Mardin’de evler ve konaklar, güneşin altında aldığı renk ve her birinin kendine özgü süslemeleriyle kendine hayran bırakıyor.
Şehmus EDİS (MARDİN HABER)
Açık renkli sarımsı kalker taş (katori) üzerine ustaların özenle işlediği desenler, şehrin özgün dokusunu oluşturuyor. Kentin sarının sonsuz tonlarına sahip taşları, kesme taş işçiliği mirası, Mardin’i daha da değerli kılıyor. Sinemacılar için de doğal bir film platosu konumunda olan Mardin, dizilerin çekildiği konakları görmek için de Mardin’e geliyor.
Araştırmacı yazar İbrahim Yüksel, mimarlık harikası Mardin evlerinin geleneksel yaşayışın birer simgesi haline geldiğini belirterek, teraslanmalar ile birbirinin manzarasını kesmeyen evler kullanıcıların sosyalleşebilmeleri açısından da oldukça işlevsel hale geldiğini söyledi.
Mardin evlerinin turizm anlamında da büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Yüksel, yüksek tavanlı evlerin kışın soğuk, yazın sıcak ikliminden korunmak amaçlı içe dönük olarak inşa edildiğini kaydetti. Tarihsel geleneği sürdürerek çağdaş mimarlıkla bütünleşen evlerin kullanıcı profiline göre şekillenmiş olup tepeden altın saçılmış gibi bir izlenim uyandırdığını anlatan Yüksel, “Özgün mimarlığın ön plana çıktığı bu yerleşimin tarihi M.Ö 4500’lere dayanmaktadır. Güneye yönlenen yapılar en iyi cepheyi ve verimli saatlerde güneşi içeri almayı hedeflemiştir. Mardin’deki evler, kalenin eteklerinden ovaya kadar birbiri üzerine yükselen teraslar şeklinde tepenin güney tarafına yapılmıştır. Volkanik bir bölge olan, kentte tarihsel gelenek günümüze kadar sürdürülmüş ve özgün bir mimari yapı ortaya çıkmıştır” dedi.
HİÇBİR EVİN GÖLGESİ BİRBİRİ ÜZERİNE DÜŞMÜYOR
Mardin evlerinin hiçbir evin gölgesinin birbiri üzerine düşmediğine dikkat çeken İbrahim Yüksel, taş evler hakkında şu bilgileri aktardı:
“Mardin’de bulunan bütün yapıların ön tarafları cepheye doğru bakmaktadır. Tepenin eğimi üzerine ve Mezopotamya ovasına açılan kapılar en az iki katlı olacak şekilde yapılmıştır. Bu yapıların en ilginç özelliklerinden biri de hiçbir evin gölgesinin birbiri üzerine düşmemesidir. Güneş ısılarının tersine göre düzenlenen dar sokaklar ise iklim şartlarına göre yazın aşırı sıcağında gölgede kalarak Mardin halkını sıcaktan korumuştur. Mardin evlerinde kullanılan taşlar, soğuk ve sıcakta daha fazla sertleşen bir yapıdadır. Taşların yapılarından dolayı evler yazın serin, kışın ise sıcak olmaktadır”.
Bu arada taş ustaları Mardin taşı için, ocaktan ilk çıkarıldığında peynir gibi yumuşak, kesilmeye ve işlenmeye uygun olduğunu ifade etti. Mardin taşının hava ve güneşle buluşunca sertleşip sağlamlaştığını söyleyen taş ustası Aziz Demir, “İlk çıkarıldığında beyaz olan taş, havayla temas ettikçe güneşte kaldıkça altın sarısına yakın bir renk almaya başlıyor. Ustalar işlenmesi kolay taşları hem yapıda hem de süslemede kullanıyorlar. Bu nedenle Mardin taşından yapılan evler birer sanat eseri gibi görenleri kendine hayran bırakıyor. Yine taşlar kolayca işlendiği için Mardin evleri adeta nakış gibi işleniyor. Güneş yansıması ile birlikte evler altın sarısı gibi parlıyor” dedi.