"Bakımevi Sayısı Artırılmalı"
Söyleşide söz alan Profesör Doktor Mustafa Bakar, demans vakalarının %60'ının Alzheimer kaynaklı olduğunu belirtti. Alzheimer'ın belirtileri ortaya çıkmadan 15-20 yıl öncesinde başladığına dikkat çeken Bakar, çeşitli tanı metotlarıyla erken teşhisin mümkün olduğunu vurguladı. Dünya genelinde her 3 saniyede bir kişiye demans teşhisi konulduğunu ifade eden Bakar, "Türkiye nüfusunun %10'u 65 yaşın üzerinde ve bu kitlenin de %10'u demans hastası. Bursa özelinde değerlendirdiğimizde yaklaşık 30 bin demans hastası olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bu hastalarımız için yeterli sayıda bakım merkezi bulunmuyor. Nilüfer Belediyesi bu konuda örnek bir çalışma yürütüyor, fakat bu türden bakım merkezlerinin sayısının artırılması gerekiyor," şeklinde konuştu. Profesör Doktor Bakar, ekran bağımlılığı, sosyalleşme eksikliği, genetik faktörler ve toplumdan soyutlanmış yalnız bir yaşam sürmenin Alzheimer riskini artırdığını da sözlerine ekledi.
Uzmanlardan Egzersiz Tavsiyeleri
Erken yaşlarda başlanan egzersizin ilerleyen dönemlerde daha fonksiyonel faydalar sağladığını vurgulayan Profesör Doktor Meliha Kasapoğlu, "Egzersiz yaparken konuşabilecek seviyede olmanız önemli. Aşırı yorgunluk ve nefes nefese kalma durumlarından kaçınılmalı. Yürüyüş, aerobik, yüzme ve kas kütlesini güçlendirecek hareketler tercih edilebilir. Alzheimer ile birlikte solunum fonksiyonlarında azalma ve sık düşmeler görülebilir. Bu nedenle solunum kapasitesini artırıcı ve denge egzersizleri öneriyoruz," dedi. Profesör Doktor Kasapoğlu, yatalak Alzheimer hastalarının belirli aralıklarla pozisyonlarının değiştirilmesi, yatak örtüsünde kırışıklık olmaması ve hijyenin büyük önem taşıdığını belirtti.
"Sorumluluk Paylaşılmalı"
Doçent Doktor Demet Yıldız, Alzheimer hastalığının sadece hafıza kaybıyla sınırlı kalmayıp davranış bozukluklarına da yol açtığını ve bu durumun hasta yakınlarını en çok zorlayan unsur olduğunu dile getirdi. Medikal tedavilerle bu durumun kontrol altına alınmaya çalışıldığını belirten Yıldız, "Bu tür hastalarda uyku sorunları da sıkça görülüyor. Bunları ilaçlarla yönetmeye çalışıyoruz. Bu vakalarda hastaya bakım veren kişi üzerinden yaklaşmak daha doğru, zira hastalık ilerledikçe hasta 0-2 yaş aralığındaki bir çocuğun davranışlarını sergileyebiliyor. Bu nedenle bakım ve yönetimi oldukça zorlu bir süreç. Hastaya bakan kişilerde depresyon, anksiyete ve tükenmişlik sendromu gibi rahatsızlıklar görülebiliyor. Alzheimer bakımı 5-10 yıl sürebilen bir süreç ve bu tek bir kişinin üstlenebileceği bir sorumluluk değil, mutlaka paylaşılmalı," ifadelerini kullandı.
Doğru Beslenme Hayati Önem Taşıyor
Beslenme ve bağırsak sağlığının beyin sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Doçent Doktor Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, Alzheimer hastalığına yakalanmamak için 30-40'lı yaşlarda doğru beslenmenin büyük önem taşıdığını belirtti. Özellikle orta ve ileri evrelerde hastaların yutma güçlüğü gibi sorunlarla karşı karşıya kalabildiğine dikkat çeken Pekel, "Hastanın bir şeyi yutmaya çalışırken boğulacak gibi olması veya öksürmesi, tanı koymada yardımcı olabilir. Bu gibi durumlarda yemekler püre veya lapa kıvamına getirilerek verilebilir. Ancak ilerleyen evrelerde bu da yeterli olmayabilir. Daha sonra çeşitli tıbbi müdahalelerle hastayı beslemeye çalışıyoruz," şeklinde konuştu.
Etkinlik sonunda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, katılımcıların sorularını yanıtlayan doktorlara günün anısına hediyeler takdim etti. Katılımcılar, söyleşinin ardından Nilüfer Belediyesi Lions & Ercan Dikencik Alzheimer Hasta Konuk Evi'ndeki hastalar tarafından hazırlanan resim sergisini de ziyaret ettiler.






Yorumlar