TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ile Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, kurumsal yönetimin iyi uygulamalarının aile şirketlerinde yaygınlaştırılması, aile işletmelerinin güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin sağlanması amacıyla 9 Eylül Çarşamba günü çevrim içi bir etkinlikle iş birliği protokolü imzaladı. Törenin ardından Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner’in katılımıyla “Geleceğin Şirketi: Aile Şirketi ve Ötesi” konulu oturum düzenlendi.
Türkiye’deki aile şirketlerinin kurumsallaşmasını ve kârlı sürdürülebilir büyümesini destekleyerek, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ile kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) arasında 9 Eylül Çarşamba günü iş birliği protokolü imzalandı. Bu iş birliğiyle birlikte iki dernek, kurumsal yönetimin iyi uygulamalarının aile şirketlerinde yaygınlaştırılması, aile işletmelerinin güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin sağlanması amacıyla güç birliği yapacak.
“Aile şirketlerinin kurumsal ihtiyaçlarını ortaya çıkaracağız”
TKYD ile TAİDER arasında imzalanan iş birliği protokolünün aile şirketleri ve dolayısıyla ülke ekonomisinin güçlenmesi için oldukça önemli olduğunu vurgulayan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Candan Çilingiroğlu, “TAİDER olarak, aile şirketlerinde “sorumlu şirket” bilincinin, şirketin kurumsallaşması sürecinde sağlanması gerekliliğini tüm etkinliklerimizde vurguluyoruz. Bu kapsamda kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyerek bu alanda çalışmalar yapan işletmelerin teşvik edilmesi amacıyla pek çok projeyi TAİDER olarak hayata geçirdik. TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Projesi, TAİDER Akademi eğitimleri, her yıl düzenlediğimiz Ulusal Aile İşletmesi Zirveleri bunlardan birkaçı. Ayrıca bu sene hayata geçirdiğimiz TAİDER Akademi Mentorluk Programı “Aileler için Aileler Tarafından” misyonumuzun en güzel örneklerinden biri oldu. TKYD ile belirli aralıklarla ortak çalışmalar yapmaktayız. Kurumsal yönetimin iyi uygulamalarının aile şirketlerinde yaygınlaştırılmasının sağlanması amacıyla güçlerimizi birleştirmek ortak iş birliği içinde hareket ederken TAİDER olarak ailenin, TKYD olarak da işletmenin kurumsallaşması konusundaki deneyimlerimizi ve bilgilerimizi bir potada birleştirmek, fayda alanını daha da yayınlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca; aile şirketlerinin kurumsal ihtiyaçlarını, beklentilerini ve gelişimlerini daha yakından izlemek ve birtakım veriler çıkarmak üzere birlikte çalışacağımız projelerimiz olacak.” dedi.
“Küçük şirket ülkesi olmamak için kurumsal yönetimi uygulamak zorundayız”
Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrünün 25 yıl civarında olduğunu hatırlatan Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Feyyaz Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü; “Büyük emeklerle kurulan, ekonominin belkemiği, istihdamın kaynağı aile şirketlerinin ömrünün bu denli kısa olması son derece üzücü. TKYD olarak, şirketlerin gelecekte de var olabilmelerinin yolunun başarılı bir kurumsal yönetim yapısı oluşturabilmekten geçtiğine inanıyor, bunun için de kurumsal yönetimini adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa etmiş şirketlerin sayısının çoğalmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda özel sektör, medya, düzenleyici kurum ve kuruluşlar, akademik dünya ve sivil toplum kuruluşları arasında önemli bir iletişim ağı kurmuş durumdayız. Bu STK’lar arasında yer alan ve aile şirketlerinin sürdürülebilirliği için önemli çalışmalara imza atan TAİDER ile iş birliğimizi çok değerli buluyoruz. İş birliği protokolümüzün imzasını İzmir’in Kurtuluş Günü olan 9 Eylül’e denk getirdik çünkü şirketlerimizin kurtuluşa ihtiyacı var. Ortaklar arası boşanmanın çok yoğun olduğu bir dönem yaşıyoruz. Küçük şirket ülkesi olmamak, işi ortaklar arasında bölmemek ve işlerimizi bizden sonraki nesillere devredebilmek için kurumsal yönetimi uygulamak zorundayız. İstişareye ve ortak akla önem verdikçe, kendi çıkarını veya temsil ettiği hisse grubunun çıkarını değil, şirketin çıkarını düşünen kişi sayısı arttıkça kurumlarımızı yaşatabileceğiz.”
Törenin ardından Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner’in katılımıyla “Geleceğin Şirketi: Aile Şirketi ve Ötesi” konulu bir söyleşi düzenlendi.
“Sosyal sorumluluk anlayışımızı ve sürdürülebilirliğe bakışımızı yeniden sorgulamalıyız”
“Çözümün ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının parçası olmak şirketler için gelecekte de var olmanın ön koşuludur” sözleri ile konuşmasına başlayan Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, “Bu nedenle sosyal sorumluluklarımız ve sürdürülebilirliğe bakışımızı yeniden sorgulamak, bu yöndeki değişim kararlarımızı hızla uygulamak, yatırım planlarımızı gözden geçirmek her zamankinden de önemli bir görevdir” dedi.
”Kurum kültürü yerleşik, yetkin profesyonelleri bünyesinde barındıran, sürdürülebilir iş politikası detaylı ve teknolojik yatırımları iyi olan firmaların aile şirketleri de dahil olmak üzere her zaman “panik anlarında” sakin kalabileceğine ve kendisine uyan doğru hamleyi en kısa sürede patron ya da hissedar aileye ihtiyaç duymadan yapabileceğine inanıyorum.” diyerek sözlerini sürdüren Boyner, “Bunu başarabilecek olan firmaların kurumsal şirket olmaktan ziyade uzaktan çalışma konusunda dijital altyapıları daha hazır, insan kaynakları politika ve prosedürleri ile iş yapış şekilleri, alışkanlıkları ve kültürleri daha çok oturmuş firmalar olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Bu kapanacak 20 saniye