HABER: Zeynep Sude YAVUZ
BAOB Ortak Salonu'nda bir araya gelen uzmanlar, Uludağ'daki mevcut durumun korunması ve sürdürülebilirliği için alınması gereken tedbirleri tartışıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan TMMOB İKK Sekreteri Murat Korkut, “Uludağ, yalnızca Bursa'nın değil, bu ülkenin en değerli, doğal ve kültürel miraslarından biri. Karlarıyla, ormanlarıyla, sularıyla, efsaneleriyle yaşayan bir dağ. Bir yanı tarih, bir yanı doğa; bir yanı inanç, bir yanı üretim. Antik çağlardan bugüne Keşiş Dağı’ndan Uludağ'a uzanan bu yolculuğun sessiz tanığı olduk. Ama biz biliriz ki, doğa kendini koruyamazsa isimlerin hiçbir anlamı kalmaz.
Bugün Uludağ, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda bir mücadele alanı. Plansız turizm yatırımları, imar baskısı, rant uğruna açılan yaralar... Bir zamanlar Bursa'ya nefes veren bu dağ, şimdi bizim sorumluluğumuzda. Unutmayalım, Uludağ’ı ulu yapan yalnızca yüksekliği değil, saflığıydı. Bizler bugün o ululuğu korumakla görevliyiz.
Uludağ bir bütündür: Zirvesiyle, köyleriyle, dereleriyle, ormanlarıyla, endemik bitkileriyle, kültürüyle bir bütündür. Ve bu bütünlük bir kez bozuldu mu, hiçbir yasa, hiçbir plan, hiçbir tabela o kaybı geri getiremez. TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak biz biliyoruz ki Uludağ'a sahip çıkmak, yalnızca doğayı korumak değil; bir kentin tarihine, kültürüne ve geleceğine sahip çıkmaktır. Bu dağ bizim için bir coğrafya değil, emeğin, üretimin, direncin ve umudun simgesidir.
Bu yüzden, Uludağ'ı parsel parsel satışa çıkaranlara, doğayı ihlal planlarıyla kuşatanlara, rantı yaşamın önüne koyanlara karşı kararlılıkla duracağız. Çünkü Uludağ'ı korumak, yalnızca bugünün değil, geleceğin de borcudur. Bu borcu bilimin rehberliğinde, emeğin dayanışmasıyla, doğanın ve kültürün hakkını gözeterek ödeyeceğiz.
Yüz yıl önce bu dağa ulu adını verenler, onun büyüklüğünü yalnızca yüksekliğinde değil, insana katkı değerlerde de gördüler. Ve biz biliyoruz ki Uludağ’ı ulu kılacak olan, onu ranttan, talandan korumaktır. Uludağ'ın karı kadar beyaz, suyu kadar berrak, ormanı kadar güçlü bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu dağ bizim birliğimizdir, nefesimizdir, umudumuzdur. Ve biz bu umudu savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.

Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy'un moderatörlüğünü üstlendiği oturumlarda, uzmanlar sunumlarını yaptı.
Konuşmacılar Sorunları Aktardı
Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Güler, Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek ve Türkiye Ziraatçılar Derneği Bursa Şubesi YK Üyesi Fikret Gizir Uludağ’ın mevcut sorunlarını ve çözüm önerilerini katılımcılarla paylaştı.
Konuşmaların ardından “(T)ALAN, bir Uludağ belgeseli” isimli belgesel gösterimi yapıldı.
“HALA AYAKTAYIZ”
Söyleşi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek Şu ifadeleri kullandı ; “Bursa'da çevre mücadelesi otuz, otuz beş yıl öncesine kadar gider. Bursa Barosu olarak biz de bu mücadelenin hep ortasında, başında, yanında bulunduk. Hukuki mücadelelerin hepsinde, aynı zamanda da fiilen sahada, eylemci olarak da yer aldık. Başkanlarımız ve komisyon üyelerimizle birlikte.
Bu, Uludağ mücadelesinin bir özeti. Bu beni de duygusal olarak etkiledi. Topluca baktığımızda bayağı bir uğraşmışız. Yoldaşlarımızla birlikte bunları gördük. Derin uğraşlara rağmen, görüyorsunuz, bir talan devam ediyor. Bu talanı engellemek adına yine de geri adım atacak değiliz. Bu ilerlemeyi sürdürebilmek için, bu toplantı aslında bize bir umut da verdi; "Hala arkadaşlarımız var, hala ayaktayız" diyen bir toplantı oldu. Toplantıdan o anlamda memnunum.
Kendi söz edeceklerim konusunda da gelirsek; idari ve hukuki anlamdaki gelişmeleri anlatacağım. Kazançlardan ve kaybedilenlerden söz etmek burada çok önemli. Elde ettiğimiz mahkeme kararlarını uygulatamadığımız, geciken ve bu yüzden ağaçları kaybettiğimiz noktalar oldu. Bütün bunlardan söz edilmesi, bence tarihin o parçası, puzze'daki bir parça olarak önem taşıyor.”







Yorumlar