DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
14°C
Bursa
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
11°C

KEMAL DEMİREL’DEN AÇIKLAMA: NİLÜFER ÇAYI’NIN FERYADI

KEMAL DEMİREL’DEN AÇIKLAMA: NİLÜFER ÇAYI’NIN FERYADI
A+
A-

Geçmişte hem ilçe başkanı ve hem de CHP Bursa Milletvekili olarak Nilüfer Çayı’nın kirliliğini gündeme getiren Kemal Demirel, o günlerde çözüm olarak sunulan işler gibi denetlemelerin de layıkıyla yapılmaması nedeniyle bugün Marmara’da müsilaj, Nilüfer Çayı’nın geçtiği her noktada da çevre sorunlarıyla boğuştuğumuzu söyledi. 1989’dan buyana tam 32 senedir konuyu takip ettiğini vurgulayan Demirel yetkili kurumları ivedilikle çözüm üretmeye davet etti.

1989’da SHP Osmangazi İlçe Başkanı olarak iki kez Nilüfer Çayı kenarında basın açıklaması yaparak konuyu gündeme taşıdığını hatırlatan 22 ve 23’ncü dönem CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, 22 Ekim 2009’da TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde de Badırga Köyündeki deri sanayicilerinin atıklarının bu dereye bırakıldığına dair şikayetleri de hatırlatarak,  “Karacabey’in Hürriyet köyünden geçen Nilüfer Çayı’nda yaşanan kirlilikle ilgili olarak bu güne kadar neler yapılmıştır? Nilüfer Çayı’ndaki kirlilik yüzünden tarım alanlarını sulamakta zorlanan bölge halkının mağduriyetinin giderilmesi için acilen neler yapmayı planlıyorsunuz?” sorularını yönelttiğini kaydetti.

Soru önergesine verilen cevaplardan sonra kirliliğin önüne geçmek için yapılması gerekenlerin kesin olarak ihmal edildiğini, sorunun yok sayıldığını belirten Demirel yazılı basın açıklamasından satır başları şöyle:

DEMİREL: ARITMA TESİSİNİN TAM KAPASİTE ÇALIŞTIĞI AÇIKLANMIŞTI

“Soru önergeme, Bursa Valiliği’nin bilgi notuna dayanılarak aralık 2009’da verilen cevapta, Susurluk Havza Koruma Eylem Planının çalışmalarının başlatıldığı, Nilüfer havzasının da Susurluk Havzasının alt havzası olarak bu çalışmada yer aldığı, söz konusu çalışma kapsamında havzada mevcut kirletici nokta kaynaklar (sanayi tesisleri ile yerleşim alanları) tespit edilerek, debileri ve kirlilik yükleri hesaplanacak olup elde edilecek verilerin, coğrafi bilgi sistemine aktarılarak kullanılabilir, paylaşılabilir hale geleceği, ayrıca incelenen yerleşim yerleri ve sanayi tesisleri için münferit veya ortak uygun arıtma tesislerinin de bu çalışma sonunda önerileceğinin belirtiliyordu.

Bunun yanı sıra; İkizce ve Badırga Köyleri arasında bulunan Deri Organize Sanayi Bölgesi içerisinde 19 adet faal olmak üzere mevcut durumda toplam 35 adet deri işleme tesisinin kurulma aşamasında olduğu, söz konusu Organize Sanayi Bölgesinin alt yapı çalışmalarının tamamlamış durumda olduğu, faal durumda olan işletmelerin atık sularının Organize Sanayi Bölgesine ait Atıksu arıtma tesisine ulaştığı, Atıksu Arıtma Tesisinden geçirildikten sonra Nilüfer Çayına deşarj edildiği, Atıksu Arıtma Tesisinin 4000 m3 / günlük 1. Kademesinin bütün üniteleriyle Mart 2009’dan itibaren faal durumda olduğu bilgisi verildi. Burada ayrıca Deri Organize Sanayi Bölgesine ait Arıtma Tesisinin çalıştırılmadığı konusundaki iddianın asılsız olduğunun da altı çizilmişti.”

DEMİREL: “GEREĞİ YAPILSAYDI, NİLÜFER PIRIL PIRIL AKARDI”

“Arıtma tesislerinin tam kapasite ile çalışıp çalışmadığı ve gerekli denetimlerin 7/24 sağlıklı yapılıp yapılmadığı ile ilgili sıkıntıların olduğu da maalesef bir gerçek . Bu konuda eski bir bakan gündüz denetleme yapıp gece yapmıyoruz açıklaması yapmıştı. Artma Tesisleri tam kapasite çalışıyorsa nilüfer deresi neden kirli akıyor? Nilüfer tüm bu zaman zarfınfa zift gibi akmaya devam etti. Marmara Denizi müsilaja teslim oldu. Neredeyse Marmara Denizi’ndeki canlı yaşamını ve turizmi tamamen kaybetme noktasına geldik. Bugün ‘İmdat’ yazılı afişle yine Nilüfer Çayı’nda incelemelerde bulunduk. Nilüfer’in feryadını dile getirmeye çalıştık. Nilüfer Çayı’nın kirliliğini önlemek için şimdiye kadar yapıldığı iddia edilen çalışmalara ilişkin açıklamalarla gerçek hayat örtüşmüyor. Neler yaptınız da bir türlü hayata geçmedi, kirlilik devam ediyor. Şu anki tablo 2010’da bana verilen cevapla örtüşmüyor. Bana verilen cevaptaki öneriler yerine getirilmiş olsa Nilüfer tertemiz akardı. Bu konuyu 2009’da yani tam 12 yıl önce TBMM de Bursa milletvekili olarak soru önergesiyle gündeme getirdim. Nilüfer Çayı umut saçan değil ölüm saçan bir dere oldu. Hiç bir canlının yaşayamadığı, tarımda da kullanılamayan ayrıca toprağa sızdığı için de toprağa ciddi zararlar veren bir dere oldu. Nilüfer’in bu haliyle aynı zamanda bu Marmara Denizi için de çok ciddi bir kirlilik kaynağı. Marmara’daki müsilaj sorununun baş sebeplerinden birisi de Nilüfer Çayı’nın kirliliğidir. Her seçim döneminde gündeme gelen ama bir türlü çözülmeyen bir sorun oldu. Şunu kesin olarak söyleyebiliriz: Nilüfer Çayını kirleten sebepler ortadan kalkmadıkça Marmara Denizi’ni kurtaramayız.”