Sonbahar ile birlikte tatil sezonunun bitmesi, hava sıcaklıklarının azalması ve kronik yorgunluk durumları pek çok insanda hüzün duygusu, gün içinde isteksizlik, sürekli uykulu olma hali gibi tablolara sebep olabiliyor. İnsan bedeni bu dönemdeki fiziksel ve psikolojik değişikliklere hemen adapte olamayabiliyor. Bu geçiş sürecinde bireylerin yaş, cinsiyet ve sağlık koşullarına uygun olarak yeterli ve dengeli beslenmesi, fiziksel ve mental performans açısından önem taşıyor.
Sonbahar yorgunluğu belirtileri şu şekildedir;
Aşırı uyku
İştah değişiklikleri, özellikle yüksek karbonhidratlı yiyeceklere yönelim
Kilo almak
Yorgunluk veya enerji düşüklüğü
Beslenme ve yaşam tarzınızda bunlara dikkat edin;
Sonbahar geçişinde beslenme ve yaşam tarzı önerilerine dikkat ederek bu süreci daha konforlu geçirmek mümkün olabilir.
Bol sıvı almaya çalışın: Özellikle su, mineralli su, bitki çayı, taze sıkılmış meyve suyu sıvı ve elektrolik dengesi açısından çok önemlidir. Bol su içmek vücutta oluşan ödemi azaltıp, yorgunluk hissini düşürecektir.
Beslenmenizde yağlı tohumlara yer verin: Fındık, badem, ceviz, kabak çekirdeği gibi çiğ tohumlar enerji verdiği gibi çok iyi birer magnezyum, kalsiyum, E vitamini, çinko kaynağı olduğu için kan şekerini dengeler, bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olur.
Haftada 2 gün karanfilli su için: 1 litre ılık suyun içine 1 tatlı kaşığı karanfil koyup içmek, vücuttaki toksinlerin atılmasına destek olur ve kronik yorgunluğa iyi gelir. Ayrıca karanfil tatlı isteğini azaltarak kilo yönetiminize destek olabilir.
Günde 4-5 porsiyon taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin: Günlük beslenmede 1 günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze olmasına özen gösterilmedir. Özellikle yaban mersini, kivi gibi C vitamini yüksek meyvelere yer verilmelidir. Sülfürden zengin sebzeler olarak brokoli, karnabahar, soğan, sarımsağa beslenmede yer verilmesi çok önemlidir.
Biyolojik ritminize dikkat edin: Yeterli ve kaliteli uyku yaşam kalitesinin artması için en önemli etkenlerden biridir. Güne daha enerjik ve daha mutlu başlamak, gün içinde olabilecek duygusal yeme ataklarını ve depresyon riskini azaltacaktır.
Haftada 150 dk yürüyüş yapın: Dünya Sağlık Örgütü DSÖ haftada 150 dakika yürüyüş yapmanın kronik hastalık ve depresyon riskini azalttığını belirtmektedir.
Beslenmede baharatların gücünü unutmayın: Günlük beslenme rutininde sumak, zerdeçal ve tarçına mutlaka yer verin.
Bağırsaklarınızın düzenli çalışmasını önemseyin: Dengesiz bağırsak florası beden sağlığı için çok yorucudur. Sürekli kabızlık yaşıyorsanız mutlaka doktor ve diyetisyen desteği alarak bu durumu çözmeye çalışmalısınız.
Doğal ürünler tüketin: İşlenmiş, tütsülenmiş ve içinde Mono sodyumglutamat bulunan paket ürünlerden uzak durmaya çalışın.
Ünlü isimlere yaptığı göz kapağı estetiği operasyonlarıyla tanınan Op. Dr. Tuncay Sezgin, yaz döneminin popüler aksesuarı haline gelen güneş gözlüklerinin faydalarını sıraladı. UV IŞINLARINDAN KORUYOR Güneş gözlükleri özellikle yaz aylarında şıklığı tamamlayan bir aksesuar olarak düşünülür. Ancak gözleri ultraviyole (UV) ışınlarından koruyan güneş gözlüklerinin faydalarını anlatan ünlülerin göz doktoru Tuncay...
Aile hayat çizgisinde bazı dönemlerin ‘aile yaşam döngüsü’ olarak tanımlandığını belirtenUzm. Dr. Başak Tüzün Mutluer, bu dönemde çeşitli sorunlar görülebildiğini ifade etti. Mutluer, aile terapisi aracılığıyla uygun iletişim becerileri geliştirilerek, aile sisteminin yeniden düzenlenmesine ve işlevsellik kazanmasına katkı sağlandığını kaydetti. Toplumun temel taşı olarak bilinen aile; ortak bir geçmişi olan,...
Özellikle modern hayatın aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, bunlardan en fazla gençlerin etkilendiğini söyledi. Aile içerisinde ebeveynlerle kurulan ilişkiler üzerine oluşan güven hissinin çocuğun en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu kaydeden Beyaz, güven duygusunun sekteye uğramasının çocuklarda yalnızlık hissine yol açtığını söyledi. Yalnızlık...
Tedavi edilmediği taktirde kalıcı merkezi görme kaybı ile bile sonuçlanabilen santral seröz koryoretinopati hastalığının altında yatan en önemli risk faktörü stres. Hastalığın erkeklerde kadınlara göre 3 kat fazla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Göçgil, yoğun stres veya kaygı durumlarının bu hastalığın tetikleyicisi olabileceği konusunda uyardı. Yoğun iş yükü, zaman baskısı, aile içi sorunlar, ilişki problemleri, finansal zorluklar ve...
Gelişen ve iyileşen yaşam koşulları, ömrümüzü de uzatıyor. Bir zamanlar 40’lı rakamlarda olan ortalama yaşam süresi 80’e ulaşıyor. Dolayısıyla yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı da giderek artıyor. Öyle ki 2050 yılında her beş kişiden birinin 60 yaşın üzerinde olması bekleniyor. Bu da yaşlılığa bağlı bazı hastalıkların toplumun çok büyük bir...
Bursa Tabip Odası, 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Oda, 2012’de görevi başında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ı anarak, sağlıkta şiddetin önlenmesi için mücadelelerinin sürdüğünü belirtti. SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETİN BOYUTLARI Bursa Tabip Odası, sağlıkta artan şiddet olaylarına dikkat çekerek, bu konuda farkındalık oluşturma ve etkili...