı kadar türlerin tükeniş hızları da korkutuyor. Kuzey Amerika türleri hakkında veriler oluşturmak için çalışan NatureServe adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun başındaki ekolog Sean O’Brien, Reuters haber ajansına yaptığı değerşendirmede “Türleri artık evrimleşebileceklerinden daha hızlı kaybediyoruz.” sözleriyle bu durumu açıklıyor.
Yok olma oranı, dünyadaki türlerin %75’inden fazlasının 2 milyon yıldan daha kısa bir zaman dilimi içinde neslinin tükenmesine neden olacak kadar yükseldiğinde, bu bir kitlesel yok olma olayı olarak kabul ediliyor. Dünyanın fosil kayıtlarını incelendiğinde, bu durumun son yarım milyar yılda beş kez gerçekleştiği görülüyor.
Hayvanların yaşam alanlarını ele geçiren, doğayı kirleten ve küresel ısınmayı körükleyen faaliyetleriyle insanların bu yok oluş krizine yol açtığını söyleyen bilim insanları şimdi altıncı kitlesel yok oluşa girdiğimiz konusunda uyarıyor.
Science Advances dergisindeki çalışmaya göre, normal bir yok oluş hızı senaryosunda, son yüzyılda gördüğümüz yüksek sayıdaki omurgalı yok oluşunun gerçekleşmesi en az 800 yıl, en fazla 10.000 yıl sürerdi. Şimdi ise bütün çabalar rağmen, yok olma oranının insanların var olmasından öncesine göre bin kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor.