Kırgızistan ve Tacikistan ile olumlu diplomatik ilişkiler, “Türk markası kalitelidir” algısı, gümrüksüz pazar imkanı ve düşük vergi oranları gibi alternatifler Orta Asya pazarında bir adım önde olan Türk ihracatçısı için büyük umut vadediyor.
Pandemi sonrası Türkiye-Kırgızistan destinasyonunda planlanan tren yolu projesi, Orta Asya’da ticaret/lojistik merkezleri oluşturulması, Türkiye ile Ortak Sanayi Bölgesi kurulması gibi karşılıklı yatırımların kolaylaştırılması, ticaretin artması ve ihracatın sürdürülebilirliği için çeşitli adımların atılması da bekleniyor.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği “Koronavirüs’ün hedef pazarlarımızdaki seyri” webinar serisinin dokuzuncu ayağında Bişkek Ticaret Başmüşaviri Behzat Erten, Duşanbe Ticaret Müşaviri Muhammed Emrah Soğancı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Kırgızistan İş Konseyi Başkanı Aydın Mıstaçoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Tacikistan İş Konseyi Başkanı Cihangir Fikri Saatçioğlu, pandemi sonrası Kırgızistan ve Tacikistan’ın dış ticaretindeki gelişmelerle ilgili sunum yaptı, ihracatçıların sorularını yanıtladı.
Yeni dünya düzeninde tedarik zincirlerinin kısalacağını söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin kendi hinterlandındaki ve ortak kültürel değerlere sahip olduğu ülkelerle ilişkilerini kuvvetlendirip, bölgesel dış ticaretindeki mevcut potansiyeli bir üst seviyeye çıkarması gerektiği görüşünde.
“Bölgesel ticaret, özellikle gelişmiş ülkelerin ticaret hacimlerinde önemli bir yere sahip. Rekabetin bu kadar büyük olduğu uluslararası arenada dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmek ve tedarik zincirinde sağlam bir şekilde yer edinebilmek ancak bölgesel bazda ticari bütünleşmeyi sağlayarak mümkün. Geçen sene Türk Cumhuriyetlerine ihracatımız yüzde 16 artarak toplamda 4,7 milyar dolara ulaştı. Ancak bu potansiyeli yansıtmıyor. Ticaretimizi rahatlıkla 10 milyar dolara çıkarabiliriz. Kırgızistan ve Tacikistan Orta Asya ülkeleri arasında en düşük vergi oranlarına sahip, yatırımcı çekmek için uğraşan ülkeler. Orta Asya pazarında aşmamız gereken sorunların ilk sıralarında enerji, iş gücü ve lojistik maliyetler var. Sorunun çözümü ise enerji ve iş gücü maliyetlerinin düşük olduğu pazarlarda üretimin teşvik edilmesinden geçiyor.”
Eskinazi, Kırgızistan ve Tacikistan’da kurulacak Türk Sanayi Bölgeleri ve tren yolu projesinin hem üretim maliyetlerini hem de lojistik masraflarını düşüreceğini söylüyor.
“Özellikle tren yolu projesinin Türkiye’nin Çin’e ihracatını bile artırabileceği öngörülüyor. İki ülkede de özellikle nihai tüketiciye ulaşacak ulaşım ve üretim altyapısının kurulmasına yönelik çalışmalar var. Bu kapsamda Türk firmaları içinde çok fazla sayıda yatırım olanağı ve ihracat potansiyeli söz konusu. Türk Hava Yolları’nın seferleriyle Tacikistan ve Kırgızistan sadece 3-4 saat uzaklığımızda. Aynı zamanda eğitim ve tarımda Türkiye’nin iki ülkeye öğretebileceği çok şey var. 2019’da Kırgızistan’a ihracatımız 404 milyon dolar, Tacikistan’a ise 138 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran dönemi Türkiye geneli Kırgızistan’a ihracatımızda yüzde 2,7, Tacikistan’a ise yüzde 15 düşüş yaşandı. Türkiye’den Tacikistan’a 59 milyon dolarlık, Kırgızistan’a 160 milyon dolarlık ihracat yapıldı.”
