Söyleşisinde Atatürk’ün eğitime bakışını “son derece vizyoner” olarak nitelendiren Küçüksüleymanoğlu, bir ülkenin gerçek zaferinin Milli Eğitim programı üzerinden sağlanabileceğini vurguladı. Cumhuriyet’in ilanından itibaren eğitimde hızlı adımlar atıldığını belirten Küçüksüleymanoğlu, “Kurtuluş Savaşı yıllarında bile 1’inci Maarif Kongresi toplanmış, ardından millet mektepleri, halk evleri, Köy Enstitüleri, kütüphaneler ve müzeler kurulmuş; gençler yurt dışına gönderilmiş, Dünya Klasikleri Türkçe’ye kazandırılmıştır” dedi.
Sosyal adaleti, fırsatlara eşit erişim ve imkanların hakkaniyetli dağılımı olarak tanımlayan Küçüksüleymanoğlu, eğitimdeki adaletsizliğin başlıca sebeplerini ekonomik eşitsizlik, dijital uçurum, bölgesel farklılıklar, özel gereksinimli öğrenciler ve göç gibi sosyal travmalar olarak sıraladı.
Türkiye’nin bu sorunların üstesinden gelebilecek güçte olduğunu ifade eden Küçüksüleymanoğlu, çözüm önerilerini de paylaştı. Bunlar arasında kaliteli öğretmen ihtiyacı, fiziksel koşulların iyileştirilmesi, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması, okullarda ücretsiz yemek ve burs desteğinin artırılması, kapsayıcı eğitim politikaları, dijital altyapının güçlendirilmesi ve karar alma mekanizmalarında şeffaflık ile paydaş katılımının artırılması yer aldı.
Cumhuriyet’e sahip çıkmanın sadece sözle değil, adalet, liyakat ve hukukun güçlü biçimde uygulanmasıyla mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, “Cumhuriyetin ilelebet yaşayabilmesi için eğitimde fırsat eşitliği ve sosyal adalet vazgeçilmezdir” dedi.






Yorumlar