ZEYNEP SUDE YAVUZ
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 87. yıl dönümünde Bursa’da çeşitli etkinliklerle anılıyor. Düzenlenen anma programları kapsamında, iki farklı ve anlamlı sergi sanatseverlerin ziyaretine açıldı.
Açılışı gerçekleştirilen ilk sergide Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtım Dairesi tarafından hazırlanan "Ebedi Şefin Ardından; Manşetlerde Yankılanan Veda" isimli sergi oldu. Sergide, Ata’nın vefat haberinin yerel ve ulusal basında nasıl yankılandığını gösteren gazete kupürleri, fotoğraflar ve döneme ait belgeler sergilendi.
Atatürk Kültür Merkezi, Merinos Orhangazi Salonu Fuaye Alanında açılışı gerçekleştiren ikinci sergide ise Bursa Kent Konseyi Ressamlar Çalışma Grubu tarafından hazırlandı. “Atatürk ve Cumhuriyet’in Işığında Resim Sergisi” adını taşıyan bu sergide, ressamların Atatürk’ün ilke ve inkılaplarından ilham alarak hazırladığı tablolar yer aldı.
Açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: "Değerli sanatçılarımız, sevgili çalışma arkadaşlarım, değerli hemşerilerimiz ve Cumhuriyetimize sahip çıkan, Ulu Önderimizin fikir ve düşüncelerini aktarma konusunda hassasiyet gösteren güzel insanlar.
Öncelikle bugün burada, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısını yaşatmak adına bir aradayız. Hepiniz hoş geldiniz.
Bugün bir yas günü değil, bir anma günüdür. 10 Kasım değil, her an ve her zaman, 365 günün 24 saatinde bu ülke insanının her bireyinin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda, bilimin ışığında Cumhuriyetimize sahip çıkma sorumluluğunu hissetmesi ve gelecek kuşaklara aktarması önemlidir. Bu duyarlılığı sürekli göstermek zorundayız.
Anma günümüzde, Kent Konseyimiz Ressamlar Çalışma Grubu'nun hazırlamış olduğu "Atatürk ve Cumhuriyet’in Işığında Resim Sergisi" çok anlamlı ve önemlidir. Katkısı olan ve destek olan herkese yürekten teşekkür ederim.
Bu serginin burada olmasının özel bir anlamı vardır. Atatürk, 2 Şubat 1938’de bu fabrikayı açmış ve faaliyete geçirmek üzere Bursa'da bulunmuştur. Dolayısıyla bu mekân içerisinde yapılacak olan Atatürk’ü anma etkinliklerinin anlamı daha da büyüktür.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 87. yıl dönümünde tüm yurtta anılmaktadır. Dün Anıtkabir’de ve bugün şehrimizdeki törenlerde yediden yetmişe toplumun her kesiminden insanın gösterdiği yoğun katılım, Ulu Önderimizi anlama, Cumhuriyetin değerlerini sahiplenme ve fikirlerini idrak etme konusunda duyarlılığın arttığını göstermektedir. Bu, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlamaktadır.
"Atatürk'ün bize bıraktığı miras bilinmeli"
Bu ülkede yaşayan 86 milyon için Atatürk’ün fikirleri, söylemleri ve bize bıraktığı emanet çok önemli ve değerlidir. Bu miras, çocuklarımız, torunlarımız ve geleceğimiz için bilinmelidir. Türkiye, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin inanılmaz olduğu, dünyanın en güzel ülkelerinden biridir. Bu ülkeyi korumak ve kollamak ancak ve ancak Atatürk’ün bize gösterdiği hedef doğrultusunda olacaktır. Bu anlayışın her geçen gün daha da anlaşılır olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Bu anlamlı sergi, "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister" diyen Atatürk’ün yoluna karşı bir saygı duruşunu ifade etmektedir. Onun çağdaşlık vizyonu, Cumhuriyetimizin değerleri ve özgür bireylerden oluşan bir toplum arzusu, sanat aracılığıyla tekrar yorumlanmaktadır. "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" sözünün önemi açıktır.
Atatürk, sadece askeri yönüyle değil; ekonomiyle, arkeolojiyle, eğitimle, sanatla, sporla ilgilenen, geometri kitabını yazan, Nutuk’u kaleme alan, savaş zamanında dahi kitaplar okuyan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulması gerektiğini kafasında oluşturan öngörülü bir liderdir. Böylesine bir dünya liderine sahip olmak gurur vericidir.
Onun fikirlerini yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumlulukla, hem Cumhuriyetimizin değerlerini hem de Atatürk’ün değerlerini yaşatacak pek çok projeyi yürütmeye devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Bursa’mızı, tarım, sanayi ve kültürel değerlerinin yanı sıra, aklın, bilimin, sporun ve sanatın kenti konumuna getirmek zorundayız. Gelecek kuşaklara yaşanabilir, yeşil bir Bursa olarak aktarma sorumluluğumuz vardır."







Yorumlar