Jak Eskinazi, Türkiye’nin Tacikistan’a ve Kırgızistan’a ihracatında öne çıkan ve potansiyel olan sektörleri şöyle sıraladı:
“Demir ve demir dışı metaller, elektrik elektronik, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve mamulleri, mobilya kağıt ve orman ürünleri, makine ve aksamları, tekstil ve hammaddeleri, mücevher, otomotiv, tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda önemli sektörler. EİB’ten yapılan ihracatımızda ise iklimlendirme sanayii, kimyevi maddeler ve mamulleri, makine ve aksamları, ağaç mamulleri ve orman ürünleri, çelik, deri ve deri mamulleri, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörlerimiz ön planda. Haziran itibariyle ihracatımızda ciddi bir toparlanma görüyoruz. Yaklaşık yüzde 21 artış var. 4 ay sonra ilk defa 1 milyar doları geçtik.”
Kırgızistan için pazar tavsiyeleri şu şekilde;
– İhracatı 2 milyar dolar, ithalatı 5 milyar dolar civarında. İthalata bağımlı bir ülke. 7 milyar dolarlık dış ticaret hacmine sahip. Türkiye ile Kırgızistan’ın son 10 yıldır dış ticaret hacmi 350 milyon dolar civarında. Türkiye’nin Kırgızistan’dan ithalatı ise 40-50 milyon dolar, ihracatta ise istikrarlı bir büyüme var. 2017’de 343 milyon dolarken 2019’da 442 milyon dolara ulaştı. Kırgızistan ve Türkiye arasında dış ticarette 1 milyar dolar hedefi var.
– Kırgızistan ithalat cenneti yani ticaret ülkesi. En fazla ithalatını Çin’den yapıyor. Çin’den ithalatı resmi rakamlara göre 1,5 milyar dolar. Bölge ülkeler ihracatçılar için büyük bir fırsat. Avrupa pazarında rekabet daha fazla.
– Türkiye Cumhuriyetlerine ticaret geniş marjlarla yapılabilir. Birçok sektörde öncü olma ihtimali yüksek. Lojistik anlamda sorun olmayan ülkeler. Ülke olarak değil, bölge olarak bakmak lazım. Orta Asya pazarına girmek çok kolay.
– Bu bölgelerde herhangi bir ürünün üretimine başlandığı taktirde Rusya’yı da içine aldığınız 250-300 milyonluk ciddi bir coğrafyaya Gümrük Birliği anlaşmasından dolayı sıfır vergiyle bütün bölgeye ihracat yapma şansı var. Türkiye Çin’e yakın olmasına rağmen bu coğrafyada güçlü ve rekabetçi bir pozisyonu var.
– Ticaret Bakanlığı ve İhracatçı Birlikleri’nin yönlendirmesiyle ilgili sektörlerle sanal ticaret heyetleri düzenleniyor. Hizmetler sektörü daha revaçta. Tarımın geliştirilmesi yönünde salgın sonrası “kendi kendine yeterli ülke” olması gerektiği yönünde çalışma içindeler.
– Lojistik sorunlar var. Kırgızistan-Türkiye arası 5 bin km mesafe. Tır taşımacılığının pahalı olması Kırgızistan’a ihracatımızdaki maliyetlerini artıran en büyük engel. Bunun alternatifi olarak tren yolunun devreye alınması gündemde.
– Bir Türk firması ve Kırgız firması anlaşarak CASA 1000 projesinin yüklerini getirdiler. Türkiye’den Kırgızistan’a trenle bir yükün 1 hafta 10 gün içerisinde tır taşımacılığından daha ucuza gideceği hesap ediliyor. Hatta Türkiye’nin Çin’e ihracatını artıracak bir gelişme olarak görülüyor. Doğu Türkistan Sincan Kaşgar tarafına Kırgızistan’dan da ihracat yapılabilecek.
