ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yapacağı görüşme öncesinde Kiev’e “NATO üyeliği ve Kırım’ı geri alma hayallerinden vazgeçin” mesajı verdi. Washington’da yapılacak zirvede Avrupalı liderlerle de bir araya gelecek olan Trump’ın, Ukrayna’yı Rusya ile barış anlaşmasına zorlayacağı belirtiliyor.

ABD Başkanı Trump’tan sert çıkış
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’ya yönelik açıklamalarıyla yeni bir tartışma başlattı. Trump, Pazartesi günü Washington’da yapılacak görüşmeler öncesinde, Ukrayna’nın NATO’ya katılma hedefini ve Rusya’nın 2014’te ilhak ettiği Kırım’ı geri alma isteğini bırakması gerektiğini söyledi. Bu açıklama, hem Kiev yönetiminde hem de Avrupa başkentlerinde büyük yankı uyandırdı.

Putin sonrası yeni hamle
Trump’ın bu çıkışı, cuma günü Alaska’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ağırlamasının hemen ardından geldi. Trump’ın, Putin’e karşı gösterdiği “kırmızı halı” protokolünün ardından Ukrayna’ya yönelik baskıyı artırması dikkat çekti. ABD Başkanı, Ukrayna’nın Avrupa’da son 80 yılın en kanlı savaşını sona erdirmek için bir anlaşmayı kabul etmesini istedi. Savaş, on binlerce kişinin yaşamını yitirmesine ve milyonlarca kişinin göç etmesine yol açtı.

Zirve trafiği Washington’da
Beyaz Saray, Trump’ın önce Zelenskiy ile, ardından İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Finlandiya, Avrupa Birliği ve NATO liderleriyle bir araya geleceğini duyurdu. Avrupa liderlerinin Washington’a, Ukrayna ile dayanışma göstermek ve olası bir barış anlaşmasında Kiev’e güçlü güvenlik garantileri sağlanması için gittiği bildirildi.

Trump ekibinden uzlaşma mesajı
Trump’ın ekibi Pazar günü yaptığı açıklamada, “Her iki tarafta da uzlaşma olmalı” vurgusunu yaptı. Ancak sahadaki tabloya bakıldığında, Trump’ın Rusya’nın 2022’de başlattığı geniş çaplı işgali sona erdirme sorumluluğunu büyük ölçüde Ukrayna’nın üzerine yüklediği görülüyor.

Zelenskiy’ye baskı artıyor
Trump’ın Kırım ve NATO hakkındaki sözleri, Pazartesi günü yapılacak kritik görüşmede Ukrayna lideri Zelenskiy’nin ciddi baskı altında olacağını işaret ediyor. Uzmanlar, bu görüşmenin yalnızca savaşın geleceği açısından değil, NATO’nun birlik ve kararlılığı açısından da tarihi bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor.