Aralarında zincir marketler de bulunan hızlı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteren üretici, tedarikçi ve perakendeci niteliğindeki 20 firma, rekabete aykırı hareket edip etmediklerinin tespiti üzerine açılan soruşturmada sözlü savunma yapmak üzere Rekabet Kurulu’nun karşısına çıktı.
Rekabet Kurulu, hızlı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteren üretici, tedarikçi ve perakendeci niteliğindeki Pepsi, çokuluslu ilaç şirketi GlaxoSmithKline (GSK), Pasifik Tüketim Ürünleri Satış ve Ticaret A.Ş., Türkiye’nin en büyük sakız, şeker, şekerleme, lolipop, draje, çikolata, bisküvi şirketlerinden Kent Gıda, Eti Gıda A.Ş., Alman şekerleme firması Haribo, Red Bull, Şölen Çikolata Gıda Sanayi A.Ş., Beypazarı İçecek Pazarlama A.Ş., Doğanay Gıda Tarım ve Hayvancılık A.Ş., Unmaş Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Yeni Mağazacılık A.Ş., Düzey Tüketim Malları Sanayi Pazarlama ve Ticaret A.Ş., Horizon Hızlı Tüketim A.Ş.’ye 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde yer alan, “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır” kararını ihlal edip etmediklerinin tespiti üzerine soruşturma açmıştı.
Bugün ise söz konusu soruşturmada, 2 gün sürecek sözlü savunma aşamasına geçildi. Sözlü savunma toplantısına, Rekabet Kurumu binasında Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, kurul üyeleri, soruşturma heyeti ve soruşturmaya söz konusu teşebbüslerin temsilcileri katıldı.
Rekabet Kurumu Başkanı Küle, sözlü savunmadan önce yaptığı açılış konuşmasında, 20 firmaya yönelik başlatılan soruşturmanın, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yer alan, “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır” kararını ihlal edip etmediklerinin tespitine yönelik açıldığını hatırlattı.
Küle’nin, iddiaları ve dosyanın içeriğini özetlemek üzere söz verdiği soruşturma heyeti ise 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran veya doğurabilecek nitelikte olan, teşebbüsler arası anlaşmalar ve uyumlu eylemler ile teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve davranışlarını yasakladığını hatırlattı.
Soruşturma heyetinin görüşüne göre, zincir marketler arasında, ortak tedarikçiler aracılığıyla kurulan dolaylı temaslar yoluyla fiyatların veya fiyat artışlarının koordinasyonunun sağlandığı, ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat artış tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşıldığı sonucuna ulaşıldı.
Fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan perakendecilerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinin sağlandığı ve rakip fiyatlarının yükselmemesi halinde ürün özelinde fiyat düşürme gibi çeşitli stratejiler yoluyla teşebbüsler arasındaki danışıklılığa uyumun sürekli olarak gözetildiği, böylelikle adı geçen perakendecilerin satışa sundukları pek çok ürünün perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip, topla-dağıt karteli niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri sonucuna ulaşıldı.
Heyet bu kapsamda, 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gayri safi gelirlerinin binde beşi oranında idari para cezası uygulanması gerektiğine, ancak kurulun 28 Ekim 2021 tarihli kararı ile anılan zincir marketlerin perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip, topla-dağıt özelliği de sergileyen kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile söz konusu teşebbüsler hakkında idari para cezası uygulandığı hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini değerlendirdi.
Heyet, Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar İle Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinin birinci fıkrasının a bendinde yer alan “Bu Yönetmeliğin 5. maddesi çerçevesinde temel para cezası hesaplanır. Temel para cezası, Kanunun 4. veya 6. maddelerinde yasaklanmış, piyasa, nitelik ve kronolojik süreç olarak birden fazla bağımsız davranışın saptanması halinde, her bir davranış için ayrı ayrı hesaplanır” şeklindeki düzenleme kapsamında, söz konusu soruşturma kapsamında ihlal olarak değerlendirilen eylemlerinin, davranışın gerçekleştiği pazar, niteliği ve kronolojik süreci bakımından Kurulun anılan perakende kararına konu olan davranışları ile aynı olduğunu değerlendirdi.
Soruşturma heyeti, mükerrer cezalandırma yasağı olarak da bilinen bir kimsenin aynı fiilinden dolayı mükerrer olarak yargılanamamasını ve cezalandırılamamasını ifade etmek üzere kullanılan “Non bis in idem” ilkesi çerçevesinde söz konusu soruşturma kapsamında herhangi bir idari para cezasına hükmedilmesine yer olmadığı değerlendirmesini yaptı.
Tedarikçiler tarafından kendilerine aktarılan rakiplere ait bilgileri ileriye dönük fiyatlama kararlarında kullandıklarını değerlendirildi
Heyet, soruşturma tarafı tedarikçilerden Beypazarı, Doğanay, Düzey, Eti, Fritolay, Gsk, Haribo, Kent, Pasifik, Pepsi, Redbull, Şölen ve Unmaş’ın soruşturma tarafı zincir marketlerin geleceğe dönük satış fiyatları ve fiyat artış tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerinin paylaşımına aracılık etmek suretiyle perakendeciler arasında koordinasyonun sağlanmasında ve sürdürülmesinde rol oynadıkları, anılan perakendecilerin ise söz konusu koordinasyondan haberdar oldukları ve tedarikçiler tarafından kendilerine aktarılan rakiplere ait bilgileri ileriye dönük fiyatlama kararlarında kullandıklarını değerlendirildi.
Heyet, söz konusu tedarikçilerin zincir marketlerin satış fiyatlarının tespiti amacına sahip topla-dağıt karteli görünümünde ortaya çıkan anlaşmalar veya uyumlu eylemler yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri ve bu ihlal nedeniyle zincir marketler ile birlikte ve eşit derecede sorumlu oldukları, söz konusu tedarikçilere 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiğini değerlendirdi.
Heyet, söz konusu firmalara para cezası uygulanması takdirinde, ihlal teşkil eden eylemlerin Ceza Yönetmeliği kapsamında ‘kartel’ niteliği taşıdığı, temel para cezasının bu tespite dayanarak belirlenmesi gerektiği, söz konusu eylemlerin Doğanay, GSK, Kent ve Şölen bakımından bir yıldan kısa sürdüğü, bu nedenle söz konusu teşebbüsler bakımından belirlenecek temel para cezasının Ceza Yönetmeliğinin ilgili hükümlerince artırılmasına yer olmadığına ve bakımından eylemlerin bir yıldan uzun beş yıldan kısa sürdüğü, bu nedenle temel para cezasının, söz konusu teşebbüsler bakımından yarısı oranında artırılarak uygulanması gerektiği kanaatine ulaştı.
Heyet ayrıca, söz konusu teşebbüslerin Ceza Yönetmeliği kapsamında dikkate alınacak herhangi bir ağırlaştırıcı veya hafifletici unsur bulunmadığı hususlarının dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Soruşturma heyetinin görüş bildirmesinin ardından sözlü savunma toplantısı soruşturmaya taraf firma temsilcilerinin görüş bildirmesi ile devam etti.