DOLAR
34,3496
EURO
37,4378
ALTIN
3.021,62
BIST
8.601,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Parçalı Bulutlu
15°C
Bursa
15°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
15°C
Çarşamba Açık
17°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C

Türkkan’dan bilgi kirliliği uyarısı

Türkkan’dan bilgi kirliliği uyarısı
A+
A-

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, COVID ilaçları ve aşıları ile ilgili spekülasyonlara açıklık getirdi. Türkkan, sosyal medyada paylaşılan ve insanlara aşıya karşı sözde uyarıda bulunan video ve mesajlara inanılmamasını istedi.

“COVID-19 pandemi sürecinde, aşının konuşulduğu günlerdeyiz. Klinik çalışmaları yürütülen 50’den fazla aşı var ve aşıyı üreten ülke, üretim teknolojisi boyutları da dahil olmak üzere halk tarafından tartışılıyor. Tartışma toplumun her kesiminde gündemde önemli yer tutuyor” ifadelerini kullanan Başkan Alpaslan Türkkan, “Sosyal medya ya da WhatsApp mesajlarında “bir doktor arkadaşımın paylaşımı” başlığında bilimsel olmayan bilgilerin paylaşılması yaygın biçimde görülüyor. Bilgi kirliliği inanılmaz düzeye erişti. Öyle ki aşı reddi hatta Covid-19 hastalığının aslında olmadığı iddia edilebiliyor. Oysaki konu, özellikle aşı, üst düzey tıbbi-teknik bilgi gerektiriyor. Ancak bu konularda yetkin olmayan kişilerin yorum yaptığı, üstelik gerçek ve bilimle örtüşmeyen çok iddialı söylemler hararetli biçimde savunulabiliyor. Ne yazık ki, her meslekte örnekleri olduğu gibi, kimi tıp fakültesini bitirmiş ancak hekim olamamış kişilerin de bu süreçte kulaktan dolma bilgi ile halkın sağlığını olumsuz etkileyen söylemlerde bulunduğunu üzülerek görüyoruz. Bu konudaki bireysel yetersizlikleri konunun daha da içinden çıkılmaz hale dönüşmesine neden oluyor. Oysa tarih, bilgi ve bilimden uzaklaştıkça toplumların yaşadıkları sorunların derinleşerek arttığının, çeşitlendiğinin ve büyük acılar yaşandığının örnekleri ile doludur” dedi.

Alpaslan Türkkan

ÇİÇEK HASTALIĞINI AŞI SAYESİNDE YENDİK

Aşının, ilk uygulandığu MÖ 500’lü yıllardan beri insanlar tarafından yaygın biçimde kullanıldığını belirten Türkkan, böylece milyonlarca ölümün ve sakatlığın önlendiğini vurguladı. 20. yüzyılda 500 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilen Çiçek hastalığının günümüzde görülmemesinin tek nedeninin aşı olduğunu altını çizen Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, “İnsanlık, hastalığa yakalanan yetişkinlerin yüzde 20-60’ını, çocukların ise yüzde 80’ini öldüren bu hastalıktan aşı sayesinde kurtulduğunu unutmamalıdır” diye konuştu.

İNGİLİZ, FRANSIZ VE AMERİKALILARA AŞI VERMİŞTİK

“Anadolu’da ilk aşı üretimi Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış ve sürekli geliştirilmiştir” diyen Başkan Türkkan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok sayıda yurtsever hekim ve veteriner hekimin özveriyle görev yaptığını ve aşı üretimine katıldığını belirterek şunları söyledi: “İstanbul işgal altındayken bile Telkihhane’de üretilen çiçek aşısından Fransız, İngiliz ve Amerikalılara 220 bin doz aşı verilmiştir. Kurtuluş savaşı boyunca zor koşullar altında hayvan ve insan aşıları üretilmeye devam edilmiştir. Üstelik bunu sağlamak için aşı merkezi iller arasında taşınmak zorunda kalmıştır. İstanbul’un işgali sonrasında aşı merkezi önce Eskişehir, daha sonra da Kırşehir’e taşınmıştır. Afyon’da, Kastamonu’da da aşı üretimi yapılmıştır.”

REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ AÇIK OLSAYDI…

27 Mayıs 1928 tarihinde o zamanki adıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na bağlı Refik Saydam Hıfzıssıhha Müessesesi’nın kurulduğuna değinen Bursa Tabip Odası Başkanı Türkkan, aşı üretiminin 1998’de durdurulduğunu 2011 yılında ise bu kuruluşun kapatıldığını hatırlattı. Türkkan şöyle devam ett: “Kapatılmamış olsaydı belki de dünya, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün ürettiği aşıyı konuşuyor ve satın alabilmek için sıraya giriyor olacaktı. Ne yazık ki sağlık yöneticileri Enstitünün değerini anlayamadılar. Yöneticilerin bu süreci doğru değerlendirmesini ve stratejik tıbbi bir ürün olan aşının üretimine yeniden başlanması için çaba tüketilmesini diliyorum.”

BİLGİ KİRLİLİĞİ SAĞLIĞIMIZI DA ETKİLİYOR

Alpaslan Türkkan, bugün yoğun biçimde maruz kalınan bilgi kirliliğinin insanların sağlıklarını yitirmesine yol açabildiğini belirterek, “Sıkklıkla aşı olup olmayacağım, olursam hangi aşıyı tercih ettiğim/edeceğim soruluyor. Normal koşullarda bu soruları yadırgardım, ancak ben bu sorularda kirletilmiş bilgi içindeki insanların çaresizliğini, çözüm arayışını görüyorum. Bu nedenle COVID-19 aşıları ile ilgili olarak toplumu aydınlatma görevimizi görmezden gelemeyiz” dedi.

AŞILARIN FAZ-3 ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Türkkan, aşı konusunda madde madde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Durumu maddeler halinde sıralayayım:

  1. Öncelikle aşının yüzyıllar boyu insanlığa hizmet ettiğini, sağlıklı ve refah içinde yaşamasını sağladığını biliyoruz.
  2. Aşı üretimi gelişmiş teknoloji ve güncel bilimsel bilgi ile gerçekleştirilir.
  3. Dünyada çok sayıda COVID-19 aşısının klinik çalışması sürdürülmektedir.
  4. Türkiye’ye büyük olasılıkla ve en fazla miktarda Faz 3 çalışması süren inaktif SinoVac aşısı gelecektir.
  5. Aşının ilk iki faz çalışması sonuçları olumludur, Faz 3 çalışması sonucu yayınlanmamıştır.

Ben ne yapacağım?;

  1. Faz 3 çalışması sonucu bilimsel olarak yayınlandıktan, güvenilir ve koruyucu olduğu belgelendikten,
  2. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) laboratuvarları aşıyı güvenilir ve Türkiye standartlarına uygun bulup kullanım izni verildikten sonra yeniden halkı bilgilendiren bir açıklama yapacağım.”