– Dünyadaki ilk 5 en büyük altın madenlerinden biri Kırgızistan’da. Kanadalı bir firma tarafından işletiliyor. Türk, Rus ve Kazak firmaların yatırımları var. Ticari yatırımcılar için hiçbir risk teşkil etmiyor. Para transferlerinde hiçbir sorun yok. Vergiler çok düşük. KDV yüzde 12, kurumlar vergisi yüzde 10 gibi. Akü fabrikası gibi yatırımlara ihtiyaç var.
Tacikistan pazarı için tavsiyeler şu şekilde;
– En önemli sektör tarım ve hayvancılık. Tarımda pamuk konusunda çok ön plandalar. Diğer önemli sektörler; enerji ve sanayi. İşlenmemiş alüminyum ve elektrik üretimi yüksek. İnşaat son dönemde artışta.
– Yüzde 5-10 kısmında modern tarım teknikleri uygulanıyor. Hem eğitim hem tarımsal ekipman satışı konusunda Türkiye’nin öğretebileceği çok şey var. Dünya Bankası’nın iş yapma kolaylığı endeksinde 2016’da 166. sıradayken 2020’de 106. sıraya yükseldi ve 60 ülkeyi geride bıraktı.
4,4 milyar dolarlık dış ticaret hacmi var. 3,3’ü ithalat, 1,1’i ihracat. İthalata dayalı bir ülke.
– İhracatında 2019’da Türkiye ilk sırada. Türkiye’den sonra İsviçre, Kazakistan, Özbekistan, Çin geliyor. İthalatında ise 5. sıradayız. Rusya Kazakistan, Çin ve Özbekistan’dan çok fazla mal alıyorlar. Genel olarak baktığımızda biz Tacikistan’ın ticaretinde 4. sıradayız.
– Tacikistan’ın en çok ihraç ettiği ürünler arasında altın ilk sırada. İşlenmemiş alüminyum, pamuk, pamuk ipliği, çimento, elektrik enerjisi, çinko ve kurşun cevherleri de diğer öne çıkan ürünler. İthalatında ise petrol yağları, buğday ve mahlut, binek otomobiller, alüminyum oksit, demir veya alaşımsız çelikten çubuklar, ayçiçeği tohumu veya pamuk tohumu yağları, kamış veya pancar şekeri, kalınlığı 6 mm.’yi geçen ağaçlar, motorlu taşıtlar yer alıyor.
– Tacikistan Türkiye’den en çok bebek bezleri ve hijyenik ürünler alıyor. Diğerleri ise motorlu taşıtlar, plastik inşaat malzemeleri, makinalar, gıda (kümes hayvanı etleri). Türkiye ise işlenmemiş alüminyum, deri, meyve, pamuk, kümes hayvanı etleri, hava taşıtlarının aksam ve parçaları, şeker pancarı gibi ürünleri ithal ediyor. Geçen sene 455 milyon dolarlık dış ticaret hacmimiz vardı.
– Tacikistan’ın Şangay İşbirliği Örgütü ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi olması en güçlü yönleri. Afganistan pazarına yakın istikrarlı bir ekonomiye sahip olması da bir diğer avantaj. Ucuz iş gücü, enerji maliyetlerinin çok düşük olması ve güvenlikli bir ülke olması önemli yönleri.
Tacikistan’da bir ürün kaliteliyse o Türk malıdır algısı var. Türkiye’ye bakış açıları çok olumlu.
– Tacikistan’daki yerleşik bankalardan iki üç tanesi Türkiye’de bir temsilcilik açma noktasına geldi. Rogun Barajı, CASA 1000- Digital CASA 1000 projesi, Obigarm-Nurobod Yolu gibi Tacikistan’ın en büyük projelerinde Türk firmaları yer alıyor.
