Nilüfer Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Koza Buluşmaları'nın son konuğu, çağdaş Türk edebiyatının kıymetli isimlerinden Dr. Özgür Mumcu oldu. Koza Kütüphanesi'nde, Hakan Akdoğan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen "Yalnızlık, İletişim, Temas: İnsanlık Ne Denli Hazır?" başlıklı söyleşi, sanatseverlerden büyük ilgi gördü. Etkinliğe Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in kıymetli eşi Nuray Özdemir de katılım gösterdi.

Söyleşide, son romanı "Dünyalılar" vasıtasıyla insanlığın geçirdiği değişim sürecini yorumlayan Mumcu, uzaylıların aslında bir sembol olarak kullanıldığını ifade etti. Yazar, romanında uzaylıları, toplumsal kırılma noktalarını görünür kılmak için bir araç olarak kullandığını belirterek, "Uzaylılar gelseydi ne yapardık, buna ne kadar hazırlıklıyız diye düşündüm. Gramsci'nin 1930'larda söylediği gibi bir geçiş dönemindeyiz. Veda etmekte olan, veda edemiyor; doğmakta olan, doğamıyor. İşte bu, canavarların çağı," şeklinde konuştu.

HAYVANLARLA İLETİŞİM VE BİO-AKUSTİK

Mumcu, romanında mühim bir yer tutan bio-akustik alanından ve hayvanların ses aracılığıyla iletişiminden bahsetti. Yunusların ve balinaların iletişim metotlarından ilham aldığını dile getiren yazar, "Ya uzaylılar gelir ve hayvanlarla iletişim kurarsa, bizimle hiçbir temas kurmak istemezlerse diye düşündüm. Yapay zeka teknolojisiyle beraber bu alanda büyük ilerlemeler yaşanıyor. Bio-akustik, evren ve dünyamızla alakalı birçok kapıyı açacak gibi görünüyor," ifadelerini kullandı.

DİJİTAL ÇAĞIN ÇELİŞKİSİ

Sosyal medya ve dijitalleşmenin yol açtığı sorunlara da değinen Mumcu, her bireyin cebinde farklı bir dünya taşıdığını ve ortak gerçeklik algısının kaybolduğunu vurguladı. "Algoritma konusu başlı başına tuhaf bir durum. Her birimizin telefonunda bambaşka bir evren var. Bu da ortak gerçeklik duygumuzu elimizden aldı. Herkes orada farklı bir dünya deneyimlediği için ayrışıyor. Ana akım medya ortadan kalktığında hangi ortak gerçekler üzerine konuşacağız?" diyerek dijital çağın yarattığı çelişkiye dikkat çekti.

Yazar, sosyal medyadan uzak kalmanın artık bir lüks haline geldiğini belirterek, "Günümüzde yalnız başına, dağda yaşamak istiyorsanız varlıklı olmanız gerekiyor. Eskiden tam tersiydi, insanlar oradan şehirlere göç etmeye çalışıyordu; fakat şimdi şehirlerden kaçalım, internete ihtiyacımız olmasın deniliyor," şeklinde konuştu.

İRONİ VE ALAYCILIK ARASINDA

Yazım tekniği hakkında da konuşan Mumcu, ironinin alaycılığa dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi. Mumcu, "İroniyi çok fazla sürdürürseniz, o alaycılığa evriliyor. O zaman da her şeyi boş verelim, bu dünyanın bir manası yok, zaten her şeyle dalga geçelim gibi nihilizme doğru süratle ilerleme ihtimali var. Bilhassa dünyanın ve Türkiye'nin bu zor zamanlarında insanın kolaylıkla kapılabileceği bir tuzak alaycılık," dedi.

Romanlarını katmanlı bir şekilde yazmaya özen gösterdiğini dile getiren yazar, 16-17 yaşlarındaki bir gencin de kitabı başından sonuna keyifle okuyabilmesini önemsediğini vurguladı.

DİKKATLİ İYİMSERLİK ÇAĞRISI

Söyleşinin sonunda umut aşılayan Mumcu, insanların hem korku hem de şefkat duygularını aynı anda yaşayabildiğini, bunun doğal olduğunu belirterek, "Bazen şefkat hissediyoruz, bazen korkuyoruz. İnsan böyle bir canlı türü. Esas nokta, dikkatli bir iyimserlik içinde olmamız ve öncelikle daha iyimser tarafı öne çıkarmamız. Çok ümitsiz bir dönemden geçiyoruz; fakat umudu yitirmemek gerektiğini düşünüyorum," şeklinde konuştu.

Söyleşinin sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Özgür Mumcu'ya, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in eşi Nuray Özdemir, günün anısına bir armağan takdim etti. Mumcu, etkinliğin sonunda son romanı "Dünyalılar"ı okurları için imzaladı.