İnternet, mobil cihazlar, sosyal medya platformları… Her birisi günlük yaşantıda birçok kolaylaştırıcı rolü üstlenirken bu sırada yüz yüze iletişim sekteye uğradı. İnsanların hayatlarında önemli bir yer tutan yüz yüze görüşmeler gittikçe azalırken derinlikli bir iletişim sağlamak daha da zorlaştı. Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, dijitalleşmenin negatif etkilerini en aza indirmek için insanların belirli bir disiplin kurması gerektiğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, toplumun her alanını etkileyen dijitalleşmenin yüz yüze iletişimde neden olduğu olumsuzluklara dair değerlendirmelerde bulundu.
İnsanların artık daha çok dijital platformlarda iletişim kurduğuna, fiziki olarak bir araya gelme sürelerinin kısaldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, dijitalleşmenin yüz yüze iletişimde yaşanan teması arka plana attığına vurgu yaptı.
Kişilerin dijital mecralarda iletişim kurmasının olumlu gibi algılandığını ifade eden Çekin, bu platformlarda yüz yüze iletişimdeki kadar sağlıklı bir iletişimin sağlanamadığını belirterek “Özellikle sosyal medya kullanımı, insanların sanal ortamlarda ilişki kurma ve etkileşimde bulunma yükünü karşılayabilirken, gerçek hayattaki sosyal etkileşimi kısıtlayabilir. Bu da, yüz yüze iletişimdeki duygusal bağları ve derin ilişkileri azaltabilir.” dedi.
Dijital iletişimde beden dili, göz teması ve ses tonu gibi unsurların yüz yüze iletişimde olduğu kadar etkili kullanılamadığına vurgu yapan Çekin, “Bu durum, insanların sosyal olarak gelişmelerini engelleyebilir ve gerçek hayattaki iletişimi dağıtabilir. Ayrıca, dijital çevre iletişiminde bulunan insanlar arasındaki mesafeler ve anonimlik, kullanıcıların daha cesur veya saldırgan davranışlarına neden olabilir, çatışmalara ve yanlış anlaşılmalara yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
Sürekli olarak dijital cihazlarda etkileşimde olmanın kişiyi günlük hayattaki insan davranışlarından uzaklaştırabileceğinin altını çizen Çekin, “Bu durum, insanların bir doyum arayışı içinde olmalarına ve gerçek hayattaki deneyimlerinden mahrum kalmalarına yol açabilir. Ayrıca, dijitalleşme, sürekli bilgi bombardımanına maruz kalma ve sürekli olarak bağlantıda olma baskısı gibi stres faktörlerini de beraberinde getirebilir.” uyarısında bulundu.
Dijitalleşmenin sadece olumsuz etkileri olmadığını da söyleyen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Uzak mesafelerdeki insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırır, dijital platformlarda farklı kesimlerden insanların bir araya gelebilmelerini sağlar, farklı kültürleri anlamalarına, deneyimlemelerine ve paylaşımlarına yardımcı olur. Ayrıca, dijitalleşme, bilgiye erişim bulma ve geliştirme fırsatlarını genişletir.” dedi.
Dijitalleşmenin pozitif ve negatif yönleriyle ele alınabileceğini de belirten Çekin, “Dijitalleşmenin etkileri karmaşık ve çok yönlüdür. Bireylerin kullanım sınırlamaları, tercihleri ve denge kurması etkileyici faktörlerdir.” diye konuştu.
Dijital görüşmelerin yüz yüze iletişimin yerini dolduramayacağını ve sınır çizilmesi gerektiğine dikkat çeken Çekin, “İnsanlar yüz yüze görüşmelerini unutmamak için belli bir disiplin kurmalıdır. Bilinçli bir şekilde zaman ayırarak, gerçek hayattaki sosyal etkileşimlere ve yüz yüze iletişime odaklanmalıdırlar. Dijital kullanım kısıtlamaları, zaman zaman dijital detoks yapmak ve gerçek hayatta kalma etkinliklerine aktif olarak katılmak, yüze yüz iletişimin önemini korumak yardımcı olabilir.” dedi.
Yakın ilişkilerde bulunulan kişilerle düzenli olarak yüz yüze görüşmeler planlamanın, duygusal bağları güçlendirip samimiyetin devam etmesine yardımcı olabileceğini belirten Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dijitalleşme ile birlikte dijital görüşmelerin yaygınlaşması, yüz yüze iletişimin yerini tamamen almasına neden olmasın. Yüz yüze görüşmelerin sonuçları duygusal bağlar, derinlikli konuşmalar ve etkili iletişim, insanların hayatlarını önemli bir yerde tutmayı amaçlar.”