– Tacikistan’da yatırımcılara avantajlar sunuyor. Vergi muafiyetleri, serbest dolaşım imkanı ve vergiyi çıkarma anlamında bir çok avantaj sağlıyor. 22 farklı vergi türü var. KDV yüzde 18, gümrük vergileri de yüzde 0 ile yüzde 20 arasında değişiyor. BDT üyesi olan ülkelerle (Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Ermenistan, Özbekistan, Belarus ve Kırgızistan) Serbest Ticaret Anlaşması var dolayısıyla gümrük ücretleri alınmıyor.
– En büyük rakibimiz Rusya ve Çin. Rusya gümrüksüz getiriyor. Çin gümrük ödüyor ama ucuz malları getirirken navlunda düşük fiyat uyguluyor. 5 adet serbest bölge var. Bu bölgelerde yatırım olursa birçok hususta muafiyet söz konusu.
– İçecek, yiyecek, otomotiv, boya, pamuk ipliği, deri, tekstil perakende üzerine birçok Türk markası aktif. Son 10 yılda 200 milyon dolar üzerinde Türk yatırımı var. 2019’da da en büyük dördüncü yatırımcımız. Türk müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmaları son 20 yılda 50 projede 600 milyon dolar üzerinde iş aldı. Yaklaşık 80 Türk firması aktif.
– Potansiyel ürünler; otomotiv yan sanayi, tarım makinaları, tohum ve seracılık, mutfak eşyaları, tekstil ve konfeksiyon, kozmetik, inşaat malzemeleri, madencilik, hafif sanayi. Hizmet sektörü, enerji, müteahhitlik, gastronomi, teknik servis, oto servis-bakım, sağlık sektörü ve turizmi, Türk dizileri ve filmleri de talep gören sektörler.
– Hem sanal hem klasik ticaret heyetleri ve Türk İhraç Ürünleri fuarının düzenlenmesi gündemde. Seneye yapılması öngörülüyor. Ticaret/lojistik merkezleri oluşturulması, Türkiye ile Tacikistan Ortak Sanayi Bölgesi kurulması, yeni teknolojik ürünlerin Tacikistan’da üretilmesi gibi alternatifler de ihracatın sürdürülebilir ve kalıcı olması için alternatif yatırım imkanları arasında yer alıyor.
– Tacikistan’ın stratejik kalemleri olan altın, maden, gümüş yataklarının rezervleri firmalar için önemli. 4-4,5 milyon tonluk altın rezervi var. Son dönemde Çin, İsviçre ve ABD’nin buradaki ham altınları çıkarıp işleyip nihai ürün olarak ihracat yapmış. Türk firmalarının da bu sektörde ciddi anlamda pazara odaklanabileceğini öngörüyoruz.
– Altın, su ve maden rezervleri de yatırıcımlar açısından özellikle AB, İngiltere ve ABD firmaları odaklanmış ve Tacikistan’da konumlanmış durumda.
– Altyapı işleri, hafif tekstil, pamuk sanayii çok önemli. 1 milyon ton pamuk üretimi olmuş. Sadece yüzde 10’u işlenmiş vaziyette. Burada Çin makine sanayisinin konumlandığı görülüyor. Türk firmalarının bu pazara girmesi durumunda pamuğun işlenip tekstile entegre olduktan sonra Çin firmalarını sektörel bazda kalite anlamında dışarıya sirküle eder.
– Ekolojik üretim çok yaygın. Türk makine sanayisinin bu pazara entegre olması için ciddi çalışmalar var. Savunma sanayii önem arz ediyor. Türkiye’deki Teknopark veya Saha İstanbul tarzı modelin Tacikistan’a uyarlanması için çalışmalar yürütülüyor. İki Bakanlık bu konuyla ilgili istişare mekanizmasını hayata geçirdi.
– Ağustos ayı içerisinde DEİK Tacikistan İş Konseyi olarak Tacikistan’daki 30-40’a yakın perakende ve ithalat sektöründeki firmalarla Türk firmalarını 3-4 farklı sektörde bir araya gelecek. Türk firmalar alüminyum ve pamuk işleme alanındaki tecrübelerini Tacikistan pazarına entegre ederek katma değer elde edebilirler.
Bu kapanacak 20 saniye