Coğrafi konumu nedeniyle önemli ulaşım ağlarının merkezinde yer alan Türkiye’nin, gereken yatırım ve düzenlemelerin yapılması durumunda lojistik sektöründe dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girebileceği belirtildi. Lojistik sektörü uzmanları, “Türkiye, dünyanın lojistik üslerinden biri olabilir. Dünyada ilk 10 ülke arasına girebiliriz” mesajı verdiler.
Bursa Ekonomi Gazetecileri Derneği (BEGD) tarafından organize edilen “Ekonomi Masası” etkinliğinde lojistik sektöründeki gelişmeler değerlendirildi. ESA Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Erdi Altıntaş ve şirket ortağı Yaşarcan Koyuncu toplantıda “Değişen Dünya Lojistiğinde Türkiye ve Bursa’nın Fırsatları” konulu bir sunum gerçekleştirdiler.
BEGD Başkanı Yavuz, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de lojistik sektörünün öneminin gün geçtikçe arttığını ifade ederek, “Pandemi döneminde değişen iş yapış şekilleri bizlere ulaşımın ve lojistik sektörünün önemini bir kez daha hatırlattı. Lojistik şirketlerinin de gelişen teknolojiye bağlı olarak iş yapış şekillerinde revizelere gittikleri biliniyor. Bugün bazen sınır kapılarında oluşan uzun tır kuyruklarını ve sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdik. Sektörün sorunlarını birinci ağızdan dinledik. Her sektörden firma temsilcileriyle bir araya gelerek sorunlara yakın mercek tutmaya özen gösteriyoruz” dedi.
ESA Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Erdi Altıntaş, lojistiğin basit anlatımla “Bir eşyanın bir yerden başka bir yere taşınması” olarak tanımlanabileceğini kaydetti. Günlük yaşamın ve iş hayatının sürdürülebilirliği için sağlıklı bir lojistiğin şart olduğuna dikkati çeken Altıntaş, “Pandemi döneminde lojistiğin önemi daha çok anlaşıldı” dedi. Altıntaş, ülkemizde lojistik sektörünün son yıllarda hızla geliştiğini ifade ederek, “Türkiye lokasyon olarak Avrupa, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve Afrika arasında bir aktarma merkezi konumunda. Gereken yatırımlar ve düzenlemeler yapılırsa ülkemiz dünyanın lojistik üslerinden biri olabilir” diye konuştu.
Altıntaş, lojistik sektörüne yönelik olarak yapılması gereken çalışmaları da şöyle sıraladı :
“İhracatın artması ile paralel olarak, karayolu taşımacılığı için; sürücülüğün kalitesini arttırmak amacı ile devlet destekli sürücü eğitim programları düzenlenmeli, Türk giriş çıkış gümrüklerinde işlemlerin kolaylaştırılıp uzun kuyrukların oluşması engellenmeli, navlun fiyatlarına yakıtla entegre olacak şekilde standartlar getirilmeli, yurt dışı sürücü vize başvurularında kolaylıklar sağlanıp ihracat yaptığımız ülkeler ile özel sürücü vize anlaşmaları imzalanmalı ve lojistik firmalarının denetlenmesi sıkılaştırılmalıdır. Denizyolu için ise; yabancı ve Türk menşeli armatörler ile anlaşmalar yapılıp Türkiye hattında yatırım yapmaya teşvik ederek Türkiye’ye gelen konteyner sayısı arttırılabilir. Yabancı menşeli armatörlerin navlunları denetlenerek ve müşteri ile armatörler arasında yapılan sözleşmenin bağlayıcılığı sağlanmalıdır. Deniz hukuku alanında devlet destekli eğitimler düzenlenip üreticiye ve aracı firmalara eğitimler verilmelidir.”
“TIR PARKLARIMIZ YETERSİZ”
Türkiye’nin, 2018 yılındaki lojistik performans endeksine göre dünyada 37’nci sıra olduğunu belirten ESA Lojistik Şirket Ortağı Yaşarcan Koyuncu da, “Lojistiğin teknik altyapısına yatırım yapılması gerekiyor biz bu konuda yetersiz durumdayız. Günde 2.500 TIR’ın Sarp Sınır Kapısı’ndan geçmesi lazım fakat bizim TIR parklarımız yeterli değil. Uzun kuyruklar oluşuyor ve bizim alt yapımız bu yoğunluğa hazır değil. Yabancı TIR şoförleri ülkemizden geçmek istemiyor çünkü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yeterlilikte tesisler yok. Avrupa’da bu tüm imkânlar mevcut. Bizde ise yol kenarında park ediyorlar. Lojistik olarak mükemmel bir konumdayız, aslında dünyada ilk 10 ülke içinde olmamız gerekiyor. Aktarma noktası olma fırsatını kaçırmamamız lazım” diye konuştu.
